Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?

Nazli_Cicek

Aktif Üye
Katılım
24 Ocak 2006
Mesajlar
2,472
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Eyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy
Zalim
Yarrrrrrrrrrrrrrrrrrrr...!
Sadece Sen olma diye ..
Canımın en can yerini..
Yüreğimin Sesini Susturdum..
Ve yüreğimin yarasına..
Tuz bastım...Kanasında içindeki sen çıksın diye..  :agla:
Gitsene...Nolur..! ...Bi gitsene..!


cok süperrr tskler paylasimin icin
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
yüreğine sağlık apocum çok güzel mısralar :bingo +tebrik
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Okulu öğretmene kızıp bıraktım. Doğru çizgi çekemiyordum. “Evde annen baban biraz çalıştırsın seni” dedi. Zaten ben hiç doğru çizgi çekemedim. Topa da falsolu vuramıyorum. Karın üstünde kayacak çantam da yok ben de okulu bıraktım. Bana hep kızıyorlar, çuvalımla bu durakta dinlenmeme izin vermiyorlar.


Sırtımdaki çuvala mı şaşırdın. Babam yok benim teyze. Kardeş desen en küçüklerinden hem de dört tane. Çöpten topladığım bütün ekmekleri hemencecik yiyip bitiriyorlar, sabah erkenden çöpe gitmem gerekiyor.


Babam yok benim teyze. Ama ”iyi adamdı baban demişti ninem ölmeden.” Benim babam aslında iyi adamdı teyze. Vallaha yalan söylemiyorum. Hem ben hiç yalan söylemem, inanmıyorsan bizim muhtara sor. O da tanırmış babamı. Annemin cenazesinde söyledi.


Annem geçen sene öldü. Babamı hiç görmedim. Olsaydı babam, ne yaramazlık yapardım, ne de derslerime çalışmamazlık ederdim. Onu her akşam kapıda beklerdim. Kızıyorum şu komşunun oğlu Murat’a hiç babasını beklemiyor. Babası bakkala sigara almaya bile beni gönderiyor. O iyi çocuk değil herhalde teyze. Yoksa neden bakkala gitmesin. Benim babam olsaydı, elimi koyardım babamın elinin içine yarıştırırdım ellerimizi. Çünkü benim elim şimdiden kocaman. Hatta Murat’ın babasının elinden bile kocaman. Benim babamın eli daha kocamandı herhalde değil mi teyze. Top oynayan çocuklar ne derse desin ben kızmıyorum, benim babam yok teyze.


“Kanadın kırık gibi yürüyorsun oğlum” dedi geçende Murat. Dur yürüyeyim de bak teyze ben yamuk mu yürüyorum. Kanadım yok ki benim kırılsın. Belki de haklı Murat biliyor musun teyze. Çuval olmasa da sırtımda, çuval varmış gibi yürüdüğümü ben de fark ettim birkaç kere. Ama çuval da çok ağır oluyor be teyze. Ne bulursam dolduruyorum. Çöpten alıp başıma koyup öptükten sonra atılmaz ki ekmek. Çöpte çok ekmek var teyze, marul da var, domates de konserve de. Sağ olsun atanlar değil mi teyze. Kardeşlerim aç kalırdı. Benim babam yok teyze.


Babam iyi adammış, herkes öyle söylüyor teyze. Çocuklar beni gösterip “bunun babası yok” dedikleri zamanlardaki gibi çok üzülmüyorum babamın olmadığını ben düşününce. Ama birisi dedi mi “bunun babası yok” diye; O zaman babam gerçekten yok oluyor. Aslında babam yok bunu biliyorum, ama başkası dedi mi, babam yoktan daha yok oluyor teyze.


Bir kamyonun arkasında ne yazıyordu biliyor musun teyze. “Babam sağ olsun” Ama ben hiç kamyon almayacağım büyüyünce. Babamı yazamam ki kamyonuma. En iyisi kamyon almamak değil mi teyze. Ama şu ileride, çöpünden marul topladığım market var ya, orayı çok seviyorum. “kardeşler market” Ama market açarsam, kardeşler market yazabilirim değil mi teyze.

Babam yazamam, babam yok benim teyze.
alıntı
benim babam var  hep var olsunn...onun yokluğunu düşünmek bile istemiyorum ben
:agla:
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Konuşsana anne...
Ömrümdeki tüm soru işaretlerine
Bir cevap feda etsene

Korkma anne...
Gelsen de "gitme" demem artık
Gelsen "kal" da demem artık

...

