Onlar bir anda başladılar her şeye…
Emel hala inanamıyor.İnternetten tanıdığı sadece sesini duyduğu,resmini gördüğü,kendisini anlattığı kadarıyla Emre’ye nasıl aşık olabileceğine…
Hem de bu kadar çok…
Hep duyardı internetten tanıştılar ve evlendiler,buluştular vs…
Kendisinin başına böyle bir şeyin gelebileceği ihtimalini bile vermezdi oysa….
Emel Emre’yi bir arkadaşı aracılığıyla tanımıştı.Huyudur,ilk tanıştığı kişilere mutlaka yaşını yanlış söyler.Emre’ye de aynısını yaptı.Bir kaç ay Emre sürekli abla diye hitap etti.Daha sonra Emel söylediği yalanların altında ezilmeye başlamıştı ki Emre’ye duyduğu güven neticesinde doğruyu söylemeye karar verdi.
Emre çok mutlu oldu Burçin’in bunları söylemesine.Çünkü zaten Emel’le ilgili her şeyi biliyordu.Emel’le tanışabilmek için çok dil dökmüştü arkadaşına.Gerçekleri Emel’in ağzından duymak ona ayrı bir mutluluk verdi.O artık sadece Emel’di.
Emel üniversite öğrencisi Emre ise üniversite öğrenci adayıydı.İkisi birbirlerine sürekli ihtiyaç duyuyorlardı.Çünkü Emel bilgisayar mühendisliği okuyor Emre ise bilgisayarı çok iyi biliyordu.Onun için gerek ders gerekse sohbet amaçlı sürekli sanal ortamda konuşuyorlardı.
Emel’in bu itiraflarına karşı Emre’de hala söyleyemediği bir sır vardı.Emre Emel’i ilk gördüğünde(sadece resmini)onu çok beğenmiş ve arkadaşına Emel’le tanıştırması için adeta yalvarmıştı.Diyemiyordu ben senin resmini gördüm ve seninle tanışmak için Oya’ya çok yalvardım.Korkuyordu çünkü kendisi ile güzel olduğu için tanışmak istediğini öğrenmesine.
Emel’in de kalbinde Emre vardı.Fakat aklı inkar ediyordu.Çünkü Emre’de onay vermediği hiçbir zamanda onay vermeyeceği alışkanlıklar vardı.Emre sorunlu bir ailenin tek çocuğu olduğu için sürekli bunalım içindeydi.İçki ve sigara tek dostu olmuştu.Emel bunların Emre ile birlikte hayatına girmesine,Emre’yi çok sevmiş olmasına rağmen izin veremezdi.Tek çeliştikleri noktaydı bu ama en büyük nokta….
Fakat Emre’ye bu alışkanlıklarından vazgeç diyemezdi.Çünkü kendisi için değil sadece onun bunların ne kadar kötü alışkanlıklar olduğunu anladığı için vazgeçmesini istiyordu.
Emre Emel’i o kadar çok seviyordu ki o ne derse yapardı.
Nasıl olurdu oysa internetten aşk,bir insan kokusunu bilmediği birine ,tam anlamıyla tanımayacağı bir ortamda nasıl “aşık “ olurdu.
Aradan iki – üç ay geçti.
Emre artık içki içmiyordu.Çünkü çok mutluydu.Bu mutluluk içki içmeyle yaşadığı mutluluktan çok daha güzeldi.Ve daha çok mutluluğu seçti içkiyi bırakarak…
Ya sigara...
Onu bırakmanın işkenceden farksız olduğunu biliyordu.Ama bir bildiği daha vardı.Emel’i bırakmak,sigara içerek ondan vazgeçmek daha büyük işkence…
Sigaranın işkencesine dayanabilirdi belki.Fakat Emel’siz bir yaşam yoktu onun için...
Artık sigara içki yoktu onun hayatında.Bunu Emel’in istediği için değil kendisi için yaptı.Çünkü Emel’siz bir hayatı düşünemeyecek kadar çok seviyordu.
Emre sürekli Emel’in yanına gelmek istiyordu,fakat Emel ÖSS’nin daha önemli olduğunu onu kazandıktan sonra nasılsa her daim beraber olabileceklerini söylüyordu.
Ve ÖSS günü
Emre’nin sınava girmesine yaklaşık bir saat vardı.Bir telefon geldi.Emel ona sonuna kadar güvendiğini yapabileceğini ve aynı üniversitede okuyacaklarını söyledi.Bu Emre için olabileceklerin en iyisiydi.
Sınav çıkışında Emre’nin ilk yaptığı Emel’i aramak oldu.Sınavı çok iyi geçmişti.Uçuyordu sevinçten.Şimdi beklemek vardı ÖSS sonuçlarını beklemek….
Vee büyük gün ÖSS sonuçları açıklandı.
Emre,Emel’in üniversitesine çok rahat girerdi o puanla.
Emre hala inanamıyordu.Burçin onu ne kadar çok değiştirmişti.
İşte artık aynı üniversite de aynı bölümde iki meslektaş adayı.
İki aşık
İki sanal alemde tanışıp böylesine mutlu olan insan.
İşte Emre ve Emel….
Keşke böyle bitseydi...
Olmadı Emel çok sevmişti.Kendinden ödün verecek kadar çok.Yapmayacağı şeyleri onun için yapmıştı.Fakat olmadı Emel’in kabul etmeyeceği “yalan” girdi kara kedi olarak araya…
Emre evet içkiyi bırakmıştı.Çünkü içmesine sebep kalmamıştı.Mutlu olmak için zaten içmezdi çünkü o çok mutluydu.
Peki ne oldu da sonuç mutlu bitemedi.
Emre Emel’i gerçekten çok sevmişti.Aklın alacağı bir şey olmadığını kendiside biliyordu aslında.Ama onu çok seviyordu.
Sigarayı bıraktı gerçekten birkaç zaman içmedi.Sonra dayanamadı.Emel’ini kaybetmesi ihtimaline karşılık bırakamadı.
Emel’in bir gün bunu nasıl olsa duyabileceğini hesabına katamamıştı.Nasıl olsa öğrenecekti..
Halbuki Emel ona sigarayı bırak dememişti ki .
Ne içindi bu yalan.
Emel’in kaldıramadığı sigara içmesi değil yalan söylemesiydi aslında.Zamanla bırakırdı sigarayı.Ama yalan varsa ondan kurtulmak yoktur.
Yalansız bir hayat olur mu?
Olur demek zaten yalan olur.Fakat böyle bir konuda yalan varsa yaşamlarının diğer etaplarında da yalan olmayacağı garantisini kimse veremezdi Burçin’e….
Artık biliyor ki internetten insan tanımak kolay değil.İnternetten tanıdığını sanmak var.
İkisi de anladı ki internetten “AŞK” olmaz .Yaşamlarının diğer anlarını çok iyi arkadaş olarak geçirdiler.Evet ikisi de aşk açısından anlaşamadılar ama ”DOST” olmayı başardılar….