KABARACI'DAN

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Bir tebessümün hikayesi

Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi...  Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu.    Bu hava içinde, yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür  etmediğini hatırladı.
  Hemen bir not yazdı ve ona yolladı.  Arkadaşı bu nottan o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği  lokantada garson kadına yüklü bir bahşiş verdi.  Garson kadın ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken  kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın  şapkasına bıraktı.  Adam öyle ama öyle minnettar oldu
ki...2 gündür boğazından tek lokma  geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek  odasının yolunu ıslık çalarak tuttu
  Öyle neşeliydi ki bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.  Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada  sabaha kadar koşuşturdu.  Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı.  Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya  başladı ki, önce fakir adam  uyandı sonra bütün apartman halkı.
  Anneler babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.    Bütün bunların hepsi tek kuruşluk maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN  sonucuydu.   
 
YÜZÜNÜZDEN TEBESSÜM EKSİK OLMASIN !
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
BALON

Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi.
            Baloncu dinlenmek için durakladığında o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bir ara adamın kendisine baktığını fark ederek ona doğru yaklaştı ve bütün cesaretini toplayarak:
            -Baloncu amca, dedi. Biliyor musun benim hiç balonum olmadı.

Adam çocuğu söyle bir süzdükten sonra:
            -Paran var mı? diye sordu. sen onu söyle.
            -Bayramda vardı, diye atıldı çocuk, önümüzdeki bayram yine olacak.
            -Öyleyse bayramda gel, dedi adam. Acelem yok, ben beklerim.
            Çocuk sessizce geri döndü. O ana kadar balonlardan ayırmadığı gözleri dolu dolu olmuş, yürümeye bile mecali kalmamıştı. Bir kaç adım attıktan sonra elinde olmadan tekrar onlara baktığında, gördüklerine inanamadı.
            Balonlar, her nasılsa adamın elinden kurtulmuş ve yol kenarındaki büyük bir akasya ağacının dallarına takılmıştı. Çocuk, olup bitenleri büyük bir merakla takip ederken, baloncu ona doğru dönerek:
            -Küçük, diye seslendi. Balonları ağaçtan kurtarırsan birini sana veririm. Yapılan teklif, yavrucağın aklını başından almıştı. Koşarak ağacın altına doğru yöneldi ve ayakkabılarını aceleyle fırlatıp tırmanmaya başladı. Hedefine adım adım yaklaşırken duyduğu heyecan, bacaklarını kanatan akasya dikenlerinin acısını
hissettirmiyordu. Sincap çevikliğiyle balonlara ulaştığında bir müddet onları seyretti ve dallara dolanan ipi çözerek baloncuya sarkıttı. Ancak balonlardan birisi iyice sıkıştığından diğerlerinden ayrılmış ve ağaçta kalmıştı. Çocuk onu kurtarmaya kalkışsa, dikenlerden patlayacağını çok iyi biliyordu. İster istemez balonu yerinde bırakıp aşağıya indi ve adama dönerek:
            -Birini bana verecektiniz, dedi. Hangisi o?
            Adam elini tersiyle burnunu sildikten sonra:
            -Seninki ağaçta kaldı evlat, dedi. İstersen çık al.
            Çocuk bu sefer ayakta bile duramadı. Kaldırım kenarına oturup baloncunun
uzaklaşmasını bekledikten sonra, dallar arasında parlayan balona uzun uzun bakarak:
            "Olsun", diye mırıldandı.

"Olsun. Ağacın üzerinde kalsa da, bir balonum var ya artık......"

 

BY_KRAL_ASKER

Aktif Üye
Katılım
10 Ocak 2006
Mesajlar
4,878
Tepkime puanı
0
Yaş
38
Ellerine yüreğine sağlık abi hepside mükemmel paylaşımın için çok teşekkür ettim ;)
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
bunlar harika ya
teşekkürler Kabaracı ;)
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
teşekkür ederim arkadaşlar harika olan sizlersiniz, arada bu sayfaya göz atmanızı isterim devamı devamlı var,

BABALAR VE KIZLARI

Doğduğunda
Baba : Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı?
Gözleri de bana ne kadar çok benziyor.
Kızı : Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek.

5 yaşında
Baba : Prensesim benim, güzel kızım. Söyle bakalım baban sana ne alsın?
Kızı : En çok babamı seviyorum. Babam, niye annemle uyuyor?
Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.

10 yaşında
Baba : Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?
Kızı : Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim.
Babam bu ay harçlığımı arttırır mı?

15 yaşında
Baba : Ne kadar da çabuk büyüdü.
Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım.
Kızı : Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum.
Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?

20 yaşında
Baba : Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor.
Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii.
Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten.
Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor.
Kızı : Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor.
Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli?
Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım.
Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!

25 yaşında
Baba : Bir gün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor.
Zaten aramız eskisi gibi değildi. Şimdi bir de kocası var.
Prensesim beni terk ediyor.
Kızı : Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki?
Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor.
Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o.

30 yaşında
Baba : Çok az görüşüyoruz. Daha sık bir araya gelsek ne iyi olur.
Hem torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...
Kızı : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Haftasonu onlara sürpriz yapmak en iyisi.

40 yaşında
Baba : Kızım, benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor.
Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum.
Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim.
Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor.
Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim.
Kızı : Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor. Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. Ya ona bir şey olursa?
Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım.

45 yaşında
Baba : Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim.
Her şeyi kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum.
Kızı : Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim.
İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah'ım onu benden alma!

50 yaşında
Baba : Dünyada mutlu kal kızım !
Kızı : Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım.
Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana?
Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol.
Ve hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben,
arada sırada işaretler yolla mesela.
Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?

55 yaşında
Kadın: Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım.
Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi
değiştiremeyeceğini biliyorum.
Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok
ama çok pişman olduğumu bil olur mu?
 

Heidi

Aktif Üye
Katılım
22 Şub 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
55 yaşında
Kadın: Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım.
Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi
değiştiremeyeceğini biliyorum.
Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok
ama çok pişman olduğumu bil olur mu?

:( :( :(

emeğine sağlık kabaracı harika bunlar ;)
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Heidi sağol kardeşim zaman ayırıp okuduğun için teşekkürler ederim
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Siradan Dost ve Gercek Dost

  Sürekli olarak sizlere geri dönmesi dileklerimle :)
  :):):)

SIRADAN BIR DOST EVINE GELINCE MISAFIR GIBI
DAVRANIR

GERCEK BIR DOST BUZ DOLABINI ACIP ISTEDIGINI ALIR

SIRADAN DOST HAYATTA SENIN AGLADIGINI GÖRMEZ
GERCEK DOSTUN OMUZU SENIN GÖZYAŞLARINLA ISLANIR

SIRADAN DOST SENIN VE AILENIN TELEFON NUMARASINI
BILMEZ

GERÇEK DOSTUN TELEFONUNDA ONLARIN NUMARASI YAZILIDIR
SIRADAN DOST PARTINE KATILINCA SANA BIR PAKET BIRA
GETIRIR

GERÇEK DOST PARTINE SANA YARDIM ETMEK ICIN ERKEN
GELIR, VE EVI
TOPARLAMAK ICIN GEC SAATTE GIDER

SIRADAN DOSTUN SENIN YATTIGI ZAMANDA
ARAMAN ONU COK
RAHATSIZ EDER
GERÇEK DOST NEDEN BU KADAR ZAMAN BEKLEDIGINI SORAR
DERDINI ANLATMAN ICIN

SIRADAN DOST BIR KAVGADAN SONRA DOSTLUGUN BITTIGINI
DUSUNUR

GERÇEK DOST BIR KAVGADAN SONRA SENI TEKRAR ARAR

SIRADAN DOST SENIN DAIMA ONUN ARKASINDA OLMANI ISTER


GERÇEK  DOST SENIN ICIN HER SEYE HAZIR VE DAIMA
ARKANDA OLANDIR

SIRADAN DOST BU MESAJI OKUYUP SILER

GERÇEK  DOST BU MESAJI OKUYUP SANA VE HERKESE GERI
YOLLAR

BUNU GÖNDERMEZSEN  SANA BIR SEY OLMAZ

AMA BIRINE ONU NE KADAR SEVDIGINI SÖYLEMENİN
FIRSATINI KACIRIRSIN
 

minikmelek

Aktif Üye
Katılım
13 Ara 2005
Mesajlar
2,345
Tepkime puanı
0
Yaş
48
çooooooooooooookkkkkkkkkkk anlamlı gene bitirdin kelimeliri söyleyecek bişey bulamuyorum biliyorumki sen benim GERÇEK DOSTUM CAN DOSTUMSUN umarım bende senin iin öyleyimdir
eline yüreğine sağlık
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Bir kadın çocuktur aslında.

çocuk gibi davranmayı sever.
Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de ister.
Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını. Ama
her kadın çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister. Yani
bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz,
ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz.

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece
hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için
yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri 'acımak' duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır.
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar
verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek akli hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur.
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız
demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar
olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup
içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?
Anlıyorsanız ne mutlu size.
Anlamıyorsanız, ne yazık ki yasamıyorsunuz.

CAN DÜNDAR
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
sende benim GERÇEK DOSTUM CAN DOSTUMSUN hepte öyle kalacaksın, sağol can dostum bitanesin
 

minikmelek

Aktif Üye
Katılım
13 Ara 2005
Mesajlar
2,345
Tepkime puanı
0
Yaş
48
ne diyem sana standart olacak ama eline yüreğne sağlık
:alkis
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
sağol CANDOSTUM sende sağol zaman ayırıp okuduğun için tşk ederim iyiki varsın, iyiki seni tanımışım
 

Kabaracı

Aktif Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
2,642
Tepkime puanı
0
Yaş
63
Bir adam kötü yoldan para kazanip bununla kendisine bir inek alir. Neden sonra, yaptiklarindan pisman olur ve hiç olmazsa iyi birsey yapmis olmak için bunu Haci Bektas Veli'nin dergahina kurban olarak bagislamak ister. O zamanlar dergahlar ayni zamanda asevi islevi görüyordu.

Durumu Haci Bektas Veli'ye anlatir ve Haci Bektas Veli helal degildir diye
bu kurbani geri çevirir.

Bunun üzerine adam mevlevi dergahina gider ve ayni durumu Mevlana'ya
anlatir Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. Adam ayni seyi Haci bektas
Veli'ye de anlattigini ama onun bunu kabul etmemis oldugunu söyler ve
Mevlana'ya bunun sebebini sorar.

Mevlana söyle der:
- Biz bir karga isek Haci Bektas Veli bir sahin gibidir. Oyle her lese
konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul
etmeyebilir.

Adam üsenmez kalkar Haci Bektas dergahi'na gider ve Haci Bektas Veli'ye,
Mevlana'nin kurbani kabul ettigini söyleyip bunun sebebini bir de Haci
Bektas Veli'ye sorar.

Haci Bektas da söyle der:
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nin gönlü okyanus gibidir.
Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü
kirlenmez. Bu sebepten dolayi o senin hediyeni kabul etmistir.

Boylesi tevazu ve incelikle birbirlerini yermek yerine yuceltebilmek
hepimize nasip olsun .
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Boylesi tevazu ve incelikle birbirlerini yermek yerine yuceltebilmek
hepimize nasip olsun .

amin..
cok güzel bi yazı tşkr ler..
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
zaman aşımına uğramıştır.ARŞİV
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst