ŞİİR TADINDA KALIN

BY_KRAL_ASKER

Aktif Üye
Katılım
10 Ocak 2006
Mesajlar
4,878
Tepkime puanı
0
Yaş
38
Emeğine ve yüreğine sağlık verliebt gerçekten hepside mükemmel paylaşımın için teşekkürler ;)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
rica ederim efendim ne demek
ben teşekkür ederim begenmenize cok sevindim :)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
BANA GÖZYAŞI BORCUN VAR !
Adam genç kadına seslendi:
- Bana gözyaşı borcun var!
Genç kadın sordu:
- Nasıl öderim?
Adam gözlerini kırptı;
- Haydi gülümse!
Gülümsedi genç kadın. Adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi.
Ve mendilini özenle katlayıp, yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu.

Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde.
İkisi de bahar kokuyordu...
Biri ilkbahar, diğeri güz.
Adam, seslendi yine;
- Bana mutluluk borcun var!
Genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu:
-Nasıl ödeyebilirim?
Heyecanlandı adam
- Haydi yat dizlerime!
Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca.
Adam, şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının.
Saçları, güneşe ve yağmurlara hasret hiç yaşanmamış baharlara benziyordu.
Çaresizliğini ördü sırasıra.
Sonra saçının her teline, mutluluğun çığlıklarını bağladı adam.
Yetmedi, gizli düğüm attı... Ağladı.
Hava kararmak üzereydi. Dışarıda yağmur yağıyordu delice.
Adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu.
Genç kadının gözlerinin içine baktı;
- Bana yürek borcun var!
Borcunun farkındaydı sanki genç kadın, şaşırmadı.
- Bu borcumu nasıl ödeyebilirim?
Adam kollarını uzattı
- Haydi tut ellerimi!
Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın.
Elleri öyle sıcaktı ki, eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde.
Genç kadın gitmek üzereydi.
Adam son kez seslendi;
- Bana can borcun var!
Kadın irkildi;
- Can mı?
Sigarasından derin bir nefes çekti adam;
- Evet... Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni!
Hoşuna gitti sözler kadının
- Peki bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun?
Adam, biraz daha yaklaştı;
- Yum gözlerini!
Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini.
Adam da yumdu gözlerini, masumca bir öpücük kondurdu
kadının titreyen dudaklarına.
- Bu ne şimdi yaptığın? diyerek çattı kaslarını kadın...
Adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi. Kekeledi;
- Hayat öpücüğüydü!
Kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle...
Adam, şaşırdı;
- Ya senin bu yaptığın neydi?
Genç kadın kapıya yöneldi;
- Veda öpücüğü!

Kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik
ve bir de mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın.
Adam koştu peşinden sümbülleri geri verdi kadına.
- Ne olur iyi bak umut çiçeklerime, solmasınlar...
Genç kadın sümbülleri aldı:
- Merak etme, gün aşırı sularım çiçeklerini!
Adam sevindi:
- Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter!
Kadın gözden kaybolurken haykırdı adam,
- Umutlarımı kefil yaptım. Unutma, bana aşk borçlusun!
Haykırışı yağmura karıştı.
Kadın, yağmuru hissetmeyen kalabalığa...
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Ayrılığın İlanı

Gidiyor musun diye sorma bana. Gönderen sensin. Ne terk etmeyi istedim seni, ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi. Senin kadar öfkeliyim ben de, senin kadar endişeli...

Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana, ama inandıramadım seni. Sen sorgularken beni kafanda, ben gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, oysa sen hep susmanın koynunda..

Aşkın içine bir kez girdi mi kuşu, teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış at kaşık değildim ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza.
O dünya ki, bazen minicik bir odada bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi. Zaten varsın diye her şey güzeldi ama sen buna inanmadın.

Ah bu sorular... Yaşamak varken sevdayı delice, niye boğarız sorularla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben "aşk" dedikçe sen "hayır" dedin. Zaten az konuşan sen, olumsuz ne kadar sözcük varsa bulup çıkardın ortaya. Ben bir şey diyemedim.

