İLHAM PERİMSİN

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
          HAYIRSIZ


Haber göndermişsin görüşmek için,
Söyleyecek sözün mü var hayırsız?..
Yıllar sonrasında bu davet niçin?
İçerinde sızın mı var hayırsız?..

Küfreder gibiydi hâl-hatır sorman,
Bir selam verirdin, katlime ferman!
Ne zaman oldun ki derdime derman?
Çekilecek nazın mı var hayırsız?..

Daha kurumadan gözümde yaşlar,
Gelirsen, yeni bir sağanak başlar.
Darağacı gibi çatılmış kaşlar;
Canevimde gözün mü var hayırsız?..

Kan kustum yıllarca, belli etmedim;
''Kızılcık şerbeti'' deyip, gizledim.
Sayende ölümü bile özledim,
Azrail'le sözün mü var hayırsız?..

Kıvranırdım gözün gözüme değse,
Ya sınar, ya kınar o nasıl şey se...
Neticede kulum, hadi ben neyse;
Allah'ıma yüzün mü var hayırsız?..
    :'(        :'(        :'(
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
AŞK İKİ KİŞİLİKTİR


Değişir yönü rüzgârın
Solar ansızın yapraklar.
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini,
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten.
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar.
Boşanır keder zincirlerinden
Sular, tersin tersin akar.
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar.
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken.
Çünkü, hiç bir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını.
Severken hiçbir böcek,
Hiç bir kuş yalnız değildir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
        YANAR BU ŞEHİR

Bana sevdanı anlat demeyin
Eğer anlatırsam yanar bu şehir
Bu sevdayı kalbinden sök at demeyin
Eğer çıkarırsam yanar bu şehir

Sen içimde çağlayan deli bir nehir
Sen dünyamı değiştiren garip bir sihir
Kader neyse o olur edemem tehir
İçimde sen olmasan yanar bu şehir

Yıldızlar inince gözlerimize
Kelimeler yetmez sözlerimize
Bir ateş düşer ki yüreğimize
Gece olduğu zaman yanar bu şehir

Ben gökte dolaşan hüzünlü yıldızım
Bu yıldızın karşısına bir hilal lazım
Ayağımda prangalar,kesilse de hızım
Adımımı attıkça yanar bu şehir

Sevdan gönlüme esen bir seher yeli
Hep deliydi bu gönül ya, şimdi zırdeli
Karanlık dehlizlerden uzanan eli
Tutarım, tutmazsam yanar bu şehir

Gözlerimden yağmurlar iner sevdiğim
Hasret yükü yüreğime biner sevdiğim
Gün olur,gün olur devran döner sevdiğim
Dönmezse...korkarım yanar bu şehir
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
    SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE....


Güneş,
denizde alev alev yakarken suları,
ben sana hüzünlü şiirler yazıyorum anne.
Uzakta,
bir bir yanarken kül rengi şehrin ışıkları,
ben hasretinle gözyaşları döküyorum anne.

Sen yoksun anne,
şimdi burda sensiz,
ne ay eskisi gibi parlar,
ne de gökyüzünü süsler mavi yıldızlar
karanlık gecelerimde rüyasız uykular,
tat vermez ne yapsamda,
sensiz yaşananlar…

Ah anne ah!
bir bilsen,
dün gece,dün gece yine aklımdaydın.
sanki yanımdaydın.
sabahlara kadar beni bir türlü uyutmadın.
gözyaşı olup sel misali,
gönlüme öylece aktın.

Ve ben,
bir kez daha anladım ki anne,
Seni özlüyorum.
Sensiz yapamıyorum.

Seni seviyorum,
Seni çok seviyorum anne……
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
         Firar Geceleri




Kaçardık pencereden bazı geceler
Delice bir sevinçle
Gözlerimiz ışıl ışıl
Gündüz yavuklumuzun yanına gideceğiz diye
Özene bezene cilaladığımız çizmelerimizi
Kirletmenin zevkini tadarak
Bir başka gezerdik
Yurttan kaçtığımız firar gecelerinde
Delikanlıca

Kaçardık pencereden bazı geceler
Bekçiye gözükmeden
Sessizliği kıskandıracak kadar sessizce
Ve bir o kadar da erkekçe
Aramızda topladığımız son harçlıklarımızla
Fırından yeni çıkmış sıcacık ekmek alır
Koşar adım dönerdik yurda
Gizlice

Kaçardık pencereden bazı geceler
Maksat; yeşillik olsun,
İş olsun, muhabbet olsun
Gömleksiz kravat takar
Altına da şalvar çeker gezerdik
İsyan karası firar gecelerinde
Sevda türküleri söyler, şiirler yazardık
Sevgiliye
Sev diye

Kaçardık pencereden bazı geceler
Niçin
El sallamak için
Eğer evden paramız yeni gelmişse
Bir tek sigarayı
Üç-beş arkadaş paylaştığımız
Nikotinsiz gecelere inat
Cigara tazeler, sabahlardık
Bazen terminalde
Bazen garda
Sabah ezanının hemen sonrasında
Günün ilk ışıklarıyla birlikte gelirdi
Meram ekspres
Uykudan kanlanmış gözlerle
Vagonlardan inen yolcular doldururdu
Gar kahvesini ve simitçinin önünü

Bizler yerimizde duramaz
Sabırsızlıkla beklerdik
Trenin hareket düdüğünü
Az sonra hantal lokomotif homurdanır
İhtiyar raylar gıcırdarken
Yüzümüzde o muzip öğrenci gülümsemesi
El sallardık kimsesiz yolculara
Belki, belki hayra gireriz diye

Kaçardık pencereden bazı geceler,
Sevdalıydık
Birimiz, binimiz değil,
Hepimiz sevdalıydık
Kındaki kılıç
Beldeki hançer
Duvardaki mavzer kadar sevdalıydık
Yerden göğe kadar
Kimsenin anlamadığı kadar
Allah’ına kadar sevdalıydık

Haa...
Kimine göre de deliydik
Ama bilmiyorlardı ki
Hepimiz birer sevgi militanı
Hepimiz birer gül dalıydık

Kaçardık pencereden bazı geceler
Dertleşmek için
Kimi, yapamadığından
Kimi, utanıp sıkıldığından
Kimi de anlatma ihtiyacı hissetmediğinden
Anlatmazdı belki ama
Kim ne derse desin
En güzel sevdaları
Biz hep o dönemlerde yaşadık
Kerem ile Aslı’yı
Ferhat ile Şirin’i
Leyla ile Mecnun’u
Madam Bovary’i
Doktor Jivago’yu
Ve hatta
Sheakspeare’nin Romeo ve Jüliet’ini
Kendi sevdalarının
Küçüklüğünden şüpheye düşürecek
O koca koca sevdaları biz çaktık
Kız yurdunun önündeki kaldırımlara
Biz kazıdık
Bekar odalarımızın duvarlarına

Lakin, lakin
Biz sevdiklerimizi
Saman alevi aşklarla aldatmadık
Ne bir öğrenci bunalımında
Kampüsün ara sokaklarına
Bırakıp kaçtık onları
Ne de sattık Beyoğlu’na
Allah’ın emri
Peygamber’in kavli dedik
İstedik

