Canik'ten Aşk Adına!!

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
martlar5at2ii.jpg




bir seven bulunur de! sen geç-git!

İçimi yakan bahanelerini ben unutmadan !… / Sen iyisimi uyan o uykudan, kandırma kendini, acıtma içimi...

Sen içimi boşver!..
Nasıl tarif edebilirim ki?..
Solgun bir sabahın getirdiği..
….avuçlarımda kanayan bir damla gözyaşı gibi
….parmaklarımdan kaçar gider diye sıkmaya kıyamadığım.
Ellerim çok uzak, yüreğim korkak
Acımsı sancılar işte!..
Nasıl tarif edilirse…
İyisimi sen içimi boşver!…
Kanat takmış ağrılar de!…
Geç-git!…

İçimi yakan bahanelerini ben unutmadan !…
Sen iyisimi uyan o uykudan, kandırma kendini, acıtma içimi,
Herşeyin gözüme en güzel gözüktüğü
Kahrolası bir Cumartesi günüydü bırakışın ellerimi
Bir tutan bulunur de!…
Geç-git!…
Yokluğundan ağlarım ardın sıra
Sararım kanayan yaralarımı aklımca
Biz umutlarımızı yüreklerimizde boğduk
Artık önümüzde birbirimize dokunuşlarımızdan uzak
Çok uzun mevsimler var
İnsafsız geçen yaz boyunca
Sakladık sevgilerimizi kendimizce kendimize
İyisimi boşver!.. bir seven bulunur elbet

Sen geç-git!….
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
kloko5df.jpg


Geçer..geçer..
Daha öncekiler gibi bu da geçer…

Güç; Öyle bir dermandır ki ellerinde,değdiği yerde güller açar,gök secdeye durur haşmetinden….
Ta ki;aşk denen illet ,köşe başından çelme takıp ,yüzükoyun devirinceye dek…
O an ne güç kalır ellerinde,ne de derman,
dizlerinde…
Kalkıp kurtulmak istesen de, aşkın hain çelmesinden ,dermansız canın ,çoktan gitmiştir elden…

Oysa güç;ellerinde,yüreğinde,teninde,usunda her daim omuz silkerdi huysuz aşka…
Öç alırcasına takıldı şimdi ayaklarına.
Ne yapsan nafile..
Vazgeçmez inadından…

Aşktan azâd edilen kelimelerin öcü de kalmış içinde.Bırakmıyor yanına ondan habersiz dillendirdiğin aşksız hiç bir cümleyi…İnletiyor şimdi esaretine düşmüş her kelimeyi…

Ey aşk!
Bırak beni…
Hey aşk!
Bırak-Ma beni…
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020

elfenlied388rd.jpg


Bu akşam paramparça bir yürekle ve sen olmadan anlamını yitirecek hayallerle, sen olmadan biraz eksik, biraz yavan ve tatsız olacak bu yaralı ömürle yollarına düştüm yine. Yangının ve yağmurun olmaya geldim. Beni, gözünün feri bil!...

Kıyıya vurmuş cesedimi buracaksın sahilde
Alnından tek kurşunla vurulmuş
Yüreği zincirde...
Sen, hem yenilgim
Hem zaferim
Sevdan katlime ferman
Sevdam yaşama sevincim

yaramsın ve ilacım
açılsın kapısı sensizliğin
açılsın aşksızlığın kapısı
ben sensizliği aşıp
karanlığın içinde
bulurum seni!
Seni, tek ve en büyük derdim
Seni, tek dermanım bildim
Sen, katlimin fermanı
Sen, hayata yeniden gelişimsin..
Hayatı benmişim gibi sev!
Ve iyi bak kendine her neredeysen
Sonrasında tek umudum,
Gün doğar
sabaha çıkarız nasılsa bir gün ...
 

