Kalpsiz
Multi Aktif Üye
- Katılım
- 1 Ara 2005
- Mesajlar
- 6,135
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 37
Süleyman Çelebi bugün ülkemizin her köşesinde okunan mevlidin yazarı.Yıllar önce bir mevlit kandili öncesiydi. Gazetemizin Bursa bölgesi için çıkaracağı mevlit ekine haber çalışması yapıyorduk. Çekirge’nin ana caddesi üzerinde bulunan Süleyman Çelebi’nin mezarına gittik. Mezar yolun bir iki metre üstünde kalıyordu. Yola bakan duvarda bir tabela vardı. Bu tabelanın yakınında arkadaşlarımız yoldan geçenlerle Süleyman Çelebi üzerine röportaj yaptı ve mezarının nerede olduğunu sordu. Gençlerin çoğu bilmiyordu ve genelde de Bursa dışındaki yerleri söylüyorlardı. Her gün önünden geçtikleri yeri fark edememişlerdi.Farkına varamadığımız değerlerden biri de Çanakkale gerçeğidir. Çanakkale’yle ilgili bilgiler savaşın şiddeti, ölenlerin çokluğu ve Çanakkale’nin geçilmez olduğuyla sınırlı. Çanakkale’de şehit olan 250 bin insan ve belki de bir o kadar gaziden geriye ne kaldı dersiniz? Çanakkale şehitlerinin geldikleri şehirlere baktığınızda bir Anadolu mozaiğiyle karşılaşıyorsunuz. Yani her vilayetin, her mahallenin neredeyse bir Çanakkale şehidi var. Çanakkale bizim yüreğimize düşen bir ateş. Gidenlerin dönmeyeceklerini bildikleri bir menzil. Gazilerimizin anlattıklarını bir masal gibi dinleyen torunlarız bizler. Aylarca top ve tüfek mermisi altında hayatta kalmanın, yürekle aklın direncinin nasıl bir sinerjiye dönüştüğünü araştırmayan bizler; çocuklarımıza da Çanakkale’yi anlatamıyoruz. Çanakkale’ye yeni evlendiği kocasını gönderen gelini; tek oğlunun sırtını sıvazlayıp gözyaşlarını içine akıtan anayı, bir daha geri gelemeyeceğini bildiği evladının gözünün içine bakarak ‘’Allah’a emanet ol!’’ diyen babayı anlamadık, anlamaya çalışmadık. Çanakkale, yeni gelinin,ananın,babanın kalbindeki ateşte saklı… Çanakkale, siperlerde nöbet bekleyen Mehmetçiğin gönlünde gizli… Çocuklarımız Çanakkale’yi sadece bir savaş olarak görmemeli. Çanakkale, bir var oluş mücadelesinin yansıması olarak bilinmeli. Ve Anadolu’nun her vilayetinde saklı Çanakkale hikayeleri unutulmaya yüz tutmadan su yüzüne çıkarılmalı. Çanakkale unutulmamalı.Çanakkale ruhumuzun yeniden ihyası adına önemli bir adım olmalı. Serhat ŞEFTALİ
Albay Mustafa Kemal Çanakkale’yi anlatıyor:‘ Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperlerin hiç biri kurtulmamacasına kâmilen düşüyor. İkincidekiler onların üzerine gidiyor. Fakat ne kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, en ufak bir fütur göstermiyor. Sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur’an-ı Kerim cennet’e girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik edilecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, işte bize Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.’’ (Prof. Azmi Süslü, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, c.7, s 306 )
‘’ Oyuncak sanmayın! Milli ahlak, milli ruhtur; Onun iflası en korkunç ölümdür: Tümüyle ölmektir.’’ M. Akif ERSOY (Safahat-Hatıralar )
ALINTIDIR
Albay Mustafa Kemal Çanakkale’yi anlatıyor:‘ Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperlerin hiç biri kurtulmamacasına kâmilen düşüyor. İkincidekiler onların üzerine gidiyor. Fakat ne kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, en ufak bir fütur göstermiyor. Sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur’an-ı Kerim cennet’e girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik edilecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, işte bize Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.’’ (Prof. Azmi Süslü, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, c.7, s 306 )
‘’ Oyuncak sanmayın! Milli ahlak, milli ruhtur; Onun iflası en korkunç ölümdür: Tümüyle ölmektir.’’ M. Akif ERSOY (Safahat-Hatıralar )
ALINTIDIR