Ben anne özlemimi "anne"sizliğime bürüdüm
Sen yıllardır boğazımda olan düğümdün;
Yeni çözüldün...

Anne...
Her şey yarım hayatımda
Bildim ki;
Gidenlerin ardından hep yarım yaşarmış insan
Gidenlere inat yaşarmış hep
Şimdi sana inat bir yaşamı yudumluyorum anne
Azığımda bulunan
En bağıran sözcüklerimi sensizliğe diziyorum

Gittin anne...
İdam sehpasına sürdün, "anne" ismini
"Anne" bir savaşın adıydı yüreğimde
Gidişinle başlamış bir savaşın,
Dönmeyişinle devam eden yangınları...

Anne...
"Anne"sizliğim hüküm giymiştir artık
Gelme anne
Alıştım sensizliğe...

 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
benim hiç sapanım olmadı anne,
ne kuşları vurdum,
ne de kimsenin camını kırdım...
çok uslu bir çocuk değildim ama,
seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım.
ben hayatım boyunca
bir tek kendimi vurdum! ..

suskun görünsem de,
fırtınalı ve mağrurdum anne.
bir mızrak gibi,
aynada hep dik durdum anne! ..
ben sana hiç bir gün laf getirmedim,
leke sürmedim.
ama göğsümü çok hırpaladım,
kalbimi çok yordum...
ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ...

benim hiç sevgilim olmadı anne,
ne bir yuva kurdum,
ne bir gün şansım güldü...
öpemeden bir bebeğin gidişini,
tükendi gitti çağım...
kimi yürekten sevdiysem,
yüreğini başkasına böldü...
bir muhabbet kuşum vardı,
o da yalnızlıktan öldü...

sen beni göğsünde
hep acılarla mı soğurdun anne?
yoksa evlat diye,
koca bir taş mı doğurdun anne?
eziyet degilim, zahmet değilim,
musibet hiç değilim;
bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
doğurdun da beni,
ne ile yoğurdun anne?

benim hiç hayalim olmadı anne...
ne seni rahat ettirdim,
ne kendim ettim rahat...
Bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat!
kaybolmuş bir anahtar kadar
sahipsizim anne...
ne omuzumda bir dost eli,
ne saçımda bir şefkat...

say ki yollardan akan,
şu faydasız çamurdum anne...
say ki ıslanmaktım, üşümektim,
say ki yağmurdum anne!
bunca yıldır gözyaşlarını,
hangi denizlere sakladın?
oy ben öleyim,
Sen ben ne diye doğurdun anne???
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Düşlerimi çaldılar baba,
Oysa ne çok ihtiyacım var onlara.
Dün, seninle gezdiğimiz yerlerdeydim
Seni aradı gözlerim,
Yağmura karıştı nefesim.
Ağlamak istedim
Sen öğrettin güçlü olmayı baba
Ağlamadım...

Üstüme geliyor hayat baba
Düşüyorum diyorum tutmuyor beni bu dünya
Oysa sevmiştim ben sevmeği sevmeyi
Yaşamı yaşamayı
Ağlarken gülmeyi, gülerken ağlamayı
Hayatın köklerine karışmayı
Sevmiştim ben...

Koşulsuz sevmiştim ben
Seni severken sevmiştim ben hayatı
Sen gitmeden önceleri...
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
[size=10pt]Hayat hep aynı sahneyi oynadı bana
Bana her nasihatinde
YAVRUM;
Büyük insanlar affetmeyi, bağışlamayı bilenlerdir derdin
Bu sözünü hiç unutmadım ANNE
Gerektiğinde affedici, gerektiğinde bağışlayıcı oldum
Şahsıma yapılan her hakareti affettim
Karşımda ki insanlar hata yaptıklarında bağışladım
Her şeyi görmeme rağmen göz yumdum
Bir gün mutlaka dönerler bu hatadan dedim
Ama onlar beni kandırdıklarını zannettiler
Kendilerini de uyanık sandılar ANNE

Hayat değer verirken değersizleşmenin ne olduğunu öğretti ANNE
Bana her nasihatinde
YAVRUM;
Değerli insanlar, karşılarında ki insanlara değer verir derdin
Bu sözünü hiç unutmadım ANNE
İnsan ne olursa olsun değerlidir dedim
Bana attıkları bütün kazıklara rağmen değer verdim
Değer verdikçe, bazen küçüldüm bazen horlandım
Ben değer verirken, onlar beni ahmak yerine koydular
Diledikleri gibi kullandıklarını zannettiler
Zaman zaman buruşturup attılar bir kenara kendilerince
Ben yine sesimi çıkarmadım
Ama yıprandım, yoruldum ANNE

Hayat kırılganlığın ne demek olduğunu öğretti ANNE
Bana her nasihatinde,
YAVRUM;
Fedakâr insan, kırılgan ve alıngan olmayandır derdin
Bu sözünü hiç unutmadım ANNE
Her işimde fedakârlığı en ön planda tuttum
Hiç kimsenin olamayacağı kadar fedakâr oldum
Kendi haklarımdan her türlü feragat ettim
Ama karşımda ki insanlar beni mecbur zannettiler
Onlara mecburmuşum gibi muamele ettiler ANNE
Hiçte fedakârlığımı göz önünde bulundurmadılar
Hiçte üzülmediler biraz olsun bana
Alaycı oldular kimi zaman
Kimi zaman bardaktaki son damlayı taşırdılar
Buna rağmen ben fedakâr oldum
Beşer şaşar dedim
Bir gün yaptıklarını anlarlar diye sabrettim
Hiç anlamadılar yaptıklarını ANNE
Aksine ben fedakâr oldukça,
Onlar daha çok haklı buldular kendilerini
Kendimi anlatamadım, beni anlamadılar ANNE

Hayat bana sabretmenin kaybediş olduğunu öğretti ANNE
Bana her nasihatinde
YAVRUM;
İstikrarlı insanlar sabretmesini bilenlerdir derdin
Bu sözünü hiç unutmadım ANNE
Her işin başı sabırdır diye tefekkür ettim
Mümkün oldukça bekledim
Bu gün olmazsa yarın olur düşüncesiyle
Devamlı erteledim umutlarımı
Her yeni güne yeni bir umut ekledim
İnsanların sabırsızlığına sabır ile karşılık verdim
Azarlandığım zamanlar bile ya sabır demesini bildim
Sabır kılıcıyla yılları dövdüm
Her şeye rağmen sabrettim
İnsanlar kimi zaman beni vurdumduymaz sandılar
Kimi zamanda ne kadar sabırlısın demelerine rağmen
İşlerine gelmediği zaman farklı yorumladılar
Kırıp incitmelerine rağmen korudum sessizliğimi
Şeytana prim vermemek için direndim
Ama direndikçe kaybettim ANNE

Hayat bana sevginin kendimden geçmek olduğunu öğretti ANNE
Bana her nasihatinde,
YAVRUM;
Seven insan, kendinden daha çok sevdiğine değer verendir derdin
Bu sözünü hiç unutmadım ANNE
Sevdim; hem de herkesten daha farklı, daha güzel
Sevdiğim insan için her şeyden vazgeçtim
Önce gururumu bıraktım ayaklarımın dibine
Sonra gözyaşlarımı toprağın göz bebeklerine
Ardından bütün kalbimle yürüdüm ona
Beni anlamadığı zamanlarda bile sustum
Her söylediğine inandım
Bütün yıkımlara rağmen tamir etmesini bildim ANNE
Seven her şeye rağmen sevmelidir dedim
Kendimden daha çok ona zaman ayırdım
Onu düşünmeden yemek yemedim, su içmedim
Girdiğim her mekâna onunla girdim
Çıktığım zamanda mutlaka yüreğimi yanıma aldım
Hayat bazen bir gölge misali beni kovaladı
Bazen de ben kovaladıkça o benden kaçtı
Emin değilim ama
Bazen ben sevdikçe sevdiğimde benden kaçıyor gibi ANNE
Değer verdikçe,
Sanırım oda beni ona mecburmuşum gibi değerlendiriyor
Oysa zaten vazgeçilmezdir benim sevgim
Sadece durmam gereken yerde durmalıyım sanırım
Durmak vazgeçmek değildir ANNE
Onunla bir ömrü değil, ebediyeti yaşamak istiyorum
Sakın üzülme şikâyet etmiyorum ANNE
Ben sevgimden asla vazgeçmedim
Olmasa bile yinede yaşarım kendimce bu sevdayı
Ama zoruma gidiyor ANNE
Gerçekten sevmekte, sevilebilmek değilmiş
Öyle bir zamandayız ki
Sevmek bile küçültüyor insanı
Severken küçülüyorsun be ANNE..
[/size]

