80'li yılların başında İngiliz hükümeti çocuğu olmayan ailelerin bu sorununu çözmek için
"Cici Baba" servisi kurmuş. Cici Baba, evliliklerinin ilk beş yılında çocuk sahibi olamayanlara yardım eden bir devlet memuru.
Smith ailesi de böyle bir servis için başvuruda bulunur;heyecanla "Cici Baba" yı beklerken, kapı çalınır, ancak gelen kişi kapı kapı dolaşan bir bebek fotoğrafcısıdır.
Konuşma söyle gelişir: ;D ;D ;D
Bayan Smith : Günaydın,
SATICI : Günaydın efendim ben şey için gelmiştim,
Bayan Smith : Açıklamanıza gerek yok kocam herşeyi anlattı. Buyrun içeri girin
SATICI : Öylemi??!! Bebek işinde üstüme yoktur,özellikle ikizlerde.
Bayan Smith : Kocamda, öyle söyledi sizin hakkınızda.Buyrun oturun lütfen,
SATICI: O zaman kocanız belki de size........
Bayan Smith : Aa evet, ikimizde en iyi sonucun böyle alınacağını düşünüyoruz.
SATICI : Öyleyse hemen başlayalım.
Bayan Smith : (BiRAZ UTANARAK) Şeey nerede başlamalı?
SATICI : Siz, her şeyi bana bırakın. Ben genellikle iki kez banyo küvetinde, bir kez
kanapede ve belki bir kaç kez yatakta denerim.Bazen oturma odasının
halısında iyi oluyor.
Bayan Smith : Banyo !! Oturma odasının halısı!!! Neden bizim beceremediğimiz anlaşılıyor...
SATICI : Şey hanımefendi, hiç kimse ilk seferinde iyi bir sonuç garanti edemez.
Ama altı yedi kere denersek bir tanesi mutlaka sahane olacaktır.
Bayan Smith : Afedersiniz ama biraz fazla olmuyor musunuz?
SATICI : Kesinlikle değil benim işimde insanlar aceleci olmamalıdır.
Bayan Smith : Başarılı oluyor musunuz bari?
SATICI : (Çantasını açarak, bebek fotoğraflarını gösterir) Şu bebeklere bakın bunlar
benim işlerim. Bakın bu dört saat sürdü.
Bayan Smith : Evet çok güzel bir bebek.
SATICI : Fakat gerçekten güc bir iş. Görmek istiyorsanız şuna bakın, ister ınanın ister
inanmayın bu Londra'nin ortasında, otobüsün üzerinde oldu.
Bayan Smith : TANRIM !!!!!!!
SATICI : Bunlarda şehrin en şirin ikizleri. Anneleri ile çalısmanın ne zor olduğunu
bilseniz ikizlerin şirinligine daha çok şaşırırsınız.
Bayan Smith : Öylee mi ?
SATICI : Sormayın. O, işi dogru yapabilmek için onu Hyde Park'a ***ürdüm. Herkes
çevremizi sardı. Peş peşe dört beş tam boy ve iş bitti.
Bayan Smith : Dört beş tam boy mu ? !!!!!
SATICI : Evet üstelik üç saatten fazla sürdü. Sonunda bir kaç kişi kalabalığı tuttu.
Karanlık olmadan önce yeniden denemeliydik ancak serçeler, aletimin
üzerine
konup gagalamaya başladılar bu yüzden işi bırakmak zorunda kaldık.
Bayan Smith : Yani gerçekten serçeler şeyinizi a a a-aletinizi ısırdılar mı?
SATICI : Evet böyle şeyler oluyor tabi. Ben tekniğimi geliştirmek için tam üç yıl
harcadım. Mesela şu bebek. Bu neticeye ancak büyük bir magazanin ön
vitrininde ulaşabilirsiniz.
Bayan Smith : Bu kadar da olmaz!
SATICI : Hanfendi hazırsak ayağı alıp geleyim.
Bayan Smith: Ayak mı ????!!!!!
SATICI : Aa evet, ağır olduğu için sürekli elde taşımak zor oluyor bunun için ayak kullanıyorum. Hanfendi..... Hanfendi..... Hay Allah neden bayıldi şimdi bu !!!!!