Ne kadar zarar vermişim sana meğer... Nasıl değiştirmişim seni... Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem. Ama öyle oldu işte... Demek ki gitmelerin zamanı geldi şimdi.

Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında ne sevda sözlerimiz. "Rahat değilim" diyordun ya, rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi be kalktı ortadan.

Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki benden sakladığın dülüşlerini yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Yokluğunu taşırım.

Bulup bulup kaybettim seni.. Ne yazık ki toz-duman edemedim kuşkularını, ne yazık ki kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.

Ne çok tanıdığımız var ayrılığımıza....
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
AYRILIK

Ayrılığı seçtin mi herşeyi götüreceksin  yanında...
Geriye hiç bir şey kalmayacak.
Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde
-ki ben en çok onları duydum-...
Gittin mi adamakıllı gideceksin.
Hiç bir özlem kalmamalı dönüşleri emziren...
Demem o ki böyle gidilmez.
Büyük olmalı ayrılık...
Uçsuz bucaksız, dursuz duraksız olmalı...
Telefonun numaraları sesime düşmemeli
Yolların yoluma değmemeli...
Hiç bir anıya,hiç bir dizeye, hiçbir şarkıya yenilmemeli
Ayrılık...
şiirler okununca unutulmalı, hasret
dokununca uyutulmalı..
ne bileyim
tek basına yiyeceğin sofrana
iki kişilik servis açtığında susacaksın,duracaksın...
Gitmenin hakkini vereceksin...
Ayrılık gurur duymalı seninle.
Gidersen,sözün ayaklarına geçiyorsa,
ayakların yakınımdan geçmeyecek...
Ayrılığı seçtin mi büyük olacak ayrılık...
Hayallerimi Bırak
Yorgun oturur görünsem de köşemde
Yine sen varsın
Yalnız sen
Ve senle ilgili hatıralar
Avunmak hayallerle
Terkedilmişliğin kaderi
Unutmak kolaysa
Bu kadar üzgün insan neden var
Bir roman kahramanı kadar
Güçlü değilim
Biraz daha durursan
Ağlayıp yalvarabilirim
Arkanı dön ve sakın
Sakın bakma geriye
Acı çektirmeyi sevmezsin
Bilirim
Hayallerimi bırak
Umutlar senin olsun
Döneceksin sanarak
Yaşanmaz biliyorsun...
 

coffiner

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Eline,yüreğine sağlık arkadasım cok güzel olmuş. Bizimle paylaştığınız için tesekkür ederim.Paylaşımlarının devamını bekliyoruz.(Pek yorum yapmam ama bil ki okuyorum!)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Her seyim sen...

  Sen...Yüzümdeki gülüslerin,ellerimdeki terlemenin,yüregimdeki deli atisin sebebi...Her gece uykum,her sabah günesim.Yildizim,ayim,akan kanim.Bitmeyen MASALiM.Bahcemdeki cicegim,cicekteki rengim.Gökyüzüm,denizim,mavim ve sen...

    Sevdamin adresi,askimin menzili,yasadigim hayat sen... Sebebim, niyetim, gelecegim, gecmisim, bilinmezligim, belirsizligim, kararliligim, kararsizligim sen... Bitmez yolculugum, sonsuzlugum, bebegim sen...

    Hani gidecek olsan, yollarina sererim tüm kir ciceklerini. Bilirim basamazsin ciceklere de yine kalirsin benimle, üzülecek olsan, icim erir, kalirim öyle. Seni bir üzen sey beni bin üzer inan. Kiriyorsam seni, bu benim densizligimdendir, sasirmisligimdandir. Kendinle kavgaliyim ben. Bir yanim sana tutkun, bir yanim cok bencil. Kayboluslara vuruyorum kendimi, seni üzdügümü bilmeden. Her kaybolusum yara aciyor sende biliyorum. Ah ben, nasil da vurdumduymaz olabiliyorum bazen... Bakma bana birtanem, icimdeki askin büyüklügünü ölcme sakin bunlarla. Seviyorum diyorsam seni, öyle. Gereginden fazla 'ERKEGİM' bazen, bagisla...

    Seni bilirim ben, bir tek seni. Seni söylerim, seni duyarim her yerde ve her zaman. Sensiz olmaya gücüm yok artik, sensizlige katlanmak benim harcim degil. Seni her seyinle, ay parcasi yüzünle, durusunla, gülüsünle, bakisinla, konusmanla, cocuklugunla, olgunlugunla, kizginliginla, saskinliginla, güclülügünle, zayifliginla kabul etmisim bir kere. Ne degis, ne de degistir beni. Biz böyle sevdik birbirimizi. Seni sen yapan ne varsa kabulümdür hepsi.

    Seni özlemek diye bir seyde var bu hayatta ve bu bazen öylesine dayanilmaz oluyor ki... Yoklugunu yasamayi beceremiyorum, üzgünüm. İcimdeki o 'fazla erkek' yoklugunda cekilir bir köseye ve ben gücsüzlügümle basbasa kaliyorum. Katlanamiyorum anla, sensizligi 'yok' hükmünde sayiyorum. Sensizlik diye bir sey yok, öyleyse sensiz kalmak da yok.

    Simdi hangi denizin kiyisindaysan, hangi gögün altindaysan önce o sonsuz mavilige sonra da basini yukari kaldirip yildizlara bak. Askimi, yüregimi, icimdeki seni mavilere yükleyip gönderiyorum, tut onu. Tut ve birakma...
Ben maviyi sende buldum, beni baska reklerle kandirma...
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
   Ay parcasi sevgilim

  Agladigin zaman yanaklarindan süzülüyor ya gözyasi, ben o zaman ölüyorum iste. Seni üzen ne varsa hepsiyle savasmak, bir bir yok etmek istiyorum. En deger verdigim sey sensin. Hep gül istiyorum, cünkü mutlulugu hak ediyorsun. Sevilmeyi hak ediyorsun.

  Asklar zamanla erozyona ugrar ya, benimki öyle degil bebegim. Her an, daha cok seviyorum seni. Hep daha cok. Bir önceki günden farkli, daha heyecanli, daha tutkulu. Seni sevmeyi yazip, seni sevmeyi okuyorum, Senden önce de bir hayatim vardi evet; ama, simdi senden öncesini anmiyorum. Anilarimi sadece seninle doldurmak istiyorum. Senli anilarim olsun, onlari anlatayim. Dinleyen hayran olsun, kiskansin. Onlar kiskandikca ben övüneyim "iste benim sevgilim" diyeyim.

    Sensiz olmanin düsüncesi bile deli ediyor beni. "Ya gidersen" diye düsündügümde üsüyorum, titriyorum, korkuyorum. Direnme gücüm azaliyor, bir yok olusun baslangicindaymisim gibi hissediyorum. Seni kaybetmeyecegime dair yeminler ediyorum o zaman. Sonsuza dek hep seni sevecegime, hep sana bagli kalacagima ant iciyorum.

    Ah o gülüsün, nasil da huzur veriyor bana. Nasil da anlamli kiliyor yasamimi. Sen gülerken ben sadece seni izlemek istiyorum. Allah'a bir kez daha sükrediyorum, seni bana bir melek olarak gönderdigi icin. Seni bulmami sagladigi icin. Gercekten, ya olmasaydin? Kimlerle avutacaktim yüregimi? Hangi sahte askin koynunda gecirecektim mutsuz ve anlamsiz günlerimi?

    Ey ay parcasi sevgilim, yasayabildigimiz kadar yasayacagiz birlikte. Her bir an bizim icin vazgecilmez olacak. Her bir an tadina doyulmayacak sekilde hafizalarimiza kazinacak. Sevecegiz birbirimizi, sevgiyle besleyecegiz yüreklerimizi. Kocaman yürekli insanlar olacagiz, bizi seven herkese sevgimizden pay ayiracagiz. Bir korunak kuracagiz iki kisilik dünyamiza, hic kimse zarar vermesin diye. Biz olacagiz, ikimiz olacagiz. Biz olmanin ne demek oldugunu anlayacagiz, herkese anlatacagiz.

