Sendeki Ben

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

aroses

Aktif Üye
Katılım
19 May 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Sendeki Ben

İlan edemezken gönül halimi
İçini döküşün beni anlattı
Lal eylerdi derinliğin alimi
Engine çıkışın beni anlattı

Aşk elinden nağmeleri sesleyip
Sükut ile ifadeyi süsleyip
Duyguları gözyaşıyla besleyip
Sel gibi akışın beni anlattı

Canevime hapsol diyen o çağrı
Titretti adeta felç olan bağrı
Maziye gerilip atiye doğru
İçini döküşün beni anlattı

Vakit daraldıkça açıldı perde
Yokluğun korkusu başladı serde
Zamanın en erken olduğu yerde
Boynunu büküşün beni anlattı

Kaderin zuhuru ne geç, ne erken
Anlaşılır ancak vuku bulurken
Talihin yüküe talip olurken
Dağılıp çöküşün beni anlattı

İradem susunca, sevda yer etti
Sevdayı beyana gönlüm ar etti
Bir anda başlayıp bir anda bitti
Gönlümden çıkışın beni anlattı

U.IŞILAK
 

aroses

Aktif Üye
Katılım
19 May 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Dilini kana bulama
Susta öldür beni ne olur
Gönlünün dar ağacına
asta öldür beni ne olur

Hasretinle yana yana
Ömrü tükettim uğruna
Bir taş misali  bağrına
Bas ta öldür beni ne olur

Sevdam nasip alacaksa
Hasret yetim kalacaksa
Sonu vuslat olacaksa
Küs te öldür beni ne olur.

Dolaştır donan kanımı
Ruhun ile yak canımı
Körükleyip yangınımı
Es te öldür beni ne olur 

U.IŞILAK
 

aroses

Aktif Üye
Katılım
19 May 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
0
Yaş
36
KALDIRIMLAR

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum
Yolumun karanlığa saplanan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık:
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler,
Üstüme camlarını, hep simsiyah dikiyor
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta,
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum.
Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta,
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum

Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin;
İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim,
Örtün, üstüme örtün serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya;
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

Başını bir emele satan kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle sokakların malısın!
Kurulup üzerine bir tahtırevan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!

Bahtın kaldırımlara düştüğü günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş senin kafatasında.

İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var,
Sükût gibi kimsesiz, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var
Onu da ne tarafa olsa ürürsünüz.

Ömrünüz taş olsa da gide gide yorulur,
Bir gün ölüme çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur;
Ne senin anladığın kadar kaldırımları...

Necip Fazıl Kısakürek
 

aroses

Aktif Üye
Katılım
19 May 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Be Dostum
Gönül tecelligah olduktan sonra,
Göze ne gerek var göze be dostum,
Sükut lehçesini bildikten sonra,
Söze ne gerek var söze be dostum.

Aradığın sende düşme telaşa,
Güvenip aldanma toprağa taşa,
Beytullah hüzündür arama boşa,
İze ne gerek var ize be dostum.

Eğer tutmamışsa aşk'ın mayası,
Cezbeylemez gözlerinin elası,
Hak'a yönelmişse gönül aynası,
Yüze ne gerek var yüze be dostum.

Can pervane olsun, dönsün dolansın,
Fikir isyan etsin, akıl bulansın,
Mangalsa yüreğin aşkınla yansın,
Köze ne gerek var köze be dostum.

Ölüm vuslat ise hayat işkence,
Öyle bir hesap ki sırattan ince,
Kefen giymiş isen ölmeden önce,
Beze ne gerek var beze be dostum.



Sair: uğur ışılak
 

aroses

Aktif Üye
Katılım
19 May 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Bursa'da Zaman ;

Bursa'da eski bir cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su.
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinden gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarilerin en ilahisi.

Bir zafer müjdesi burda her isim:
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim
Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın
Hala bu taşlarda gülen rüyanın
Güvercin bakışlı sessizlik bile
Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle.
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası,
Muradiye, sabrın acı meyvası,
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer,
Türbeler, camileri eski bahçeler,
Şanlı hikayesi binlerce erin
Sesi nabzım olmuş hengamelerin
Nakleder yadını gelen geçene.

Bu hayalde uyur Bursa her gece,
Her şafak onunla uyanır, güler
Gümüş aydınlıkta serviler, güller
Serin hülyasıyla çeşmelerinin.
Başındayım sanki bir mucizenin,
Su sesi ve kanat şakırtısından
Billur bir avize Bursa'da zaman,

Yeşil Türbesini gezdik dün akşam,
Duyduk Bir musikî gibi zamandan
Çinilere sinmiş Kur'an sesini.
Fetih günlerinin saf neşesini
Aydınlanmış buldum tebessümünle.

İsterdim bu eski yerde seninle
Başbaşa uyumak son uykumuzu,
Bu hayal içinde... ve ufkumuzu
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,
Havayı dolduran uhrevi ahenk.
Bir ilah uykusu olur elbette
Ölüm bu tılsımlı ebediyette
Belki de rüyası büyük cetlerin,
Beyaz bahçesinde su seslerinin.

AHMET HAMDİ TANPINAR
 

aroses

Aktif Üye
Katılım
19 May 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
0
Yaş
36
( En sevdiğim şiir diyebileceğim bir şiir )

La minör çırpınışlar

Üzerine
Gün doğmamış düşler,
Sayıkladığında kırık rüzgar baladlarını
Kaç aşk boyudur zaman
Bilir misin?


Sessizliğime saklanıp
Dolaşırken kuytularımda
Hayat yalınayak bir öpücük,
Baharsa düşmekte saçlarından.

Kahküllerinde damıttığım gözyaşlarım
Ruhunda imbiklenişler ,
Hayallerimi yatırışlarım!!!
Sonrası bir dala tutunma arzusuyla
Goncalarında jale olmak.

O gecenin sabahında
Sen daha gözlerini açmadan,
Süren rüyalarının bir yerinden
Sokuluvereceğim irem bahçelerine.


Biliyorsun ki
Dünden kalan ve de yarına ait
Her şeyi yaktım gözlerinde...

Şimdi senle sarılıp sımsıkı
Poz vereceğiz güneşe ve
Ölümsüz kılmak için zamanı
Tâb olacağız gökyüzüne.

Odanın bir yerlerinde unutulmuş
Bir zamanların şaşaalı Müzik Dolabından
Bir kırkbeşlik sarıverecek sevdayı.
Ardından
Sana yazdığım o şarkının
La minör çırpınışları aksedecek
Şöminenin alaz senkromlarında.

“Gözlerine uygun renk bulamadım
Hangisi olsa içim yanıyor
Tenine uygun çiçek bulamadım
Hepsi kokusunu senden alıyor…” ***

Bittiğinde Şarkımız ;
Uzanıp söyleyen dudaklara,
Kaydedeceğim Veda buselerini
Sevda demirbaşlarına.

 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
teşekkürler aroses...


İsterdim bu eski yerde seninle
Başbaşa uyumak son uykumuzu,
Bu hayal içinde... ve ufkumuzu
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,
Havayı dolduran uhrevi ahenk.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst