canımmmmmmmm diyorum sana...!!!canımmmmm

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Canım, sana "Canım" diyorum, bir daha hiç demeyeceğim içindir belki... Ayrılmamız neyi değiştirecek, ayrılık yüreğimden silip atabilir mi seni derdin. Kimbilir...



Bu sana son yazışım. Sözcüklere yüklemeye çalıştığım duygularım, beyaz kağıtların keskin kenarlarıyla nasıl da parçalanıyor böyle... İlk kez yazmak böyle zor, anlatmak bu kadar olanaksız... İçimde çağıldayan herşeyin, sana doğru aktığını duyupta bunu anlatamamak; ne acı... Oysa, seni her düşündüğümde, sesim, zamanın ve mekanın olmadığı görünmeyen ince ipeksi bir yolda ilerleyip kulaklarına akmadı mı?..



Her düşündüğümde seni, yapmam gereken sadece izlemekti. Ruhumun sana akışı, o hızlı ama bir o kadar yavaş, delice ama bir o kadar sakin, coşkuyla ama nasıl huzurlu bir çağlamaydı onların hepsi... Hemen duyardın; büyük kalabalıklarda, iki kişilik yalnızlıklarda, yada gözlerin maviliklere kilitlenmiş... Duyardın... Hala duyuyorsun... Şimdi, şu an, seninle konuşurken, ruhunda geziniyorum yine... Baktığın yerden uzaklaşan bakışlarını, o kimselere hissettirmediğin bir anlık dalgınlığı, sadece anın yakaladığı o ince sızıyı... Kapa gözlerini... Sen hep duyacak mısın beni, ben hep anlatacak mıyım; bilmiyorum... Ama, madem ayrılanlar hala sevgili, ayrılanlar hala sevdalı, bu ayrılıkta bitmeli...



Ayrılık... Ne çok korkardık bu sözcüğe yüklenen anlamdan... Oysa şimdi anlıyorum ki, ayrılığın kendisi değil, ayrılmakmış asıl zor olan... Ayrılmayı başarana kadar yaşanılanlar, o kanatan acıtan korkulu bekleyişler... O kopuşu yaşamak, artık başka biri değil, sen olan o varlığı olduğu yerden çıkarmaya çalışmak, ağlamak git artık içimden diyebilmek, ama daha derken pişman olup hayır kal ne olur diye yalvarmak... Ne kadar zordu... Öyle içimdeydin ki, seni ordan çıkarmak kendimi paramparça etmek demekti... Ayrılık... O kanlı zafer... Şimdi paylaştığımız işte bu... İçimizde o boşluğun büyük acısı yüzümüzde birbirimizin kanı var hala...



Canımmmm, diyorum son kez sana... Bir daha demiyeceğimdendir bu, ve bir daha yazmayacağımdan.
 

aroses

Aktif Üye
Katılım
19 May 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Canımmmm, diyorum son kez sana... Bir daha demiyeceğimdendir bu, ve bir daha yazmayacağımdan. 

Teşekkürler :eek:k
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
ben teşekkkür ederim aroses sağolasın
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Hiçbir duygumu ertelemedim ben. yasayacagim hiçbir seyi sonraya birakmadim. sonra diye bir seyin olmadigini biliyorum çünkü. hep yarina dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanlari beklemek benim isim degil.

ask zamana meydan okur ama sen karsi koyamazsin ona. orada durup öylece bekleyemezsin gelecegi. bir adim atmalisin, bir el uzatmalisin aska dogru. askin anahtari cesaret degil mi yar? cesur olmak gerekmez mi bir sevdayi yasamak, bir sevdayi büyütmek için? kaç gece yalniz geçti hesaplasana...  :bang

kaç gece bir sonraki günü düsünerek geçti. neler yapabilirdik, neler yasayabilirdik düsünsene... her sabahi birlikte karsilamak vardi seninle. sevismekten yorgun düsmüs bedenini öpücüklerle yeni güne hazirlayabilirdim. gözünü açar açmaz ilk gördügün sey ben olurdum ve sen benim yüzümde mutlulugu görürdün.

bu kentin her yerinde, herkesin içinde el ele dolasabilirdik. girmedigimiz sokak kalmazdi. bakislara aldirmadan sokagin ortasinda sarilip öpebilirdim seni. bir sarkiyi sözlerini bilmesek bile bagira çagira söyleyebilirdik. sonra bir filme gider, bir kitap okur, denize bakar, bir martinin bir lokma simit kaparabilmek için vapurlarin pesinden bikmadan uçusunu izleyebilirdik. paylastigimiz her an beynimize bir daha çikmamak üzere kazinirdi