  "Beni cok sevmeni istiyorum" diyordun ya askim, cok seviyorum seni. Hicbir ifade tarzinin anlatamayacagi kadar cok. Ölcülemeyecek kadar cok...
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
  Her an daha cok...
    Cogalarak seviyorum seni, giderek daha cok... Her seyi yeniden ögrenir gibi, ögrendiklerimi biriktirir gibi, cogala cogala. Uzakliginda da, yakinliginda da, her zamanda ve her mekanda...

    Geceleri kisaltip gündüz oluyorsun, gündüzleri bitirip yildiz oluyorsun. Daha cok seviyorum seni, yaramin kanamasini kesen bir ilac gibi. Bir kivilcimdan, bir yangina dönüsür gibi, büyüyerek ve daha cok. Her an daha cok.

    Seni sevmenin nöbetini tutuyorum, yüregim ellerinde. Karda, kista, deli yagmurda. Mavide ve yesilde. Parlakligi giderek artan bir cicek gibi. Sevdikce cogaliyor benim parlakligim da...

    Sevdikce cogaltiyorum seni, cogaldikca daha cok seviyorum. Yollardaki sisi savuruyorum, rüzgar oluyorum. Aydinliga kosuyorum. Yüzünü tasiyorum rüyalarima, ellerin dariliyor, onlari da cagiriyorum. Gülüyorsun, gülüsüne hayran oluyorum. Sevdikce hayranligim da cogaliyor.

    Sevdam hep bir an öncesinden daha büyük. Askim daha kararli, bulmusken seni kaybetmemek adina. Seni seviyorum, yasama sevincim cogaliyor, icimdeki kuslar cogaliyor, kanat cirpislarini dinle. Hepsi senin askina ucuyor.

    Görmesek de birbirimizi ne gam! Varsin iste, oradasin. Onca ask ögretmedi; ama, simdi yalnizken de ögreniyorum seni sevmeyi. Ögrendikce daha da cogaltiyorum seni sevmeyi. Özlem askin cicegi, özlemle birlikte askin da cogaliyor.

      Kac acinin sinavindan gectim ve basardim sonunda. Bir tek aciyi azaltiyorum icimde, seni cogaltiyorum, cogalttikca aci yok oluyor. Simdi yildizlari daha büyük gecelerin, daha cok. Seninle birlikte yildizlar da cogaliyor.

      Korkma, ne kadar cogalirsan cogal, yüregim askini tasirmayacak kadar büyük. Sana dair ne varsa hepsini tasiyacak kadar güclü. Senden gelecek herseyi kucaklamaya hazir. Seni cogalttikca atacak. Gelecegini bilirse, sensizlige de dayanacak. Ve sevgilim bu ask seni de cogaltacak...


 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
    Eger istersen....
    Yağmurun yeni ıslattığı taze toprağın kokusunu duyduğunda, aklına ben gelmek isterim. Ya da gözlerin denizin maviliğine daldiğinda... Uzakta, ufuk cizgisinde sadece dumanı görünen o geminin içinde, benim olduğumu düşünmeni isterim.
      Beni hatırlamak istersen, her yeni doğan günle birlikte çıkarım karşına, güneş olur ışığımla aydınlatırım seni. Buram buram bir kahve kokusu olurum. Sokakta oynayan çocukların sesinde, işe gitme telaşına düşmüş insanların gözünde, yere düşmüş yapraklarin çıtırtısında bulursun beni.
      İstersen, duydugun her ses beni hatırlatacaktır sana. Bazen bir kuş olup öterim pencerende. Bazen bir seyyar satıcı olup kapında bağırırım. Bazen bir tren gibi tıkırtılarla geçerim önünden. Sözlerini ezbere bildiğin ve söylemekten asla bıkmadığın şarkı olurum. Sen o şarkıyı değil beni söylersin aslında.
      Beni görmek istersen hep karşında olurum. Gökyüzündeki beyaz bulutların arasındayım ben. Başını yukarı kaldırman yeterli beni görmek için.
      Yolda rastladığın herkes benimdir aslında. Dostlarına selam verirken o selamı ben alırım. Komşunun hatırını sorarken aslında bana 'Nasılsın?' demişşindir.
      Benimle çıkarsın yola her sabah, aksam evine benimle dönersin. Gittiğin her yere gelirim seninle. Sen yorulduğunda yorulurum ben de. Sen oturduğunda oturur, kalktığında kalkarım.
    Eğer istersen, bütün gece başucunda saçini okşarım sen uyurken. Yüzünde gülümsemeyle uykuya dalışını izlerim.
    Bana dokunmak istersen, bir çiceğin yapraklarında olurum ben. Yeşilin, kırmızının, sarının, mavinin en canlısındayım. Elini uzattığın her yerdeyim. Dokunmak istersen bana kendine dokun. Dudaklarındaki ateşim, tenindeki sıcaklık. Vücudunu ürperten rüzgarım ben.
    Hiç gitmedim ben. Oradayım, beni görmek, bana dokunmak, beni hatırlamak istediğin yerde.
    Yüreğinde...


