Seneler ve Neler Öğreniyoruz & Hayatın Kuralları

Kabaracı

Multi Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
DÜŞÜNCE GÜCÜNÜ GELİŞTİRME YOLLARI

Alman Focus Dergisi, düşünce gücünü geliştirmenin yollarını açıkladı. İşte daha zeki olmak için herkesin uygulayabileceği ipuçları:

- Sabahları gözleriniz kapalı duş alın. Lifinizi, sabununuzu, şampuanınızı el yordamıyla bulun. Böylece dokunma duyunuz gelişir.
- Sağ elini kullananlar sol, sol elini kullananlar sağ elle diş fırçalamayı, saç taramayı denesin. Beynin farklı bölgeleri uyarılmış olur.
- İşe giderken farklı yollardan gitmeye çalışın. Böylece beyninizi otomatik pilot sisteminden çıkarırsınız.
- Aracınıza bindiğinizde gözlerinizi kapatın. Kontağın, sileceklerin, radyonun, el freninin yerlerini düşüncelerinizi yoğunlaştırarak bulun.
- İşlerinizi farklı bir sırayla yapın. Her gün gördüğünüz ancak üzerinde düşünmediğiniz eşyaların yerlerini değiştirin.
- Çalışma masanızda aramalı objeler olsun. Taze ve hoş kokular yeni düşünce çağrışımlarını beraberinde getirir.
- Öğle yemeğine her zaman aynı saatte çıkmayın. Bir saat önce ya da sonra çıkarak rutinden kurtulun. Hatta saatinizi farklı kolunuza takın.
- Ara sıra daha önce hiç yapmadığınız yemekleri yapın. Sadece tat alma duyunuzu değil, beyninizi de besleyin.
- Yemek yerken her zaman aynı sandalyeye oturmayın. Ara sıra ailenizin masadaki oturma düzenini değiştirin.
- Teybe çok farklı ve tiz sesler kaydedin. Arkadaşlarınızla bir araya geldiğinizde hangi sesin neye ya da kime ait olduğunu tartışın.

 

naz

Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
HERŞEY GÜZEL DÜNYA GÜZEL
 

3va

Multi Aktif Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,737
Tepkime puanı
0
Yaş
41
sevginin bi yere kadar saklanabilecegini
ve birini seviyorsam hemen söylemem gerektiğini
hayatın cok kısa oldugunu
bunun için sevgimi söylemek için yarını beklememeyi öğrendim...
ve..
karşılıksız sevmenin ne oldugunu sevimsizimden ögrendim...
acı cekmeyi de ögrendim
ne olursa olsun şükretmeyi de..
yalnızlığın aslında cok kötü bişey olmadığını..
asıl yalnızlığın kalabalığın içinde oldugunu öğrendim...
beklemeyi ögrendim...
bi onsuzluğu ögrenemedim...
bi sensizliği öğrenemedim :(
 

Aragorn

Multi Aktif Üye
Katılım
3 Ara 2005
Mesajlar
3,641
Tepkime puanı
0
Yaş
38
YAS 18
Ilk genclik yillarimin keder, saskinlik, istirap ve asktan ibaret
oldugunu ogrendim
 

