Adını anarken daldım düşlere
Özünden gözüme yaş düştü anne
Giderken baharı saldın kışlara
Bağrıma sabırdan taş düştü anne
Sevgiyi öğretti saran bakışın
Bendim, işlediğin dantel nakışın
Duru bir su gibi bana akışın
Şefkatli duyguna eş düştü anne
Koklasam sineni bir ömür boyu
Duayla yoğurdun bu asi soyu
Seni anlatmaya yetmez beş duyu
Yoksul kalemime iş düştü anne
Saçının telinden salıncak kurdun
Uykular tutmadı rabbına sordun
Yavrular ağlarken kedere durdun
Adın yüreğime hoş düştü anne
Sana gelen yollar çabuk açılsın
Başına taç olsun güller saçılsın
Değer diye sana cennet biçilsin
Bana da yavruma koş düştü anne