özlerdik birbirimizi delicesine. bir saati yalniz geçirsek, bir sonraki saati iki saatlik yasardik. yasayamadigimiz o bir saatin acisini çikarmak için. peki biz ne yaptik? aski bir bekleyisin sirtina yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik. her an aski yasamak varken, her gün birbirimizi yeniden kesfetmek varken, bu yolda birer kasif olmak varken sürgünleri yasamaya mahkum ettik birbirimize.

gözlerinin içine bakip SENI SEVIYORUM demek istiyorum. askin akisina kapilip hiçbir kaygi duymadan gidebildigin yere kadar gitmek istiyorum. kokunu içime çekmek, teninin sicakligiyla irkilmek istiyorum. yasama senin adinla anlam katmak, mutlulugu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum.

seni istiyorum, yarin, öbür gün, öbür hafta, öbür ay, öbür yil degil,

SIMDI!...!!!
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
her ikisi de cok güzel teşekkürler
konular birleştirildi ayrıca :bingo

seni istiyorum, yarın, öbür gün, öbür hafta, öbür ay, öbür yıl değil,

ŞİMDİ!...!!!
 

DagLıCa

Aktif Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
1,127
Tepkime puanı
0
Yaş
49
Paylaşım İçin Teşekkürler ..Gayet Hoş Bir Duygu Seli
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Ne elim düzgün kalem tutar, ne de bilirim yar üstüne şiirler yazmayı...

Ama birşey bilirim ki...
Sevdiğince yaşar insan
ve
sevdiğince;
dudaklarından düşen her sözcük bir öyküdür, bir şiirdir yar üstüne.
O benim.
Ve o sevda benim sevdam.

Zordur gideni durdurmak bazan, "geri dön" diyebilmek ağır gelir insana.
Gözlerinde kalan bir damla yaş büyüyüp sele döndükçe, "geri dön, çünkü seni seviyorum" diyememenin acısı çökünce yüreğe...

Aşkın böylesi gücüme gidiyor işte.

"Bir akşamüstü yanınızda olanlar olması gerekenler mi?" der Murathan Mungan bir yazısında,
yaşamımız boyunca karşımıza çıkan fırsatları nasıl heba ettiğimizden, ve sonra geri dönüp "O"nu nasıl aradığımızdan...
ve,
O'nun bu zalim şehirden çoktan gittiğinden dem vurur.

Geri dönüp,O'nu ararken...
Kimbilir...
Dümdüz, kısacık o iki sözcük yeter;
"seni seviyorum"...

Ben bilmem yar üstüne şiir yazmaları
bilmem öykülerde O'nu aramayı...

El uzatıp, "seni seviyorum" diyebilmenin gururu varken...

Aşkın böylesi gücüme gidiyor...
 

gevramin

Aktif Üye
Katılım
17 Ağu 2006
Mesajlar
999
Tepkime puanı
0
Yaş
38
derin yazın harika.kesinlikle beni anlatıyor bende bir zamanlar gururumu kırıp geri dön diyememiştim...belkide öyle gerekiyordu....
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
sağol canım keşkede deseydin belki daha güzel olurdu... :-\...
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Eksik olan çok şey var bu seslenişte. Kelimeler mi tükendi gerçekten. Sebebini bilmediğim ıslak tükenişlerini seyrediyorum hislerimin.

Ruhumun yorgunluğu değil yüreğimin ezilişiydi bu. Kalk ve yola devam et diyordu içimdeki ses….Ama daha ben kalkarken sırtımdan bastıran ve beni tekrar düşüren teslimiyetler vardı

Neye yada kimeydi seslenişim.Anlamlarını yitiren o kadar çok şey varken ben ne için mücadele ediyordum.Kalkıp gitmek kolaydı ama direniyorum işte neye direndiğimi bile bilmeden…

Sevmezdim belirsizlikleri ben. Kendime bile açıklayamazken sebebini, soranlara ne diyebilirim.

Sonunun ne olduğunu bilmediğim bir yolun başlangıcında gibiyim.Ya yitip gitmeler var sonunda ya çıkıp gelmeler….

Eksik olan çok şey var bu seslenişte...
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
SeninLe muTLu OLMak İsTiYoruM...

Mutluluk, bakmaktır, saygı duymaktır, dinlemektir, güvenmektir, sürprizlerdir... 

Mutluluk hayatta ki küçük sürprizlerdir... Söyle bana eğer her şeyi bilirsen sana nasıl sürpriz yapabilirim? Arada bir kapat gözlerini, hesaplama her adımı, bilme geleceği ne olur...

Mutluluk bu günde yaşamaktır... Söyle bana eğer geçmişin tozlu katmanları arasında kalmışsan seni nasıl görebilirim, duyabilirim yada dokunabilirim? Arada bir dön bana, geçmişi bir yana bırakıp şu dakikaları benimle yaşa ne olur...

Mutluluk oyun oynayabilmektir... Söyle bana her sözümü ciddiye alırsan seninle nasıl şakalaşabilirim? Arada bir gevşe, sakinleş, umursama kelimelerin altında yatan derin ve büyük anlamları, oyna benimle ne olur...

Mutluluk paylaşmaktır... Söyle bana eğer en derin korkularını, sırlarını, utançlarını benden saklıyorsan, senin yaşamını nasıl paylaşabilirim? Arada bir açıl bana, zayıflıklarını da sevmek istiyorum en az güçlü kolların kadar...

Mutluluk özgürlüktür...Söyle bana her yaptığıma karışıp beni sevgi zincirlerinle bağlarsan nasıl seni sevdiğimi ıspatlayabilirim? Hep içinde bir korku olmaz mı ‘ya beni bırakıp giderse bir gün?’ diye... Arada bir güven bana, serbest bırak, risk al, bırak seni özgürce sevebileyim ve her gün seninle kalmaya yeniden karar verebileyim...

Mutluluk güvenebilmektir...Söyle bana eğer duygularını ve düşüncelerini açık yüreklilikle bana anlatamıyorsan, nasıl kendimi sana yakın hissedebilirim? Nasıl kendimi sana teslim edebilirim? Arada bir kabuğundan sıyrıl ve bana güvenmeye çalış, sana güvenmeme izin ver ne olur...

Mutluluk fedakarlıktır... Söyle bana sürekli benim için yaptıklarını yüzüme vurup durursan, fedakarlıklarının değerini nasıl görebilirim? Arada bir sabret ve bırak yaptıklarını ben göreyim, sana teşekkür edebileyim...

Mutluluk dinlemektir... Söyle bana sürekli kendinden bahsediyorsan seni nasıl dinleyebilirim? Arada bir soru sor bana, gerçekten ilgilen benim söylemek istediklerimle, merak et ne olur...

Mutluluk saygı duymaktır... Söyle bana sürekli arkadaşlarımı, dinlediğim müziği, giydiğim kıyafetleri, sözlerimi, tavırlarımı eleştiriyorsan, nasıl kendime saygı duyabilirim? Arada bir beğenmesen bile kabullen benimle ilgili gerçekleri ne olur...

Mutluluk bakmaktır...Söyle bana başım ağrıyor dediğimde umarsızca ‘ağrı kesici al’ dediğinde nasıl sevildiğimi hissedebilirim? Arada bir yanıma gel, serin elini başıma koy, yatır beni koltuğa, üzerime bir battaniye ört, hatta uzanıver yanıma, bana tatlı bir hikaye anlat ne olur....

Seninle mutlu olmak istiyorum....
 

derin***

Yeni Üye
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
11,193
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Bir Yağmur Yağsa...Sen Çıkıp Gelsen..!!


Toprağa düşen yağmur damlaları gelişinin habercisi olacak.. Ama yağmıyor yağmurlar kurak topraklara inat.. Bu gece gökte binlerce yıldız var, sen nerdesin canışığım...
Dağları karlı memleketlerde ellerin üşür senin bilirim.. Bilirim nasıl koyar yalnızlık sana, gece yarısı olduğunda.. Bilirim özlediklerin girer düşlerine ve uykusuzluktan kan çanağına dönmüş gözlerin yaban ellerde tanıdık bir çift göz arar.. Ruhunu okşayan tatlı sözler söyleyecek birileri olsun istersin yanında.. Canın çay içmek ister ısınsın diye buz tutmuş yüreğin...

Ben burda, bu koca şehirde gelişine adaklar adayarak bekliyorum, sessiz, habersiz.. Eskiden olsa, sesini olsun duyurup su serperdin çorak gönlüme.. Sesini duysam yeter diye başlıyorum dizerlerime.. Sesin ne kadar uzak!!!

Hava iyice soğudu.. Bulutlar sevdam gibi kapkara.. Keşke diyorum şimdi, gök gürlese, bir yağmur yağsa şehre.. Gelişin sevinç gözyaşlarıyla kutlansa gökyüzünde.. Çakan şimşeklerden korkmayacağım bu kez.. Günlerdir bekliyorum, bekliyoruz ruhumla birlikte, yağsın yağmurlar kurak topraklara diye...

Ah diyorum şimdi.. Bir yağmur yağsa... Sen çıkıp gelsen.. Soğuktan üşümüş ellerini alsam parmaklarıma.. Öpsem avuç içlerini.. Sonra bir daha, bir daha.. Koklasam, sarılsam sana.. Yağmurlar yağsa.. Yüreğimdeki aşk alev alsa, bir kor düşürsem gözlerine.. Bir yıldız yanıp sönse gözlerinde.. Karanlıklar aydınlansa.. Ruhumu ıslatsan varlığınla...
Dudaklarında kaybolsam.. Ve bir daha yolumu hiç bulamasam...
 
Üst