Kabaracı

Multi Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Ağır ağır, yavaş yavaş, sindire sindire yaşamak gerektigini...
İnsanin temel görevinin, mutlu yasamayi ögrenmek oldugunu...
Hedefin degil, yolun önemli oldugunu...
Arzulamanin elde etmekten daha önemli oldugunu...
Sevismenin orgazmdan daha önemli oldugunu...
Tek gerçegin yasanilan an oldugunu...
Herseyin ama herseyin bir bedeli oldugunu..
Askin, yasanirsa bitecegini...
Birine asik oldugunuzda, aslinda asik oldugunuz seyin, ona yüklediginiz anlam oldugunu...
Askin, arzulamak, ama kavusamamak oldugunu...
Askin sevgiyle alakasi olmadigini...
Dünyada bugüne kadar söylenmis bütün " Seni seviyorum " larin onda dokuzunun yalan oldugunu...
Askin bir nevi hastalik sayilmasi gerektigini...
Askta kadinlarin acimasiz oldugunu...
Ask konusunda, herkesin mutlaka bir yerde yalan söyledigini...
Insan iliskilerinin binlerce yildir pek degismedigini, en az degisenin ise ask oldugunu...
Kaybedilen bir kadinin bir daha asla elde edilemeyecegini...
Kadinlarin, ögrencilikte ve is hayatinda ve hayatin geri kalaninda erkeklerden daha basarili oldugunu...
Kadinlarin asla ögrenilemeyecegini...
Kadinlarin asla degistirilemeyecegini...
Anne olabildikleri için kadinlarin erkeklerden daha sansli olduklarini...
Kadinlarin ihtirasli oldugunu...
İhtirasin tehlikeli oldugunu...
Güzel bir kadindan daha güzel, daha seyredilesi, daha degerli birseyin dogada mevcut olmadigini...
Güzelligin -geri alinmak üzere- insanlara verilmis bir büyük armagan oldugunu...
Sadakatin pamuk ipliginden yapildigini, bunu güzellerin daha iyi bildigini ve bu yüzden iliskilerinde daha az güven duyduklarini...
Güzelligin her kapiyi açtigini...
Kalabaliktaki yanlizligin, issiz ada yanlizligindan daha kötü oldugunu...
"At binenin; kiliç kusananin " sözündeki gerçegi çok az kisinin kavrayabildigini...
Herseyin bos oldugunu...
"Herseyin bos oldugu " gerçegini herkesin bildigini ancak, çok az kisinin kavrayabildigini...
Herseyin bir oyundan ibaret oldugunu...
İnsanlarin en çok saygi duyulmaya ihtiyaci oldugunu, ancak en az gayreti de bunun için gösterdiklerini...
Ögrenmekten çok, ögretmeyi sevdigimizi...
Her insanin, dogdugu andan itibaren ögrenmekle yükümlü oldugunu,ögrenme çabasi göstermeyenlerin, dogaya karsi görevlerini yapmadiklarini...
Yeteneksizligin kabahat olmadigini ama bilgisizligin ve ögrenmeye çalismamanin en büyük kabahat oldugunu...
Yeteneksizligi ve bilgisizligi örtmenin en kolay yolunun, tenkit etmek oldugunu...
Sanildigindan daha çok yalan söylendigini...
Sagligini yitirmekten sonra, insanin basina gelebilecek en büyük ikinci felaketin yaslanmak oldugunu...
Ruhlarin asla yaslanmadigini...
Bedenle ruhun ayni yasta olmamasinin çok büyük aci verdigini...
Abartili konusanlarin ve inandirici olmak için daha çok gayret gösterenlerin, muhtemelen yalan söyledigini...
İnsana dair hiçbir seyin beni sasirtamayacagini...
İnsanlarin dogaya aykiri ve onu haketmiyor oldugunu...
Paraya ve üne çok az kisinin hayir diyebilecegini...
Kötü olmanin kolay, iyi olmanin çok zor oldugunu...
En kötü duygunun pismanlik oldugunu...
En güzel görüntülerden birinin, el ele yürüyen çok yasli bir çift oldugunu...
En güzel ikinci görüntünün, torununu seven dede oldugunu...
ögrendim...

Bir de, butun ogrendiklerimden suphe etmeyi ogrendim...
 

3va

Multi Aktif Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,737
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Herseyin ama herseyin bir bedeli oldugunu..
Askin, yasanirsa bitecegini...
Birine asik oldugunuzda, aslinda asik oldugunuz seyin, ona yüklediginiz anlam oldugunu...
Askin, arzulamak, ama kavusamamak oldugunu...
Askin sevgiyle alakasi olmadigini...
Dünyada bugüne kadar söylenmis bütün " Seni seviyorum " larin onda dokuzunun yalan oldugunu...
Ask konusunda, herkesin mutlaka bir yerde yalan söyledigini...

ögrendim...
 

Kabaracı

Multi Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Olgunlaşmak

Artık eskisi gibi her hafta sonu birileri ile dışarı çıkmak istemiyorum. Beni yoran ilişkiler, yeni tanışmalar, yeni yüzler aramıyorum. Eski dostlukların da özetini çıkarmaya başladım. İlişkilerde tasarrufa gidiyorsun her şeyde olduğu gibi ve gereksiz insanları hayatından atmak istiyorsun.

Yapmacık, inanmadan konuşmak istemiyorum artık. Beni anlamayanlarla onuşmak cümle kirliliği yaratıyor ve hak edenlere saklıyorum enerjimi. İstediğime istediğimi deme özgürlüğüne sahibim, eleştirme hakkını oluşturan yaşamışlık ve yeterli yaş faktörü artık bende de var. "Ben demiştim" ,"ben bilirim","ben zaten anlamıştım", sendromunda olanlarla arkadaşlıkları bir kez daha sorguluyorsun. İlişkilerini sadeleştirmeye başlayınca sıra iyi ve kötü gün dostlarını ayıklamaya geliyor. Kötü gün dostlarını belirliyor ve onlara daha çok önem veriyorsun. İyi gün dostu bulmak ne kadar kolaysa kötü gün dostu bulmak bir o kadar zor, biliyorum. Dostlar ihtiyaç olduğunda göçmen kuşlar gibi sıcağa uçuyor ve sadece seninle birlikte sürüden ayrı
düsenler kalıyor.

