Sahipsiz aşk mektubu

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

delikiz

Aktif Üye
Katılım
3 Ara 2005
Mesajlar
2,164
Tepkime puanı
0
Yaş
40
Sahipsiz aşk mektubu

Biliyorum okumayacaksın, ama yine de yazıyorum.
Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim.
Belki masamın çekmecesinde, belki giymediğim bir gömleğin cebinde bulacaklar yıllar sonra.
Kimi aşk mektubu diyecek, kimi umut dolu bir mektup... Kimi cümlelerin içtenliğine bağlanacak, kimi soruların sertliğiyle irkilecek... Eski bir kâğıt olacak şu an elimde tuttuğum kâğıt şüphesiz. Bazı harfler okunmayacak, bazı soru işaretleri de öyle. Kimi sorularım yargı gibi anlaşılacak. Kimi noktalarım da silinecek. Bitmemiş cümleler kalacak yıllar sonra, bugün bitirdiğimi sandığım pek çok hatıradan geriye...
Seni mutlaka merak edecekler. Seni suçlayanlar çoğunlukta olacak. Benim kendimi suçlayan ifadelerimden bile bana acıyan çıkacak. Senin güzel olduğuna hükmedecekler hemen. Güzel değilsen bile alımlı olduğunda hemfikir kalacaklar. Seni sevdiğimi tartışmayacaklar bile. Ama senin beni sevip sevmediğin konusunda birbirlerine girecekler.

Sen okumayacaksın, ama okuyacakmışsın gibi yazıyorum yine de.
Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim.
Yazdıktan sonra yırtıp atmayı da düşünmüyor değilim. Yakmak, aklımdaki bir başka çözüm. Ama hayır, saklayacağım. Okumayacak olsan da kelimelerimi sevdiğini biliyorum. Sevdiğin için, benim sana birşeyler yazdığımı hissedeceğini biliyorum. Ben yazarken içinin ürperdiğini, gülen yüzünün hüzünlendiğini, konuşan dilinin suskunlaştığını, aklının karıştığını, kalbinin küt küt attığını hissediyorum. Belki sırf bu yüzden yazıyorum. Yazmıyorum da sanki sana dokunuyorum. Sanki kâğıdı katlamıyor, sana sarılıyorum. Mektubu saklamıyorum da sanki seni unutmaya çalışıyorum.

Hayır, okumayacaksın. Okumayacaksın çünkü göndermeyeceğim.
Göndermeyeceğim, çünkü adresin yok. Belki postacıya tarif etsem bulur seni. Ama önce beni çok iyi tanıması gerek. Benim de onu. Tanıması yetmez anlaması da şart. Benim de onu. Benim için senin ne anlam ifade ettiğini iyi bellemesi gerek. Bellemeli ki seni bulabilsin. Bellemeli ki seni bulmak ayaklarını yormasın, aklını usandırmasın. Ama göndermeyeceğim bu mektubu. Okumayacaksın.

Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü sahibini bilmiyorum. Seni seviyorum ama kimsin bilmiyorum. Ne yüzünün şekli, ne sesinin tonu, ne oturduğun evin manzarası. Hangi vurguyla çıkar ağzından sevgin ve öfken? Hangi renkleri seversin? Yemek önüne gelince elin gayri ihtiyari tuzluğa gider mi? Bulmaca çözerken en çok hangi soruda takılırsın? Büyüyünce ne olacağını söylemiştin küçükken? Telefon gelince koşar mısın? Mektup alınca ne hissedersin? Seni korkutan bir kapı zilinin sebebi olmak istemem.

Hayır göndermeyeceğim. Bu mektubu okumayacaksın.
Çünkü ben ne istediğini bilmeyen biriyim. Ayaklarım yere sağlam basmaz asla. Kararlılıklarım yoktur, asla ama asla diyeceğim prensiplerim de. Kalabalıklar içerisinde kolay seçilmem. Kütüphanelerin en dikkat çekmez kitabıyımdır. Bazen öyle korkak, bazen öyle sıradan, bazen öyle ufak tefeğimdir ki... farkedemezsin beni.

Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü ben yokum.

Göndermeyeceğim... Çünkü sen de yoksun!

murat cetin
 

Saripapatya

Aktif Üye
Katılım
3 Ara 2005
Mesajlar
417
Tepkime puanı
0
Yaş
40
Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü ben yokum.

Göndermeyeceğim... Çünkü sen de yoksun!


büyük zevkle okudum.. cok saol paylasimin icin..
 

delikiz

Aktif Üye
Katılım
3 Ara 2005
Mesajlar
2,164
Tepkime puanı
0
Yaş
40
BAZEN AŞK GİDER

Ve hayat da gider onun pesinden...
Terk edildigin yerde öylece kala kalirsin...
Bir sabah uyanirsin ki gözünü açtigin ömür senin ömrün degildir...
Aynada tek parça görünen bedenin, aslinda lime limedir...
Nefes diye içine çektigin cigerlerinde parçalanmis askinin cam kiriklaridir...
Her sabah ölmeyip neden uyandigina lanet edersin...

Bazen ask gider...
Önünde bir kadeh raki, küllükte bir ölüm dolusu izmarit öylece bakakalirsin arkasindan...
Kulagin hiç çalmayacak olan telefondadir...
Zaman dursun saatler hiç geçmesin istersin...
Tanrim ne olur gerçek olmasin, ne olur günes dogmadan geri dönsün,
teninde bir baska tenin kokusunu getirse bile dönsün yeter ki
hiçbir sey sormam ona, bu geceyi yasanmamis sayarim,unuturum yeter ki asik olmasin...
içimde durmaksizin çiglik atar dualar...