Vermezlerse, vermezlerse
'Bozkır Töresi’dir'
Delikanlı olan
Kendisine yâr olmayanı
Ele yâr etmez dedik
Pusatlandık bir firar gecesi
Aldık götürdük onları
Helâlimiz
Namusumuz
Baş tacımız oldular
          (  ahmet yılmaz' dan alıntıdır....  )
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Bir Ülkücü Sevdim
Bir Ülkücü Sevdim
Yıllar öncesiydi
Puslu bir eylül sabahı
Kampus kantininde tanışmıştık onunla
Daha dün gibi
Gözleri kömür karası
Sözleri gönül yarasıydı
Vurulmuştum
Koç gibi delikanlı derler ya işte tam öyleydi
Özü sözü bir
Mertti, sertti, erkekti
Aşık olmuştum
Platonikte olsa
O benim aşkımdı, seviyordum
Göz göze gelince boğazıma bir şeyler düğümlenir, kekeler
Konuşamazdım ağzım kururdu titrerdim
O ise öylece bakar susardı
Aynı okuldaydık
Benimle ilgilendiğini hissederdim, konuşmazdı
Yan yana gelirsek lafı ben açar beklerdim
O havadan sudan konuşur, araya laf karıştırır çeker giderdi
Bazen günlerce gözükmezdi
Özlerdim, beni sevdiğini söylemesi için
Her numarayı yapardım yemezdi
Çay içelim derdim, gelmezdi
Telefonumu verirdim, aramazdı
Kitabını notlarını alırdım, verene kadar istemezdi
Eline dokunurdum, çaktırmadan çekerdi
Yalnızca kantinde yakalardım onu
Gider otururdum yanına
Çay alma bahanesiyle kalkar
Dönünce tam karşıma otururdu
Hissederdim
Beni sevdiğini gözleri söylerdi
O söylemezdi
Sinirlendiğini belli etmemeye çalışarak
Çayını yarım bırakır
Sigarasını söndürür kalkar giderdi.
Çıldırırdım
"iki bin içerdi"
O hep gitti, ben hep bekledim, böyle geçti tam üç sene
Okul bitmek üzereydi ve benim doğum günümdü
Onu da çağırmıştım
Her zamanki gibi gelmez diyordum
Ama geldi, ilk defa geldi,
Sevinçten uçuyordum
Kapıda onu görünce her şeyi göze aldım
Elalemin içinde boynuna sarılıp
Bağıra çağıra
"seni seviyorum lan" dedim "seni seviyorum"
Rahatlamıştım, arkadaşlar aptallaştılar
Ben utançtan kıpkırmızı
O elindeki bir tek kırmızı gülü uzattı bana
"lanet olsun" dedi "lanet olsun bende seni seviyorum"
Göz gözeydik, ağlıyordu
Acı bir gülümseme vardı yüzünde
İçeri bile girmedi kapıdan, döndü gitti
İçimde fırtınalar koptu o gidince
Yüreğim acıyordu
Seviyordum, seviliyordum, ağlıyordum
Gitmişti
Aylar sonra gazetede gördüm resmini
Okulunu bitirmiş öğretmen olmuştu
Güpegündüz yol ortasında
Öğrencilerinin gözü önünde vurmuşlar onu
"ülkücüymüş"

                                grup ötüken
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Yaşıyorum Öylesine

Sorma gülüm sorma
Bir garip haldeyim işte
Gitmeseydin diyorum
Gitmeseydin
Beni böyle bırakıp da, yıkıp da
Sensiz kala kaldım ortalıkta
Tadı tuzu yok hayatın
Ortalık yangın yeri
Ortalık toz duman
Umutlarım, sıfırın altında Erzurum
Gönlüm talan, gönlüm viran
Yani yaşıyorum öylesine

Yüreğim feryadını dile getir
Yanık türkülerde ara sevdaları
Kaybedilmiş ne varsa aşka dair
Türkülerdedir diyorum
Kapatıp gözlerimi dinliyorum
Seni arıyorum, bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine

Yüce dağların, yüce dağların eteklerinden
Toprağın göz yaşlarıyla
Bulutları sinesine çekmiş
Hoyrat mı hoyrat
Haşin mi haşin
Ferman dinlemez
Akıp gelen su gibi sevdim seni
Farz et ki çağlar ötesi
Farz et ki insan yüzü görmemiş
Yani kirlenmemiş
Temiz, tertemiz
Gönlüm gibi, sevgim gibi
Sana olan aşkım gibi
Coşuyorum, taşıyorum
Coşuyorum, taşıyorum
Nice bentler aşıyorum
Seni arıyorum, bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine

Savaş meydanında yenik düşmüş bir ordunun
Sağ kalmış tek yaralı askeri gibi
Kan revan vücudum
Üstüme çevrilmiş binlerce namlu
Yalvarmamı bekleyen adi gülüşlü suratlara
Tükürüyorum çatlamış dudaklarımla
Koşuyorum, düşüyorum
Vatanım, vatanım diyorum
Vatanımı soluyorum
Bir Bayrak gibi
Seni arıyorum, bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine

Yıkılmış, yıkılmış etrafımda bütün duvarlar
Karda kışta kalmış
Kolu kanadı kırık küçük bir serçe gibi
Uçuyorum, konuyorum
Üşüyorum, donuyorum,
Gücüm tükeniyor, yoruluyorum
Seni arıyorum, bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine

Hayatın sihri bozuldu
Silindi bütün renkler
Sensizim, yalnızım
Bir garip haldeyim anlayacağın
Ama, ama yine seni arıyorum
Andıkça yanıyorum
Yaprak gibi dökülüyorum
Sinemi sensiz dağlıyorum
Ağlamak, ağlamak yakışmaz amma
Artık ağlıyorum
Seni bir serçenin göz yaşları kadar
Çok ama çok seviyorum
Hani, hani serçeler ağladığı vakit ölüyorlarmış ya
Son bir nefes
Alıyorum, veriyorum, alıyorum
Seni arıyorum, bulamıyorum
Yani ölüyorum öylesine.


                                    ALINTIDIR
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Beni doğuran annem
Bilemedim senden önce öleceğimi
Omuzlar üstünde yürürken
Hatırlatmak istemezdim sana doğum sancılarını
Neden anlatmadın bana
Yarasaların gece kan emdiklerini
Neden söylemedin sanki
Akreplerin zehirli kurşunu var diye
Haber ver arkadaşlarıma
Pusu kurdular yine üniversite kahvesine

Anne; gururlan artık
Bugün Cuma, Fatih Sultan Mehmet Han’la aynı saftayım
Tuna’ya özendim, Sakarya gibi kalktım ayağa da
Parmaklarımla yırttım kan damarlarımı
Bayrağımın rengi solmasın diye
Kız kardeşimin başörtüsünü ört, okuluna gitsin
Dışarısı zemheri, saçlarına soğuk değmesin
Seccadeni ört tabutuma da omuzlarımız üşümesin
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Kapım sana açık ama
Ayakla vur gir mi dedim
Senden sevgi istedimde
Gel canımı al mı dedim

Gözlerini bana dik dedimde
İçime ateş püskürt mü dedim
Halimi hatırımı sor dedimde
Selamı sabahı kes mi dedim

Bir güzel söz istedimde
Canını bana ver mi dedim
Gel yanıma benim ol dedimde
Çek başını git mi dedim

Ali yi unutma dedimde
Adımı anma mı dedim
Yılda birkez ara dedimde
İzini bana keybettir mi dedim...

 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE....


Güneş,
denizde alev alev yakarken suları,
ben sana hüzünlü şiirler yazıyorum anne.
Uzakta,
bir bir yanarken kül rengi şehrin ışıkları,
ben hasretinle gözyaşları döküyorum anne.

Sen yoksun anne,
şimdi burda sensiz,
ne ay eskisi gibi parlar,
ne de gökyüzünü süsler mavi yıldızlar
karanlık gecelerimde rüyasız uykular,
tat vermez ne yapsamda,
sensiz yaşananlar…

Ah anne ah!
bir bilsen,
dün gece,dün gece yine aklımdaydın.
sanki yanımdaydın.
sabahlara kadar beni bir türlü uyutmadın.
gözyaşı olup sel misali,
gönlüme öylece aktın.

Ve ben,
bir kez daha anladım ki anne,
Seni özlüyorum.
Sensiz yapamıyorum.

