Ben; Orta Asya’dan türeyen, Anadolu’da büyüyen, Avrupa içlerine yürüyen TÜRK’üm! Ben;
Dağlarda gemi gezdiren, taşlara destanlar kazdıran, tarihi baştan yazdıran,TÜRK’üm!
Ben;
Adalete, mertliğe örnekler veren, ölüm-kalım savaşına gülerek giden, yeryüzünde her murada eren TÜRK’üm !
Ben;
Sancaklara, tuğlara baş eğdiren, beylere, paşalara Hil’at giydiren, kılıcını üç kıt’ada gezdiren TÜRK’üm!
Ben;
Atilla’yı,Yavuz’u, Fatih’i var eden, kralları, imparatorları kendisine yar eden, düşmanına dünyasını dar eden TÜRK’üm!
Ben;
Şahları, sultanları kul edinen, altınları, elmasları pul edinen, incili kkaftanları çul edinen TÜRK’üm !
Ben;
Zafer rüyasını görenlere saç yolduran, hezimete uğratıp, ümitleri solduran, müzelerde baş köşeleri dolduran TÜRK’üm !
Ben;
Damarlarında asil kanın aktığı ırkım, benden bahseder destanım, ağıtım, TÜRK’üm, Ben TÜRK’üm, taa iliklerime kadar...
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’üm!..
Ya Siz Kimsiniz?
* * *
Ben kimim diye düşünenlere, kimliğinin farkına olanlardan bir mektup bu. Ben yazmadım, yazanın eline sağlık.
Kurbağaların dolaşım sistemiyle İstanbul’un fethini aynı ruh hali ve heyecanla çocuklarına anlatanlara inat, 30’undan sonra Türklüğünün farkında olanlara yazılmış bu.
Şehidin kanı eline bulaşmadan, acının ne olduğunu anlamayanlara anlatıyor kim olduğunu...
Üzerine bastığı toprakları, gecekondu yapılacak beleş arazi sananların, dün yan gelip yatan, bugün ocağı yananların acıları var burada.
Oyunu gecekondu tapusu umuduna, kapıyı çalanın atacağı çeyrek altın sadakasına satanların okuması gereken bir destan.
Ben Türk’üm derken yüreği kabaranların, ay yıldıza bakınca gözlerinde şimşek çakanların ağıdı bu.
Ben Türk’üm!
Yüksek sesle söylendiğinde korku salan, içinden söylendiğinde söyleyenin göğsü iman dolanların ucu yanık mektubu.
Allah’ım! Sen Türk’ü ayrı yarattın!
Ona, sana layık olma fırsatını, günahlarını affettirme imkanını, atalarına layık olma lutfunu nasip eyle!
Yeni Fatih’ler, yeni Yavuz’lar, yeni Mustafa Kemal’ler çıkartacak kudretimizin farkına varmamızı, düşmanın karşısında dik, namerdin tepesinde muzaffer, mazlumun omzu başında hazır olmamızı nasip et.
Çuvalın sahiplerini çuvala, kahpe mayının sahibini lağıma, bize gül vereni gül bahçesine koymamızı nasip et.
Şehidin şanını, mertin namını, doğrunun kelamını dimdik ve gururla, bağıra bağıra yedi düvele duyurmamızı nasip eyle. Amin.
Dağlarda gemi gezdiren, taşlara destanlar kazdıran, tarihi baştan yazdıran,TÜRK’üm!
Ben;
Adalete, mertliğe örnekler veren, ölüm-kalım savaşına gülerek giden, yeryüzünde her murada eren TÜRK’üm !
Ben;
Sancaklara, tuğlara baş eğdiren, beylere, paşalara Hil’at giydiren, kılıcını üç kıt’ada gezdiren TÜRK’üm!
Ben;
Atilla’yı,Yavuz’u, Fatih’i var eden, kralları, imparatorları kendisine yar eden, düşmanına dünyasını dar eden TÜRK’üm!
Ben;
Şahları, sultanları kul edinen, altınları, elmasları pul edinen, incili kkaftanları çul edinen TÜRK’üm !
Ben;
Zafer rüyasını görenlere saç yolduran, hezimete uğratıp, ümitleri solduran, müzelerde baş köşeleri dolduran TÜRK’üm !
Ben;
Damarlarında asil kanın aktığı ırkım, benden bahseder destanım, ağıtım, TÜRK’üm, Ben TÜRK’üm, taa iliklerime kadar...
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’üm!..
Ya Siz Kimsiniz?
* * *
Ben kimim diye düşünenlere, kimliğinin farkına olanlardan bir mektup bu. Ben yazmadım, yazanın eline sağlık.
Kurbağaların dolaşım sistemiyle İstanbul’un fethini aynı ruh hali ve heyecanla çocuklarına anlatanlara inat, 30’undan sonra Türklüğünün farkında olanlara yazılmış bu.
Şehidin kanı eline bulaşmadan, acının ne olduğunu anlamayanlara anlatıyor kim olduğunu...
Üzerine bastığı toprakları, gecekondu yapılacak beleş arazi sananların, dün yan gelip yatan, bugün ocağı yananların acıları var burada.
Oyunu gecekondu tapusu umuduna, kapıyı çalanın atacağı çeyrek altın sadakasına satanların okuması gereken bir destan.
Ben Türk’üm derken yüreği kabaranların, ay yıldıza bakınca gözlerinde şimşek çakanların ağıdı bu.
Ben Türk’üm!
Yüksek sesle söylendiğinde korku salan, içinden söylendiğinde söyleyenin göğsü iman dolanların ucu yanık mektubu.
Allah’ım! Sen Türk’ü ayrı yarattın!
Ona, sana layık olma fırsatını, günahlarını affettirme imkanını, atalarına layık olma lutfunu nasip eyle!
Yeni Fatih’ler, yeni Yavuz’lar, yeni Mustafa Kemal’ler çıkartacak kudretimizin farkına varmamızı, düşmanın karşısında dik, namerdin tepesinde muzaffer, mazlumun omzu başında hazır olmamızı nasip et.
Çuvalın sahiplerini çuvala, kahpe mayının sahibini lağıma, bize gül vereni gül bahçesine koymamızı nasip et.
Şehidin şanını, mertin namını, doğrunun kelamını dimdik ve gururla, bağıra bağıra yedi düvele duyurmamızı nasip eyle. Amin.