SHeKeR

Aktif Üye
Katılım
10 Ara 2005
Mesajlar
100
Tepkime puanı
0
Yaş
39
eline yüreğine sağlık cadı çok güzeller :)
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
sheker sağol canım beyenmene sevindim :)
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
val2002vn3.gif


Biliyor musun...
Yaşam bir kuyu gibi, yaşadıkça günlerin derinleştirdiği.
Gördüklerinin hiç bir zaman bildiklerine yetmediği onca saatler...
Yaşamak, başından başlayıp kıyıyı göremeden yüzmektir... kıyıya yaklaştıkça üstümüze aldığımız bir parça toprakla içimiz doldukça derin denizlere döneriz…

Biri gelince kıyımıza, zannederiz ki, boşaltacak etrafımızdaki suları.. ellerini boş kova sandığımız.
Nasıl çekersin kendi suyunu kuyunun dışına... istersin o birini… hep yanıbaşında kalsın, sabırla zamanla…

ne zaman sana gelmeye kalksam
aklım başımda değil
bilmiyorum bastığım yerleri
yüreğin mayın döşeli

gönül masamda bir anda duygular banko!
ne çabuk geçiyor, geçti sevinçler
ve diğerinin bu ayrılığı bir türlü eskitemeyişi...

biz ki,
zevkle çiğnerdik, ağzımızda
aşk, aşk, aşk

bu sessizlik var ya
seni de, beni de sağır sanıyor
içimde yanıyor gidişin kıvrıla, kıvrıla...

ay baktı penceremden merakla
ölü doğdu kucakta gün
üstünü açtı anılar, temeli göçtü sandıktan
işkencedir artık hatırlamak

sanmaki uslu, uslu oturdu içime gidişin
içini çekerek şarkı söylüyor duygular
ağlıyor bedenim bir telaşla
yetişecekmiş gibi ikindi selasına...

hasret çarpıp kırarken burcuları
gömerim yeşili ki yeniden dirilsin!
aşk, aşk, aşk

ne zaman seni kendime anlatmaya kalksam
soyunur bir cümle, sivrilir yüreğim
atar kendini yuvarlanır uçurumdan
-seni s e v i y o r u m- ...lar
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
hazanmevsimi10231305mj7.jpg


Kendini gizledigin odalari bilirim. Benzerdir benim kovugumda. Uzaktan baktigim haline özenirim. Bir yoldur, önümde uzanir gider... varmayi düsledigim yerin sureti benim, asli tek basina senindir...

Ve Kasım son gecesinde debelenirken arka bahçemde...Gidişlerine ağıtlar yaktığım sevdalarımdan daha çok yandım belkide...Bu mevsimde çekip giderken ömürden...

Döngüsünde mevsimlerin ,bir kavşaktı beklediğim...Sonlar,son virajlar,son şanslar,son dilekler...
ve nice sonlar biriktirirken geçmişimden....
Bir son daha eklensin istemedim ,ağırlığından günü kaldıramadığım o geçmişe...

Hayallere kapattığım gözlerimi ,gerçeklerin dokunuşuyla açmamak için direndikçe
kaybettim zamanı...içinde kaybolduğum düşlerle...

Vakit geçti sevdiğim...duraklar yıkıldı ,yapraklar döküldü ve yağmurlar yağdı çoktan...


HERŞEYİMDİN BAKIŞINA KANDIĞIM/HERŞEYİMDİN GÜLÜŞÜNE ALDANDIĞIM
HERŞEYİMDİN ÇOK ŞEYİM SANIP/HİÇ BİR ŞEYİM OLMAYANIM...!!!!!!!


 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
intoyoureyesbyenayla2go.jpg



İçli bir ezgisin şarkılarımda
Sazım, sesim; bütün sana ayarlı
Ne yapsam, ne etsem bilemiyorum
Geçmiyor yıllarım umarlı, yârlı
Tersine dönüyor sevdâ iklimim
Aralığım hârlı, Temmuzum karlı
İçli bir ezgisin şarkılarımda..

Bütün araçlar toplandığında, yalnızlığa alışılmadık bir aşk geldiğinde, dile gelir işte mırıldanmalar böyle... Telefon sesinde, açık kitapların sayfa çevirirken rastlanan düşünce sıçramasında ve iç kavgaların şiddetlendiği diğer tüm zamanlarda...

Bir şehir...
Girdabında sen,
uzak rüzgarların savruluşunda ben...

Bir kalem...
Yazılmamış kelimelerin bekleyişinde sevdaya yelken açmış, biriktirdiği notlarla...

Bir sandık...
Hasıraltında kalmamış hislerin küçük alevlerle desteklendiği, titrekliği sevdadan olan...

Bir yudum kahve...
Sıcak kavuşmaların tiryakiliğine sarılmış, orta halli...

Bir film...
Sayacın işleyip de görüntülerin tende izlendiği...

Bir öykü...
Yazı karakterinde siyah, düşen yerde beyaz...

...ve özleme kesilmiş göbek bağının düştüğü toprakta, rüyalara sıçrayan minik tebessüm...

Belleğimde açılan yeni verilerin silinmeyeceği, kum tanesinden ince, elenmiş sevgine kıvrılıyorum...
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Aşk

Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır ! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.

Nedir şu aşk...? Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.

Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.

Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetse de, yarın terk edileceğini bilse de, ailesini karşısına alacağını bilse de taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işte odur.

Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...

Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı.

Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.!!. Lütfen ona haksızlık etmeyelim.. 
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Aşk

...Aşk eski bir hikayedir ama her zaman yepyeni...Ve aşk, öyle engin bir deryadır ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı...
Sana desem ki;
'Aşk kalbin göklere yükseldiği altın merdivendir.' Bilmem yeterli ulurmu?
Aşkın ilk soluğu, mantığında son soluğudur.
Bitmeyen bir şarkıdır aşk...Dudaklarda türkü, ruhu açan baharın gelişi gibi...Nasıl, nereden gelir bilinmez, öyle sessiz ve güçlü...
İnsan kalbindeki gerçek aşk dört nala giden bir attır. Ne dizgin anlar, ne ses dinler...
Aşk insanı kılıçsız zapteder ve ipsiz bağlar.
Aşkı anlatmak, suya mektup yazmaktan farksızdır.
Aşk işte, AŞK... 
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
popstarbylordteepes0jr.jpg

Yanlızlığımı giydim yine üzerime yürüyorum boş sokaklar artık hiç
birşey zevk vermiyor sanki yaşamıyor sadece izliyorum sanki ben dünya ya sehirci gelmişim sanki ben seni sevmeye
elmişim bana verilen ceza misali seviyorum seni yine oturdum yanlız yanlız düşünüyorum seni düşünmek bana zevk
verir oldu yağmur yağıyor azda olsa beni yatıştırıyor ama sanmıyorum içimdeki fırtına durmicak sessiz sessiz mırıldandım
ikimizin şarkısını artık baktımda ondan da zevk alamıyorum ben ölmelimiyim acaba allahım al canımı ne olur neden çektiriyorsun
sanki o benim olucakmış gibi bak işte duymuyor sesimi ona yaptıklarımı görmüyor görmek istemiyor ne yapmalıyım peki sevmelimi
ama artık sevemiyorum gücüm kalmadı sevemiyorum bana güç ver o halde yeniden sevebileyim ......

 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
tutsak442iy.jpg

Hicran olur gönül meskeni ne geleni var artık ne de gideni bir tutam sevdam olsa
yalandır ziyandır bana gözleri soyunup geldim körfezin koynundan anam ağlar ardından
duası gelir yedi tepeli şehrin kadını ne bahar ne yazları seninle giyindim ne dağlar diz çöker
önümde ya hasret ben senden geçerim sen benden vazgeç ne dağlar diz çöker önümde ben
senden geçerim sevdalı denizim sen üz beni sen kahre beni yukarda allah var görür halimi
sen yık beni kedere sen sat beni başımda rüzgarlar dinlermi seni ........
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
x1pnwjjkhj3oxw7xrsntb9ucft0bnm.jpg

SAĞLAM DUR YÜREĞİM

Aşağıdakilerden hangisi daha zordur?
a) gitmek
b) kalmak
c) mızıkçıyla oyun oynamak

Sus yüreğim. Feryat etme. Çığırtkanlara yaraşır bu yaptığın, bir de küçük kız çocuklarına. Oysa sen büyüdün, çığırtkan da olmadın hiçbir zaman.

Sen bilir miydin sormadığım soruların cevaplarını. Bir açık kapı olsaydı, güneşi de baharı da getirebilir miydin? Anlar mıydın dilimden, konuşmadan susar mıydık öylece. Yoksa yeni bir alfabe mi yazardın her harfi bir çiçekten. Bilir miydin neden bu kadar korktuğumu. İçimdeki korkunç yalnızlığı, katran karası geceyi, düş düş sonu gelmeyen uçurumu. Okur muydun gözlerimdeki hüznü, kendime bile kapattığım kapıları açabilir miydin?

Sağlam dur yüreğim. Etrafa saçma kıvılcımları. Geldiğimiz gibi gideceğiz bu bahçeden. Gitmeye de biliriz. Gitmeyi de biliriz. Sağlam dur yüreğim. Ne içindeki çığlığı büyüt dalga dalga, ne de yalnızlığı.

Bu sırrı açsaydık birbirimize. Gözlerimiz her karşılaştığında söylediklerimizi sözlere dökseydik... Kalbimin sükun bulduğu yer dizinin dibi olur muydu? Sıcacık baktığında aradığım cevapları bulur muydum? İçim erir miydi gülümsediğinde, şimdiki gibi? Utanır mıydım yaptıklarımdan, yoksa mesut bahtiyar ölür müydüm son nefesimde?

Kendine sarıl kalbim. Sıkı tut kendini. Üzerine sıçratma kuruntuları. Zaten giderek büyüyor gece...

Söylesene bu bir masal mı? Sorular üzerine kurulabilir mi hayatlar? Başlamadan biten masallar vardır hani, kahramanları ta en başından pes eden. Mızıkçılık mı yapmış olur onlar, yenilmeyi seçmekle. Saklambaç oynarken sıkılıp kendini sobeleten çocuklar gibi...

Kaç bahar olur bir ömürde kalbim? Her tohum başka bir çiçek midir, yoksa yeniden açan aynı çiçek mi? Sorma artık yüreğim. Sus yüreğim, feryat etme...
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
sevdimseni0qz.jpg

Bilir misin?.. Sensiz gelen kuş sütü eksik sofranın, yüreğimdeki sancılarını... Bilir misin?.. Sensiz kararan günün bedenimdeki tarifsiz yangınlarını... Bilir misin?.. Sensiz atan şafakların ruhumdaki tahammülsüzlüğünü ve yine bilir misin?.. Sensiz aldığım nefesin, cehennem ateşini bile kavurduğunu...
Burada bir gün daha soldu takvimden, burada ömürden bir gün daha sensiz koptu gitti... Bilir misin?.. Ey!.. Sevgili, sensizliğin şehre akşam çöktüğünde ki öksüzlüğünü yada yitik bir yüreğin, yokluğunda istanbulun sokakları, kaldırım taşlarına düşüp düşüp yerden nasıl kalktığını, ya tükenişimi bilir misin?..
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
birtanem5zh.gif


Yağmur damlalarındaki hüznü özlediyse bu yürek, yağmur yağan yerlere mi gitmek lazım acaba..Sevgimi,yüreğimi ,geleceğimi usulca soyundum ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini, gidiyorum.. Yazdırma bana gider ayak çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını, gidiyorum..Herkes bir yerlere gittiğine göre, gidilen yerlerde deniz huzur, toprak hasret, şarkılar keyif kokuyor olmalı..Herkes bir yerlere gittiğine göre, gidilen yerlerde sevda baştan çıkarıcı olmalı.. Sürüklenmiyorum dikkat et, gidiyorum..Sessizce ve hiçbir şey yaşanmamış gibi. Bir süre sonra denize ulaşıp, seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim... Ben düşünmekten yoruldum artık, benim yerime de düşünür müsün? Benim yerime ilgilenir misin insanlarla, yalanla, ihanetle, yâlnızlıkla...?
 
Üst