Zamanın ne kadar kıymetli olduğunu öğreniyorsun buralara kadar gelirken.

Uzun düz otobanlardan olduğu gibi, kestirme bozuk yollardan da ulaşabilirsin hedeflerine. Kestirmeleri de öğrendim gide gele. Boş geçen her saniye değerli artık. Daha yapılacak çok şey var ama, kendimi çok yormaktan çok hırpalamaktan yana değilim. Gerektiğinde "HAYIR" demeyi öğrendim ve bu kelime basta karsındakine kırıcı gelse de senin için hayat kurtarıcı olabiliyor. Sevgiye önem vermek gerektiğini, zamanı geldiğinde elinde sadece sevginin kalacağını biliyorum. Sevgi paylaşıldıkça oluşuyor, olgunlaşıyor. Aileme ve seçtiğim tüm dostlarıma daha önce göstermediğim sevgi, anlayış ve ilgiyi gösteriyorum. Biliyorsun ki gidenlerin ardında sadece iyilikler kalıyor, ne kadar sevgi dolu olduğu hatırlanıp anılıyor. Bana çok genç olduklarını hatırlatırcasına nedense tecrübelerimi, fikirlerimi sormaya başladılar. Vereceğim cevaplar belki çok anlamsız geliyor ama yine de dinliyorlar ama ben biliyorum ki yasamadan hiçbir şey öğrenilmiyor. Yaşamışlığın oluşturduğu bir alçakgönüllülükle gülüyorum içimden sadece. Artık daha şık giyiniyorum, senelerle birikmiş dolaplar dolusu kıyafet var ve bunları kendimle paylaşmalıyım. Önce kendine güzel görünmelisin, kendi zevkime göre giyinmek istiyorum, böyle hissediyorum.

Modaya uymak adına popomun sığmadığı düşük bel pantolonlara sığmıyorum diye kendimi üzme tercihini de kullanabilirim .

Ayıp, günah ya da ne derler korkuları çoktan geride kaldı.

Dostlarıma, kendimize yemek yapmak hoşuma gidiyor. Mutfak eskiden bir zulüm iken simdi zevk aldığım mekanlar arasına giriyor. Farklı lezzetler denemek güzel ve kendi lezzetimi kendimde yaratabileceğim belli bir damak zevkim ve mutfak kültürüm oluştu.

Sonra Sezen'in şarkısındaki gibi anneni daha sık düşünüyorsun ve hatta anlıyorsun. İşte bu yeni alışmaya başlanan ve giderek hoşa giden yeni duruma olgunluk deniyor. Yaşamışlığın, görmüşlüğün, geride kalmış üflenmiş doğum günü mumlarının bir sonucu kendiliğinden ortaya çıkıyor hayatın bir dönemecinde bu olgunluk. Ne zaman dersen herkese göre, ne kadar dolu yaşadığına göre değişiyor bu olgunluk çağına ermek. İnanın bana hayattaki düşüşler, zor alınan virajlar bu zamanı hızlandırıyor. Kendi dünyanın küçüklüğünü keşfetmek ve buna rağmen kendinin kıymetini bilmek çok ise yarıyor. Bir gün hepimizin bu huzurlu olgunluğu bulmasını diliyorum.


Can Dündar
 

3va

Multi Aktif Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,737
Tepkime puanı
0
Yaş
41
İnsanlar ikiye ayrılır:
1- Ne yaparsa yapsın sevdiklerin
2- Ne yaparsa yapsın sevmediklerin

Yaşam ikiye ayrılır:
1- Net yaşam
2- Brut yaşam

İnsan evlenmez, evlenmek zorunda kalır;
aşık olmak zorunda kalmaz, aşık olur.

Açların arasında tokluktan ölmek,
tokların arasında açlıktan ölmekten daha berbattır.

Yönetici yoktur, yönetilici vardır.

Aynı insana bir kere aşık olunur.

En iyi dostun karşı cinstendir.

Kusurunu ilk hemcinsin görür.

Sıfır ile bir arasındaki fark,
bir ile bin arasındaki farktan daha büyüktür.

Otuz güne tamamlanmaya zorlanan beraberlikler,
eninde sonunda sıfır güne tamamlanır.

Sofradan eksilen tabak, tabaktan eksilen lokmadan daha önemlidir.​
 

JmB CooL

Aktif Üye
Katılım
4 May 2006
Mesajlar
1,242
Tepkime puanı
0
Yaş
44
SÖZÜMKİ YALNIZ SANA GEÇMEZ CELLADIMSIN EY ZAMAN !!!

Bundan başkasının yalan olduğunu öğrendim...


 
Üst