Deniz yavaşlamadan önceTakometreye baktı: Hız limitinin 90km olduğu
yerde 110km ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa
polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız
olabilirdi? Deniz arabasını sağa çekti."İnşallah şu anda yanımızdan
daha hızlı bir araba geçer" diye düşünüyordu. Polis elinde kalın
bir not defteri ile arabadan indi.
Ali? Bu Polis camiden tanıdığı Ali değil mi? Deniz iyice arabasının
koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. camiden
tanıdığı bir Polis, hemde hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal
ettiği için.
iyigünler Ali Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç"
"iyigünler Deniz" Ali
gülümsemiyordu.
"Beni; Eşimi ve çocuklarımı görmen için eve giderken yakaladın"
"Evet öyle" Ali umursamaz görünüyordu.
"Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun süredir
hiç görmedi. Ayrıca zeliha bana bu akşam matı içli köfte ve biftek
yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
"Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını
ihlal ettiğini de biliyorum." diye cevapladı Ali.
"Eyvah! Bu taktik fazla işe yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek
gerekli" diye düşündü Deniz
"Beni kaç ile giderken yakaladın?"
"110. Lütfen arabana girer misin?" dedi ALİ.
"Ah Ali, bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda, Takometreye
baktım. Sadece 85 km ile gidiyordum."
"Lütfen Deniz, arabana gir" diye üsteledi Ali,
Deniz, canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak
kapattı. Ali, not defterine bir şeyler yazıyordu.
"Ali niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki" diye
düşündü Deniz, Ne olursa olsun, bundan sonra camide de bu adamın
yanına oturmaktansa, birkaç gün Deniz camiye gitmeyecekti. Ali
kapıyı tıklatıyordu. Deniz arabasının penceresini 5 cm kadar açtı.
Ali Deniz'e bir kağıt verdi ve gitti..
"Ceza değil bu" diye kendi kendine söylendi Deniz. Bir anda
sevinmişti. Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:
"Sevgili Deniz, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken çok hızlı
araba
kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam
cezalandırıldı. 3 yıl hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden
çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar
koklayabildi. ama ben öpebilmek için, cennete gidinceye kadar
beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım Bin kerede
başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hala kızımı
düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et Deniz, tek bir
oğlum kaldı.."
Deniz 15 dakika kadar bir süre yerinden kıpırdayamadı.
Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti.
Evine varınca, çocuklarına ve eşine sıkıca sarıldı.
Hayat çok değerli, sürekli dikkat et.
Dikkatli araba kullan ve başkalarının hakkına saygı
göster.
yerde 110km ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa
polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız
olabilirdi? Deniz arabasını sağa çekti."İnşallah şu anda yanımızdan
daha hızlı bir araba geçer" diye düşünüyordu. Polis elinde kalın
bir not defteri ile arabadan indi.
Ali? Bu Polis camiden tanıdığı Ali değil mi? Deniz iyice arabasının
koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. camiden
tanıdığı bir Polis, hemde hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal
ettiği için.
iyigünler Ali Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç"
"iyigünler Deniz" Ali
gülümsemiyordu.
"Beni; Eşimi ve çocuklarımı görmen için eve giderken yakaladın"
"Evet öyle" Ali umursamaz görünüyordu.
"Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun süredir
hiç görmedi. Ayrıca zeliha bana bu akşam matı içli köfte ve biftek
yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
"Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını
ihlal ettiğini de biliyorum." diye cevapladı Ali.
"Eyvah! Bu taktik fazla işe yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek
gerekli" diye düşündü Deniz
"Beni kaç ile giderken yakaladın?"
"110. Lütfen arabana girer misin?" dedi ALİ.
"Ah Ali, bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda, Takometreye
baktım. Sadece 85 km ile gidiyordum."
"Lütfen Deniz, arabana gir" diye üsteledi Ali,
Deniz, canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak
kapattı. Ali, not defterine bir şeyler yazıyordu.
"Ali niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki" diye
düşündü Deniz, Ne olursa olsun, bundan sonra camide de bu adamın
yanına oturmaktansa, birkaç gün Deniz camiye gitmeyecekti. Ali
kapıyı tıklatıyordu. Deniz arabasının penceresini 5 cm kadar açtı.
Ali Deniz'e bir kağıt verdi ve gitti..
"Ceza değil bu" diye kendi kendine söylendi Deniz. Bir anda
sevinmişti. Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:
"Sevgili Deniz, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken çok hızlı
araba
kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam
cezalandırıldı. 3 yıl hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden
çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar
koklayabildi. ama ben öpebilmek için, cennete gidinceye kadar
beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım Bin kerede
başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hala kızımı
düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et Deniz, tek bir
oğlum kaldı.."
Deniz 15 dakika kadar bir süre yerinden kıpırdayamadı.
Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti.
Evine varınca, çocuklarına ve eşine sıkıca sarıldı.
Hayat çok değerli, sürekli dikkat et.
Dikkatli araba kullan ve başkalarının hakkına saygı
göster.