Ama bazen ask gider ve o çaresizce yalvardigin Tanri bile gider pesinden...
Sonra sabah olur, günes dogar...
Askin gelmez bir türlü...
Bir gecede degisir ömrün...
O bir türlü inanmak istemedigin kader seninle alay eder gibidir...
Ömrünü adadigin, yillarini önüne serdigin askin bir gecede bir baska hayata karismistir iste...
Bir gecede bir baskasinin aski olmustur...
İNANAMAZSIN! ...

Bazen ask gider...
Ve sen yilardir içinde yasadigin yürekten valizler dolusu anilarla kendi yalnizligina tasinirsin...
Elin varmaya varmaya bosaltirsin dolaplari...
Çekmeceden çikan her giysi parçasi onunla geçirdigin anilarin tarihiyle agirlastikça agirlasir...
Onun kollarinda geceler boyu cennet uykularina karistigin yatak
sen giderken utancindan bakamaz yüzüne...
Dogmamis bebegin yerine koyup büyüttügün cam önündeki o küçük mor menekse
yapraklarina kondurdugun veda öpücügüyle büker boynunu...
Valizlerini kapinin önüne yigip yüzün sirilsiklam son bir sigara için yigilirsin koltuga...
Gidiyorsundur iste...
Askini kendi ellerinle bir baska aska teslim edip...
Ömrünü onun ömrüne, hayallerini onun hayallerine, sevdani onun sevdasina ekleyip...

Bazen ask gider...
Ve adresi degisir evinin...
Sesinin tonu degisir, yüzünün rengi...
Yastiginin sicakligi, yedigin yemegin tadi uykularin degisir...
Ve rüyalarin her aksam açip girdigin kapidan baska bir sevda giriyordur artik...
Her gün oturdugun koltukta o bakmaya doyamadigin gözlerin isiginda
bir baska sevda oturuyordur...
Yıllardir evinde agirladigin, masalarina konuk oldugun,
hayatlarini paylastigin dostlarinin kahkahalari arasina
bir baska ses karisiyordur artik...
Senin gölgene aliskin duvarlar bile çoktan kabullenmistir yoklugunu...
Her gece uyudugun yastiga bir baska sevda birakiyordur kokusunu...
O öpmeye kiyamadigin dudaklarda bir baska sevdanin adi...
Askinin o tek cennet bildigin uykularinda bir baska sevdanin rüyalari...

Bazen ask gider ve anilarda gider pesinden...
Siz hiç o yüreginize sigdiramadiginiz askinizi bir baska sevda için aglarken gördünüz mü? ...
Ben gördüm! ...
Kör oldu gözlerim onunla sevdasina aglamaktan...
Bir alev topu gibi onun için çiglik çiglik yanarken siz hiç askinizin önünde diz çöküp
Bu kadar çok seviyorsan birakma onu, sana kiyamam ne olur git,
diye yalvardiniz mi? ...
Onu bir baskasinin kollarinda düsünürken siz hiç geceler boyu
aklinizi kaçirmamak için kendi kendinize bagirdiniz mi:
Unut onu, unut onu, unut onu ya da ÖL! ...
İçinizdeki o durmak bilmeyen yanginin acisini dindirsin diye
kanatincaya kadar bileklerinizi isirdiniz mi? ...
Göz yaslari içinde yastiginiza gömülüp her Tanri ya siginmak istediginizde
artik baska bir yürege sevdali olan askinizi ondan geri istemekten utanip
dua etmekten vazgeçtiginiz oldu mu hiç? ...
Siz hiç yana yana sevdiginiz bir sevgilinin yoluna gençliginizi serip
güle güle baska bir aska ugurladiniz mi? ...

Bazen ask gider! ...
Ama ölüm gelmez bir türlü...
Ne yapsaniz öfke duyamazsiniz, giderken bir kibrit aleviyle atese verdigi
ömrünün alevleri içinde eriyip giden yüzünüze, silinip giden kokunuza,
kül olan yüreginize dönüp bir kez bile bakmayan o sevdaniza...
Anlarsiniz asktir bu, öfkeyi bir türlü yurduna kabul etmeyen...
Vefasiz bir unutusa kurban olsa da solup yitmeyen...
Hayattan sogutup size ölümü özleten...
Ölü bir bedende canli kalmakta direnen...
Anlarsiniz asktir bu...

Bazen ask gider...
Günler geçer ardindan ve aylar...
Bazen de yilar...
Bebekler büyür, insanlar yaslanir, insanlar ölür, esyalar eskir, evler yikilir, kurur agaçlar...
Sokaklarin adi degisir...
Acilar bellegin acimasizligina teslim olur...
Sevilen unutur, seven yanar..

Bazen ask gider...
Ya da siz gittigini sanirsiniz...

CEZMi ERSÖZ
 

Heidi

Aktif Üye
Katılım
22 Şub 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Bazen ask gider...
Ya da siz gittigini sanirsiniz...

ellerine sağlık delikiz çok güzel yazıların :)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
delikız her ikisi de cok güzeldi
özellikle mektup muhtesemdi yaa
emeğine yüreğine sağlık tşkr ler ;)

pepe baba online sohbete buyur arkadaşım buraya yorum yazabilirsin sadece ;)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst