Bir Ayrılış Hikayesi...

roselife

Multi Aktif Üye
Katılım
17 Ara 2005
Mesajlar
6,952
Tepkime puanı
0
Yaş
35
:'(  :'(  :'(  :'(  :-\

çok güseldi saol  ;)  :(
 

3va

Multi Aktif Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,737
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Sen de saol bitanem ;)
 

3va

Multi Aktif Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,737
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Şizofren aşka mektup.

Rüyalarımın gül kokusu...
Sonra bir gün aşka açıldı yüreğinin sürgüleri. Sonra bir gün, şiirlerin başka bir aşkın kokusuna büründü. Yıkıldı tabuların. Kırıldı zincirlerin. Uzağıma düştün. Bu defa farklıydı ,hissetmiştim. Sonra sevmek yavaş yavaş kayışını izlemek oldu avuçlarımdan... Seni sevmek, sen sabaha karsı uyuduğumu sanarak yanımdan kalkıp, bir başka yürekle telefonda özlem giderirken, içimde kopan fırtınaları susturmaya çalışmak oldu sessizce. Sabahın erken saatlerinde uzaklardan gelecek sevgilin için, her zamankinden bir kaç saat önce kalkıp, evini terk etmek zorunda kalmak oldu. Habersizce kapını çaldığım o gün, kapında kalıp, içeri girememek oldu.
O güne kadar hiç olmazsa bana karşı dürüst olmanla, yaşadıklarını benden gizlememenle, yalan söylememenle avunuyordum. Ama bir başkasını incitmemek, üzmemek için ondan gerçekleri gizlediğini, yalanlarla da olsa onu koruduğunu fark edince bu avuntu da terk etti beni. Yalanlarını bile kıskanır oldum... Neden dürüst olmak için beni seçmiştin sanki? Gerçeğin acımasız zindanlarında neden beni kilitli bırakmıştın? Ne çok düşündüm bu soruların cevaplarını? Ne çok sorguladım kendimi, nerede hata yaptığımı, neyi eksik bıraktığımı... Seçtiğin yaşam biçiminden koparmak, seni soluksuz bırakmak demekti benim için. Hatam seni bir mülk gibi sahiplenmemek miydi? Acaba istediğin bu muydu? Seni yanlış mı tanımıştım? Bana hep ne kadar asil bir yüreğim olduğunu söyler dururdun. İsyanım, kalbimin ezilmiş parçalarının üstünü örtüp, sessizce çekip kapını çıkmak olurdu en fazla. Yalnız kalmak istediğini daha sen söylemeden yüzündeki bulutlarda hisseder, çıkıp giderdim. Özür diler gibi bir sesle bana O'nun geleceğini söylediğinde, sessizce çıkıp giderdim. Hep giderdim. Bu onurlu tavrımdı belki de ezen yüreğini. Vazgeçemediğin tek yanın buydu belki... Sonra sevmek, yüreğimi başka yüreklerle avutma yanılgısına kapılmak oldu. Buna hakkım olduğunu söyleyip dursan da, biliyorum, aslında içten içe hiç affetmedin beni. Sen çoktan parçalanmıştın zaten. Benim de yüreğimi böldüğümü düşünmek sana bile ağır geldi... Oysa ben, seni değil, kendimi cezalandırıyordum başka yüreklerde. Ruhumu kemiren bu deli aşkı cezalandırıyordum. Bunu anlamadın mı? Sevmek seni değil çocukluğumu, düşlerimi, kendimi aldatmak olmuştu artık... Bana bağlanan masum aşkları seninle aldatmak olmuştu. Kimseye veremedim yüreğimi. Ne zaman baksalar içime yüreğimin kırık aynasında kendilerinin değil senin yüzünün aksini gördüler hep. Sessizce çekip gittiler. Fark etmedim bile gittiklerini...
 
Üst