Seni seviyorum,
Seni çok seviyorum anne……
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Demek sonunda ucup gittin. Demek hersey yalanmis. Demek bu zamanda ki
Gibi senin askinda yalanmis. Demek hanceri sirtindan kahpece yemek buymus.
Demek verilen sözler, kurulan hayaller bir rüyadan ibaretmis, gercek olmayan
Düslermis. Demek insan insana acimayip böyle yapayalniz tüm dertleriyle
Birakabiliyormus. Demek dogru olmak ok gibi yalnismis, demek egri olmak
Varmis. Ben kendime degil, aslinda sana üzülüyorum.
Benim icin var olan her seyi sildim senin icin, gururumu paspas ettim
Üzerinden gectin acimasizca. Itibarimi hice saydim, ben ask sarhosu olmustum.
Neden sana üzülüyorum biliyor musun? Ben dogruyu dogru, yalnisa yalnis,
sözü söz olan, yalan bilmeyen, kimsenin kizina yan gözle bakmayan,
hayati boyunca namusu icin yasayan, tam bir türk delikanliyim.
Icki icmemek bir magrifetse bende oda yok. Sen bunun kiymetini anlamadin,
estin her yönden, rüzgarin estigi yana gittin, dayamadin omuzunu rüzgara
karsi. Beni bir kez öldürdün sen evet öldürdün beni bir kez, ama sen her gün
öleceksin, her gün sacini basini yolacaksin, her gün aynaya bakip, ben ne
yaptim Allahim, diyeceksin. Diyeceksin, keske rüzgarin estigi yöne gitmeseydim,
dayasaydim omuzumu rüzgara karsi götürmeseydi beni estigi yere. Ama
nafile, estigi yerde issiz, karanlik ve mutsuz gecen ömrün olacak..
Senin her gün öldügünü görüp, ben her gün yeniden dogacagim, her gün
Daha mutlu olacagim. Sensiz bir hic olabilirim, evet artik ben bir hicim
Ama sen, ama sen, sen bensiz hic bile degilsin.
 

3va

Multi Aktif Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,737
Tepkime puanı
0
Yaş
41
...estin her yönden, rüzgarin estigi yana gittin, dayamadin omuzunu rüzgara
karsi.

teşekkürler...
 

yeşil25

Yeni Üye
Katılım
31 May 2006
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Yaş
43
tebrik ederim arkadaşım yüreğine sağlık çok güzel yazmışsın
 

sebnemsever_42

Multi Aktif Üye
Katılım
20 Mar 2006
Mesajlar
2,373
Tepkime puanı
0
Yaş
41
çok güzel şiirler bunlar yüreğine sağlık

sağolasın
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
              SENİ ANDIM

Eski bir melodiden, kırık dökük nameler,
Hafızamda canlandı, unuttuğum güfteler
Kulağımda çınladı taş plaktaki sesler
Şarkılarda yad edip seni andım ben bu gün

Cırcır böceklerinin,türküsünü geceye
Dinlerken mest olurduk, tutuşurduk elele
Kırlar papatya ile bezendiğinde hele
Fal bakarken inanmış nasıl kanmıştın o gün

Ruhuma nakşederdin, sevgi dolu sesini
Dilinden düşürmezdin seviyorum sözünü
Bir günlük ayrılığın çekerdikte yasını
Nasıl oldu, ebedi ayrı kaldım ben bu gün

İlk değil ki, anışım defaatle vakidir
Senle geçen her anım süveydada bakidir
Beni ayakta tutan bu iklim bu kokudur
Rüzgarlara yalvarıp, kokunu aldım bu gün
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
        GİDİYOR MUSUN




Dertli yüreğimi, bir sana oydum
Diğer sıfatların hepsini soydum
Kalbimin en mahrem yerine koydum
Şimdi hançer gibi batıyormusun?

Çiçekler büyüttüm, gönül bahçemde
Ayrılığın adı yoktu lehçemde
Kör mangır denilen, geçmez akçeyle
Köle pazarında satıyormusun?

Çevirmem yolundan eğlemem seni
Sevgiyle anarım, geçen her demi
Yıkıpta başıma gönül hanemi
Savurup bir yana atıyormusun?