 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Satırlara bağlı bir yaşamı solukluyorum anne
Üzerime handikaplar yürüyor büyük harfler görünümünde
Kaçıyorum...
Bu mısra’ ya da sığamıyorum
Satırdan satıra atladığım bu defter de
Nefeslerimi geri vermedi anne.
Yorgun şarkılar yazıyorum şimdi dünlerime.
Ellerimi çektiysem yapbozumdan kime ne?
Yapıp bozulacak kadar oynamıyorum artık kendimle

Anne...
Ben vazgeçiyorum
Sen büyütür müsün yarınlarımı benim yerime?
Gidenleri sen yolcu eder misin?
Ben gibi ağlar mısın?
Biraz da sen benim için mutluluk biriktirir misin ceplerinde?
Ağlamanın en koyu vaktinde
Bana bir yığın tebessümle çıkagelir misin?

Söylesene anne
Gelmem desene

Sahi anne
Gittiğin gün soramamıştım
Gittiğin gün soramayacak kadar küçüktüm hayata
Şimdi söylesene
Senin adın ne?


Doqum Günün Kutlu Olsun..
Nice Bensiz Yıllara Anne...
 

KaraGözlüm

Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2006
Mesajlar
5,008
Tepkime puanı
0
Yaş
35
Seni seviyorum demeyi özlemek...

Bilirsiniz bu özlemi, sevdiğini özlemekten daha çok can yakar 'seni seviyorum' demeyi özlemek...

Aklınıza geldikçe bu sözcükler, dilinizin ucuna takılır ve sonu huzursuz
bir sessizliktir... Bu sessizlikler eksik bir sevgiyle birikir içinizde.
Tüketilmiş bir sevda vardır ellerinizde. Birisi veya birileri tüketmiştir
sevdanızı... Ve siz hep aynı soruları soruyorsunuzdur kendinize 'sevdalar
tükenir mi?' 'aşk eksilir mi?' Bilmezsiniz eksilen aşk değildir,
sizsinizdir gidenin ardından. Sevdiğinizi söyleyemedikçe eksilirsiniz.
Sevdiğinizin yokluğuna, seni seviyorum diyememenin acısına uyanırsınız her
gün...


Giden gitmiştir ama hesabı verilmemiştir sevdanın. Birileri sevdanızı
tüketmiştir, sevdanızda sizi... Sanki sevdiğinize bir kez daha seni
seviyorum diyebilseniz geri dönecektir, 'bak sevdan ellerimde, onu hiç
bırakmadım' diyecektir sevdiğiniz... yalnızlığınızın avuntusudur bu... Ama
bir kez daha 'seni seviyorum' diyemezsiniz. Sevdanız artık
sessizliğinizdir. Sessizliğinizde eksilirsiniz ve sorularınıza bir yenisi
eklenir; 'sevda, eksiltir mi insanları?'


Gidenin bir gün geri dönmesinden, tekrar size 'seni seviyorum' demesinden
korkarsınız. Öyle çok acımıştır ki içiniz, sessizliğiniz üzerinize öyle
sinmiştir ki sevdiğinizin dönmesini isteseniz de, korkarsınız. Çünkü siz
artık siz değilsinizdir. İçinde 'seni seviyorum'lar biriktirmiş,
bedenindeki dokunuşları göz yaşlarıyla yıkamaya çalışmış, yaraları
kanamasın diye birilerine sarılamayan birisinizdir artık...


Basit iki sözcüktür 'seni seviyorum' Ama bu sözcükleri söyleyemedikçe
kendinizden uzaklaşmışınızdır... Sevdaların tükeneceğini, aşkların
eksileceğini kabullenmişsinizdir... Sözcükler anlamını yitirdiğinde,
yaşamında anlamını yitirdiğini sonradan fark edersiniz ve sevdiğinizin
giderken hayatınıza anlam katan tüm sözcükleri de götürdüğünü, 'seni
seviyorum' demeyi özlemeye başladığınızda anlarsınız....

 
Üst