"Cici Baba" servisi kurmuş. Cici Baba, evliliklerinin ilk beş yılında çocuk sahibi olamayanlara yardım eden bir devlet memuru.
Smith ailesi de böyle bir servis için başvuruda bulunur;heyecanla "Cici Baba" yı beklerken, kapı çalınır, ancak gelen kişi kapı kapı dolaşan bir bebek fotoğrafcısıdır.
Konuşma söyle gelişir: ;D ;D ;D
Bayan Smith : Günaydın,
SATICI : Günaydın efendim ben şey için gelmiştim,
Bayan Smith : Açıklamanıza gerek yok kocam herşeyi anlattı. Buyrun içeri girin
SATICI : Öylemi??!! Bebek işinde üstüme yoktur,özellikle ikizlerde.
Bayan Smith : Kocamda, öyle söyledi sizin hakkınızda.Buyrun oturun lütfen,
SATICI: O zaman kocanız belki de size........
Bayan Smith : Aa evet, ikimizde en iyi sonucun böyle alınacağını düşünüyoruz.
SATICI : Öyleyse hemen başlayalım.
Bayan Smith : (BiRAZ UTANARAK) Şeey nerede başlamalı?
SATICI : Siz, her şeyi bana bırakın. Ben genellikle iki kez banyo küvetinde, bir kez
kanapede ve belki bir kaç kez yatakta denerim.Bazen oturma odasının
halısında iyi oluyor.
Bayan Smith : Banyo !! Oturma odasının halısı!!! Neden bizim beceremediğimiz anlaşılıyor...
SATICI : Şey hanımefendi, hiç kimse ilk seferinde iyi bir sonuç garanti edemez.
Ama altı yedi kere denersek bir tanesi mutlaka sahane olacaktır.
Bayan Smith : Afedersiniz ama biraz fazla olmuyor musunuz?
SATICI : Kesinlikle değil benim işimde insanlar aceleci olmamalıdır.
Bayan Smith : Başarılı oluyor musunuz bari?
SATICI : (Çantasını açarak, bebek fotoğraflarını gösterir) Şu bebeklere bakın bunlar
benim işlerim. Bakın bu dört saat sürdü.
Bayan Smith : Evet çok güzel bir bebek.
SATICI : Fakat gerçekten güc bir iş. Görmek istiyorsanız şuna bakın, ister ınanın ister
inanmayın bu Londra'nin ortasında, otobüsün üzerinde oldu.
Bayan Smith : TANRIM !!!!!!!
SATICI : Bunlarda şehrin en şirin ikizleri. Anneleri ile çalısmanın ne zor olduğunu
bilseniz ikizlerin şirinligine daha çok şaşırırsınız.
Bayan Smith : Öylee mi ?
SATICI : Sormayın. O, işi dogru yapabilmek için onu Hyde Park'a ***ürdüm. Herkes
çevremizi sardı. Peş peşe dört beş tam boy ve iş bitti.
Bayan Smith : Dört beş tam boy mu ? !!!!!
SATICI : Evet üstelik üç saatten fazla sürdü. Sonunda bir kaç kişi kalabalığı tuttu.
Karanlık olmadan önce yeniden denemeliydik ancak serçeler, aletimin
üzerine
konup gagalamaya başladılar bu yüzden işi bırakmak zorunda kaldık.
Bayan Smith : Yani gerçekten serçeler şeyinizi a a a-aletinizi ısırdılar mı?
SATICI : Evet böyle şeyler oluyor tabi. Ben tekniğimi geliştirmek için tam üç yıl
harcadım. Mesela şu bebek. Bu neticeye ancak büyük bir magazanin ön
vitrininde ulaşabilirsiniz.
Bayan Smith : Bu kadar da olmaz!
SATICI : Hanfendi hazırsak ayağı alıp geleyim.
Bayan Smith: Ayak mı ????!!!!!
SATICI : Aa evet, ağır olduğu için sürekli elde taşımak zor oluyor bunun için ayak kullanıyorum. Hanfendi..... Hanfendi..... Hay Allah neden bayıldi şimdi bu !!!!!