    Sen hep yüregimdesin bidenem, canımın en iç canısın sen..
    Evet.. Sen hep seni görmek hatırlamak istedigim yerdesin....
    Ama ben yine de cok özlüyorum seni bebişim
    Seni cok özlüyorum :( :( :(
   
   
 

Aragorn

Aktif Üye
Katılım
3 Ara 2005
Mesajlar
3,684
Tepkime puanı
0
Yaş
37
sağollasın ellerine sağlık ;)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
sende saol KalbimSende ;)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Farkında mısın..
Son günlerde ne kadarda aciz kaldık..
Bize ait cümleler kurmaktan...
Bırak seni seviyorum demeyi..
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize..
Tükenen sevgimiz mi?
Yoksa yoksa dilimiz mi varmıyor?
Ne sen bana iyimisin? Diyorsun..
Ne ben sana günaydın...
Farkında mısın?
Ağzımızı bıçak açmıyor..
Sebepsiz değil yavan kelimelere başvurmamız..
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi..
Benimse içimden gelmiyor traş olmak..
Eskiden daha zili çalmadan açardın kapıyı...
Kokunu taa aşağılardan duydum derdin..
Özledim derdin..
Kısar gözlerini..
Ya sen? Ya sen? derdin..
Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde..
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum..
Öyle arttı ki üstelik son günlerde romatizmalarım..
Adeta kar yağıyor geceleri sol omzuma...
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum..
Ya cevap vermezsen? Ya git kendin al dersen?
Korkuyorum işte..
Sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum..
Dün ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan..
İlk defa çayı dün soğuk ve şekersiz içtim..
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana..
Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz..
Senin vurdumduymazlığını benim aksiliğim tamamlıyor...
Sen ayrı odadan kalkıyorsun..
Ben taa uçtaki odadan..
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı..
Öylece geçiyoruz yanından birbirimizin..
Hiç umursamadan...
Yok yok... Bu böyle olmayacak...
Ya sen aç kıza telefon.. Ya ben..
Bu böyle olmayacak..
İstersen oğlanları sen ara..
Onlar seni daha bir severler...
Kısaca ya ben gidiyim...
Ya sen...
Belkide bir zaman ayrı kalırsak..
Kimbilir..
Belkide..
Özleriz birbirimizi..
Bu günleri hiç düşünmeden..
O hoyrat o pervasızca harcadığımız aşkımıza
nasıl muhtacım şimdi nasıl..
Bilemezsin...
Olsun.....
Bir müddet yemeği dışarda yerim...
İlaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim..
Parmağıma ip bağlarım.. Falan...
Ya da istersen?
Ben gideyim?
Gidiyim de...
Nereye...
Galiba.. Galiba yaşlanmamalı insan..
Suç.. Suç erkek veya kadın olmakta değil..
Suç dediğim gibi.. O hoyratca harcadığımız yılların
Bir bedeli olmalı....
Nerede sabahları
Cama vuran kuşlarımız?
Nerede saksıdaki çiçeğin yaprakları..
Nerede o sevgimiz?
Nerede saygımız?
Yok oldu o eski aşkımız..
Farkında mısın?
Farkında mısın?
Artık iki yabancıyız...
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm..
Sanma ki farketmedim..
Sanki ikimizin son dönemi..
Ne kadar açığa vursakta öfkemizi
Gem vuramasakta alışkanlıklarımıza..
Demek ki bazı şeylerin çook geç anlaşılıyormuş değeri..
Bir ara gözüm takıldı saçlarına karışmış aklara..
Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklarıma...
Hatırlar mısın?
Hani ilk yemeğe çıktığımız günü?
Nasılda elim ayağıma dolaşmıştı hani?
Hatırlarmısın? Bir mecal kalırcasına güldüğünü?
Şimdi ise bak..
Yüreğimiz bir mecal...
Dağbaşı yalnızlıklarına mahkum ettik birbirimizi..
Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem!
Ya bir ölüm anı çığlığıyla!
Sahi ?
Sahi??
Sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana ?
Bana hiç sorma..
Düşünmek bile acıtıyor içimi..
Cam kesiği acılara gark oluyorum..
Hem..
Benim bildiğim önce erkekler ölür!
O zamanda sen ?
O zamanda sen kalacaksın yapayalnız...
Ne yapar? Ne edersin bu koca şehirde?
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin taze fırın ekmeğini?
Kim sular bahçeyi? Kim budar yediverenlerini?
Ya kim koyar? Sen daha uyanmadan yastığına o en güzel gülleri...
Zor değil mi...
Yaşamın en zor tarafı işte...
Kolay değil alışkanlıklardan bir an için vazgeçmek..
Zaten...
Zaten benim tek alışkanlığımda SENSİN..
Yok yok....
Senden vaz geçemem...
Zaten benim bildiğim.. Erkekler özür dilemeli ilk...
Galiba daha bir yakışıyor Seni Seviyorum demek erkeğe..
Yok yok.. Bu sabah kalkınca ilk işim sana sarılıp
ve hiç yüksünmeden ve kırgınlığı bir yana atıp..
Seni Seviyorum demeliyim..
Günaydın demeliyim...
Günaydın...
Günaydın bitanem..
Seni Çok Seviyorum....
Nerede sabahları cama vuran kuşlarımız?
Nerede saksıdaki çiçeğin yaprakları...
Nerede o sevgimiz?
Nerede saygımız?
Yok oldu o eski AŞKIMIZ...
Farkında mısın?
Farkında mısın...
Artık iki yabancıyız....
 

