Oruç kimlere farzdır?
Akıllı, ergenlik çağına ulaşmış, Müslüman’ın ramazan orucunu tutması farzdır.
Oruç tutmamayı mübah kılan haller nelerdir?
Yolculuk : Yolculuk, Ramazan ayında orucu tutmamak için ruhsat olarak kabul edilmiştir. Yolculuk esnasında tutulmayan oruçlar, daha sonra kaza edilir. Kur’an’da “Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allâh’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.” buyurulmaktadır. (Bakara 2/183-184).
Geceden oruca niyetlenip de, gündüz yolculuğa çıkan kimse, dilerse bu orucunu bozar, dilerse tamamlar. Ancak, ayette de belirtildiği gibi orucunu tamamlaması daha iyidir. Hz. Peygamber, Mekke’nin fethi için sefere çıktığında oruçlu iken, Kedîd denilen yere varınca orucunu bozmuştur (Buharî, Sıyam, No: 1808, Müslim, Sıyam, No: 1113). Bu da sefere çıkılınca başlanmış orucun bozulabileceğinin delilidir.
Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile, hastalığı sebebiyle orucu tutmakta zorlanan kişilerin Ramazan ayında oruç tutmayıp, iyileştikten sonra bunları kaza etmelerine izin verilmiştir. Biraz önce zikredilen ayet buna işaret etmiştir. Tıbben oruç tutması halinde hasta olacağı bildirilen kimse de hasta hükmündedir.
Gebelik ve Çocuk Emzirme : Gebe olan kadınların, oruç tuttukları takdirde kendilerine veya çocuklarına bir zarar gelmesinden korkulması halinde oruçlarını tutmayabilirler. Emzikli kadınlar da, sütlerinin kesilmesi ve çocuklarının zarar görmesi tehlikesi bulunması halinde oruçlarını tutmayabilirler. Hz. Peygamber hadislerinde buna müsaade etmişlerdir (Nesâî, Sıyam, 50-51, 62; İbn Mace, Sıyam,3).
Akıllı, ergenlik çağına ulaşmış, Müslüman’ın ramazan orucunu tutması farzdır.
Oruç tutmamayı mübah kılan haller nelerdir?
Yolculuk : Yolculuk, Ramazan ayında orucu tutmamak için ruhsat olarak kabul edilmiştir. Yolculuk esnasında tutulmayan oruçlar, daha sonra kaza edilir. Kur’an’da “Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allâh’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.” buyurulmaktadır. (Bakara 2/183-184).
Geceden oruca niyetlenip de, gündüz yolculuğa çıkan kimse, dilerse bu orucunu bozar, dilerse tamamlar. Ancak, ayette de belirtildiği gibi orucunu tamamlaması daha iyidir. Hz. Peygamber, Mekke’nin fethi için sefere çıktığında oruçlu iken, Kedîd denilen yere varınca orucunu bozmuştur (Buharî, Sıyam, No: 1808, Müslim, Sıyam, No: 1113). Bu da sefere çıkılınca başlanmış orucun bozulabileceğinin delilidir.
Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile, hastalığı sebebiyle orucu tutmakta zorlanan kişilerin Ramazan ayında oruç tutmayıp, iyileştikten sonra bunları kaza etmelerine izin verilmiştir. Biraz önce zikredilen ayet buna işaret etmiştir. Tıbben oruç tutması halinde hasta olacağı bildirilen kimse de hasta hükmündedir.
Gebelik ve Çocuk Emzirme : Gebe olan kadınların, oruç tuttukları takdirde kendilerine veya çocuklarına bir zarar gelmesinden korkulması halinde oruçlarını tutmayabilirler. Emzikli kadınlar da, sütlerinin kesilmesi ve çocuklarının zarar görmesi tehlikesi bulunması halinde oruçlarını tutmayabilirler. Hz. Peygamber hadislerinde buna müsaade etmişlerdir (Nesâî, Sıyam, 50-51, 62; İbn Mace, Sıyam,3).