Son dönemlerde hep bir a?k itiraf?na rastl?yorum internette. Günübirlik, haftal?k ya da ayl?k süren a?klar...''Sana a????m'', ''Sana tap?yorum'', ''Seni seviyorum'', ''Can?ms?n'', ''Her ?eyimsin'', ''Sensiz yasayamam''... ??te bu sözcüklerin döküldü?ü; birinin beyaz atl? prensi, di?erinin pamuk prensesi oynad???, anlara s??d?r?lan, msn çerçevesinde ya?anan a?klar...
?deal a?k nedir bilmiyorum. Ho? bilsem de, kuraca??m cümleler kendi dü?üncemle s?n?rl? kalacak... Çünkü a?k, herkes için ayr? bir tan?m tesir içinde... Herkesin dünyas?nda, ba?kad?r a?k?n rengi, tad? ve güzelli?i...
Ama bu k?sa süreli, bilgisayar içinde kalan, duygular?n ''ask'' oldu?una inanm?yorum. Hatta kimisinin sadece kafas?nda yaratt??? ''a?k modeline'', ''a?k duygusuna'' â??k oldugunu dü?ünüyorum... Birçok insan, kendini bilgisayar?n arkas?na gizleyerek, ideal ki?i rolünü oynuyor. Hayat? ya?amak kadar zor de?ildir, kendine biçti?in bir rolü oynamak. Üstelik seyircinin olmad???, hatalar?n? an?nda düzeltebilece?in bir rolü oynamak... O rolü oynamak için giyiminiz de sahneniz de sanal bir dünyada... ?sterseniz bir balo k?yafeti giyersiniz, isterseniz ??k bir k?yafet, isterseniz seksi bir elbise... Çünkü siz gerçekte donla otursan?z da bilgisayar?n önüne, bunu gören kimse yoktur. Onlara kelimelerle ula??yorsunuz. Süsleyebilece?iniz, kendinizi gizleyebilece?iniz, yeni bir kimlik yaratabilece?iniz kelimelerle... Belki de, yazarc?l?k oynuyor her biri... Yeni kahramanlar yarat?yordur internet adl? öykülerinde, kim bilir?
Gerçek ya?am?n karma?as?ndan kaçan nice insan, içindeki y?k?nt?larla oturuyor bilgisayar?n önüne. Gerçekte olmay? ba?aramad??? ki?iyi oynuyor. Kimisi kendine ruhi bir estetik yap?yor. Ya?lar?n? ald?r?yor okunmayan dü?üncelerinin... Kimisi konu?urken kuramad??? cümleleri dokuyor klavyeye, kimisi çal?yor, kedile?tiriyor ba?kalar?n?n dü?üncelerini... Ad?n? ''a?k'' koydu?u bir serüvene at?l?yor. Evet, biri pamuk prenses di?eri beyaz atl? prens... Msn muhabbetlerinde dökülen, forumlara ta?an her sözcük o yaratt?klar? masal?n k?vam?nda tatl? bir ?erbet gibi dökülüverdi yüreklerine... ??in komik yani zamanla kendileri de inand?lar kendi olmayan kendilerine... Mükemmelle?tiler kendi kafalar?nda... Birbirlerine resimler gönderdiler, kameraya pozlar verdiler, gülücükler, öpücükler yollad?lar birbirlerine... Sözcüklerle sevi?tiler, fanteziler kurdular...
Masal diyar?ndan hayat?n gerçek liman?na demir at?p, içine yol almaya ba?lad?klar?ndaysa pamuk ?ekeri gibi eridi masallar?... Çirkin yanlar?n? gördüler, tan?mad?klar? gerçek huylar? canlar?n? yakt?. Aynadan bekledikleri sözleri duymad?lar... Onlar dünyan?n en güzeli de?ildiler, kötü kraliçenin öfkesiyle kalakald?lar sonra... Eksiktiler... Çald?klar? cümlelerden, kopyalad?klar? ?iirlerden mahrumdular... O güven veren, hayranl?k yaratan oturmu? ki?ilikleri, hala bilgisayar ba??nda oturdu?u için gelemedi gerçek bulu?maya... Pamuk prenses zehirli elmay? yedi, beyaz atl? prens trafi?e yakaland?, yeti?emedi onu kurtarmaya. Sonra masal?n sonunu heyecanla bekleyen bir çocu?un dü? k?r?kl???n? ya?ad?lar. Çünkü çocuklar hep mutlu sonu severler...
Al?nt?