Aklı yok derlerdi, sana kananın
Güvenip de ateşine yananın
Ukde-i hatrı var, bunca senenin
Elinin tersiyle itiyormusun?

Yüzüne baktığım, anlarmış kârım
Hep senin yanıda, sanırdım yerim
Elini elimden çekipte yarim
Elveda demeden gidiyormusun?

Artık gecelere söylerim ninni
Ayakta karşılar, doğacak günü
Sadece meraktan sorarım hani!
Sahi, rahat rahat yatıyormusun?
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
      EY YAARRR



Beni kör kuyularda
Merdivensiz bıraktın ey yar
Denizler ortasında yelkensiz bıraktın
Kara kışta yaktın yüreğimden
Bütün inaçlarımı aldın elimden
Şimdi son bir nefes kaldı boğazımda
Gel onu da al yar
Gel onu da al...
Baharlarda çiceksiz bıraktın beni
Öylesine yıktın ki beni
Gözlerimde ki son ışığı da sen aldın
Sabhsız geceler bıraktın
Baharsız mevsimler
Beni sensiz bıraktın ey yar
Beni bensiz bıraktın...
Şimdi son bir umut kaldı gözlerim de
Son bir nefes kaldı alamadığım
Gel onu da sen al yar
Gel onu da sen al...
Beni kör kuyularda
Merdivensiz bıraktın ey yar
Denizler ortasın da yelkensiz bıraktın
Bütün inançlarımı aldın elimden
Şimdi son bir nefes kaldı boğazım da
Gel onu sen al yar
Gel onu da sen al....
Öylesine yıktın ki bütün hayallerimi
Beni bensiz bıraktın ey yar
Beni sensiz bıraktın...
Son demlerini yaşıyor şimdi gönlüm
Son rüzgarlar esiyor kurumaya yüz tutmuş gönül bahçemde
Belki de son nefesini alıyor
Bu can bu bedenden firar ediyor
Gel onu sen al yar
Gel onu da sen al...
 

coffiner

Üye
Katılım
2 Ara 2005
Mesajlar
270
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
Seninle başladım, bitsin seninle...

Ve gün be gün, ben seni düşünürüm.

Sen benim herşeyimsin ey sevgili.

Rüzgarlara ezberlettim türkülerimi,

Ben hep uzaklara türkü yazarım

Sılamsın, sevdamsın, sabır taşımsın

Kalemim adından başka ad yazmaz

Bu kütükte başka bir ad okunmaz

Narına nuruna kurban olduğum

Seven sevdiğinden asla yakınmaz

Ben sevda bölüğünde kıdemli bir askerim

Terhis olsam gidecek bir yerim yok

Yüreğimden başka silah taşımam

Bütün adresleri iptal ettim

Benim senden özge gerçek yarim yok.

Sen benim her şeyimsin ey sevgili

Ben rol gereği aşık değilim

Deme bu garibin benimle işi ne...

Aşkım beni teşhir eder, Sesim içime saklanır

Aklanırsa adım, seninle aklanır.

İstersen durmadan adres değiştir,

Gözlerimi bağlasalar da bulurum seni.

Ben, türkülerde tanıdım Fizan'ı, Yemen'i

Anlasam ki sesim sesine değmiştir,

Bütün gemileri yakar gelirim.

Bu bir taahhüttür; sına beni..

En deli rüzgarların önüne sür, bulut-bulut,

Bir yerde yanlış yaparsam adımı unut.

Son kurşunu kendime sıkar gelirim.

Bir et kemik torbası değilim ben

Bir hasar raporu değil yazdığım

Bir aşk mektubudur ey sevgili,

Kızıl-kıyametten önce...

Ve görmek için bakmaya gerek yok

Her dilde güzeldir senin adın

Meydanlar sarsılır sen ortaya çıkınca

Yeter ki görecek göz, göz olsun.

Velhasıl uzun sözlere hiç gerek yok

Dil hicâbından lâl olmalı seni anarken

Ey benim tabibim, tacidarım

Gündönümüdür ben seni bekliyorum
 
Üst