
Seni Sevmek
[Bilmediğim bir dilde şarkı söylemeye benziyor
Seni sevmek
Ne anlattığını bilmeden
Ne hissettiğini yaşayarak
Öykümün son sayfasında
Mürekkebim bittiğinde bile
Güneş bu kadar kara değildi
Deniz’i Kayahan’a kavuşturamasam da
Bir şarkı yazmıştım onlar için
Ne kadar dinleyememiş olsalar da
Bilmediğim, görmediğim, sesini duymadığım
Bir çağlı aletinin sesine benziyor
Seni sevmek
Rüzgârın uğultusu bilmem hangi tepelerden gelmiş
Bilmem hangi engin dağların selamını getirmiş
Kabulümüzdür
Eğiyoruz boynumuzu
Ölümün ötesine diyeceğimiz yok
Tedirginiz
Korkularımız var
Başımızda bir ağrı
Azrail kovalıyor sevgimizi
Bilmediğim, daha önce hiç yürümediğim bir yolda yürümek
Seni sevmek
Sahtekâr bakışlar altında
Bir kaldırım taşına oturmak, ama
Yılmamak
Seni sevmek
Bir köpeğin nefes alışverişlerine
Kedinin ağıtlarına
Eşlik etmek
Aklına gelen ilk şarkıyla
Mırıldanmak
Hatırlamadığın melodileri
Seni sevmek
Bilmediğim, hiç gitmediğim
Diyarlara gitmek
Seni sevmek
Gezlerimden iki damla yaş geldiğinde
Utanmamak ve yol vermek aşağıya doğru
Dokunmamak yaşlara
Seni sevmek
Ağlamak sonsuza dek…