Aragorn

Aktif Üye
Katılım
3 Ara 2005
Mesajlar
3,684
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Yok oldu o eski AŞKIMIZ...
Farkında mısın?
Farkında mısın...
Artık iki yabancıyız....


Teşekkürler
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
KalbimSende saolasın..
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Sana uzaktan bakıyorum. Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni. Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor, yüreğim de.. Yanında biri mi var, ona bir şey mi söylüyorsun, onunla gülüyor musun... İçim yanıyor..  Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor. Senin baktığın her yer artık güzel, senin konuştuğun her insan özel oluyor.

Sen evine şu yollardan gidiyorsun. Ardından yürüyorum. Beni fark etmiyorsun. Önünden geçtiğin evlere,  gölgesinde yürüdüğün ağaçlara, her gün bindiğin otobüse bakıyorum. Senin gözünle bakıyorum.. Sen yokken de o yollardan defalarca geçiyorum. Senin kokun, senin havan, senin auran sinmiş havaya... Sanki seni soluyorum...

Akşamları ne yaparsın acaba? Sofraya oturduğun zaman yanında kimler var? Hangi yemeği severek yersin, neyi sevmezsin? Kitap okur musun? Hangi kitapları seversin? Ne tür filmlerden hoşlanırsın? Televizyon izler misin? Gece sokağa çıkar mısın? Arkadaşlarınla en çok neye gülersin? En çok kim kızdırır seni...? hangi futbol takımını tutarsın?

Bilmeliyim.. Senin hakkındaki tüm ayrıntıları öğrenmeliyim. Çünkü ben de o filmlere gideceğim, ben de o dizileri izleyeceğim, ben de o yemekleri seveceğim ya da nefret edeceğim. Bilmeliyim... Baştan kuruyorum dünyamı. Seninle yaşamaya başlıyorum..

Onca kalabalığın içinde, karmaşık yaşamın ortasında eğer sen varsan daha seni görmeden bir kuş gibi çırpınmaya başlıyor yüreğim.. Bir ışık çarpıyor yüzüme, bir sıcaklık yürüyor göğsümde.. Anlıyorum ki sen varsın.. Sen ordasın.. Sen gelmişsin... Bakmadan, başımı çevirip seni görmeden varlığının farkındayım.

Ey uzak uzak baktığım.. Göz göze gelmeden, saçını okşamadan, değil rüyayı, bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim... Bir aşk filiz verdi, fidan verdi, kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ömrümü veririm...
 

By_Senator

Aktif Üye
Katılım
4 Mar 2006
Mesajlar
153
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Benımde bır yazım var buna benzer sonu şöle bitiyor ..

Sen yoktun,ben ise her zaman seni bekledim. Belki gelir seversin diye değil. Sadece senı bekledıgımı bılesın dıye.. Halbukı gelmeyecegını bılıyorum ve buna kendımı alıştırmaya calısıyorum ..
Ve Şimdi sen geLdin ama ben gidiyorum ..

Paylaştıgın ıcın tşk ederım
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
yüregine sağlık
değerli satırlarını paylaştığın için
ben teşekkür ederim arkadaşım ;)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
BiR SEVDADiR GÜLÜSÜN

Gülüsün...Hic kimsede olmadigi kadar icten,hic kimsede olmadigi kadar yumusak.Gülüsün,gözlerine yansiyan isik.Sen gülüyorsun,ben bir diyardan digerine sürüklenen serüvenci oluyorum.Gülüsün cocuk,haylaz,yaramaz,umursamaz...Ve bir o kadar da uslu,söz dinleyen,huzur veren...

Gülüsün,damarlarima isliyor,bagimlilik yaratiyor.Bir tutku,vazgecmesi mümkün olmayan.Bir hayat senfonisi,her noktasinda aski saklayan.Sevmeyi bilen gülüsün,sevdikce sevdiren gülüsün...

Özlemin en koyusu senin gülüsüne konaklanmis.O gülüsü görmeden yasamak öyle zor ki...Sinirsiz okyanuslarin,en mavi denizlerin beyaz yelkenlisi...Umudun ta kendisi...Menzili olmayan bir ucus,sonsuzlukta kaybolus...

Güven veren gülüsün,cesaret veren...Hayatin bütün kaypakligina,ikiyüzlülügüne ve acimasizligina direnme gücü veren.Yasama sevincini her gördügümde yeniden yüregime yerlestiren gülüsün...

Sen güldükce gülüyor cevremde kim varsa,ne varsa.Sen güldükce isil isil yaniyor yildizlar,her birine senin adini verdigim yildizlar.Simdi sadece senin gülüsünle aniyorum onlari.Gülüsün,ayazi isitan bahar,sari sicagiserinleten rüzgar.

Alabilecegim en degerli armagan;gülüsün,icinde her sevinci barindiran bir hazine.En beklenmeyen sürpriz,hep beklenen mutluluk.

Gülüsün,kötüye karsi en soylu baskaldiris.iyinin en kadim dostu.Mücadele eden,yenilmeyen ve askin zaferini ilan eden...

Sevdiklerine alcakgönüllü,zarar vereceklere kalkan.Soran,sorgulayan;ama,asla yargilamayan gülüsün...
Bedenimi saran ates,icimdeki ürperis,ellerimdeki titreyis gülüsün.Tükenmeyecek heyecan,sonu gelmeyecek öykü,anlatilmaz bir duygu seli...

Seni anlatan en iyi tarif gülüsün,icinde ne varsa disina yansitan.Saklamayi bilen;ama,gizemden hoslanmayan.Baktikca, "iyi ki yasiyorum " dedirten...Varolusuma anlam katan gülüsün...

Baktikca Allah a sükrettiren ve " Hayatimdan hic cikmasin " diye dua ettiren gülüsün.Damla damla yagan yagmur,yanimdan hic ayirmayacagim ugur...Gecenin durgunlugu,gündüzün hareketi.Renklerin en güzeli,ciceklerin en tazesi...

Ve bu sevdanin sebebi...

Gülüsün....
 
Üst