MaSuM_PReNS ten Yazılar...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
...En Sonunda Bitti...



En sonunda bitti...

Bittiğine üzülmüyorum ve seni özlemiyorum...İlk defa ayrılığı seviyorum... Senin söylediğin gibi... En azından içindeki ben
kirlenmeyecek... İşte bu yüzden bu ayrılığı seviyorum...Bu yüzden akşamları
yastığıma sarılıp ağlamıyorum... Bu yüzden sabahları uyanınca gözlerim gözlerini
aramıyor!!! Bu yüzden senden vazgeçmek daha kolay... İçindeki yani hayalindeki
ben gerçek ben ile kirlenmeyecek...

Bazen kendime nasıl bu hale geldik diye soruyorum; ilişkide neden nasıl gibi
soruların sorulmaması gerektiğini bilmeme rağmen.. İlişkinin muhasebesi yapılır
mı??? Ben ilk defa yaptım... Ne verdim ne aldım diye düşündüm... Çok şey almışım ama
hiçbirşey verememişim... Bu da benim eksikliğim... Gerçek benin eksikliği... Senin
hayal ettiğin olduğunu düşündüğün insanın değil... Benim eksikliğim... 
Gece ilerliyor... Diğer eksikliklerim aklıma geliyor... Sevdiğimin hayatındaki
sorunlara ortak dahi olamayan beni düşünüyorum... Bak gördün mü bu bile sendeki
benden farklı... Ama diyorum ya ben buyum, ben böyleyim... Beni tanı...
Neredeyse sabah oluyor... Bu seferde en büyük eksikliğim aklıma geliyor... Seni
düşünüyorum...


Şimdi git... İçindeki ben daha fazla kirlenmesin...

En  sonunda  bitti işte...



->MaSuM_PReNS<-

->MeHMeT_PoLaT<-






 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
...::: Sen Benim Mucizemdin :::...



Sana dokunmak bir mucizeydi, seninle olmaksa bir mucizeyle yaşamak...


Gün geceye döndüğünde seninle olmak öyle güzel ki... Bütün bir gece seninle aynı havayı solumak, dinlediğim şarkılarda seni bulmak. Gündüzümde insanlar, mücadele, kavgalar, çirkinlikler var belki ama gecemde sadece sen ve ben… Belki bu yüzden geceyi sevişim... Sadece sana ait gecelerim, tıpkı kalbim gibi...


Dün gece yine uzandı elim telefondaki tuşlara... Aradığınız numara kullanılmamaktadır” Gülümsedim ve iletilemeyeceğini bile bile defalarca mesaj gönderdim... Her “iletilemedi” raporunda sanki Buda geçecek... Geçecek değil mi Canım?” cevabını okudum…


Aradım seni... “Ulaşılmaz” olduğunu bile bile aradım seni... “Ulaşılır” olsaydın keşke... Keşke biraz daha çok gülebilseydik yaşamın bize yaptıklarına... Keşke “Sen” yine yanımda olabilseydin... Keşke şu iç çekmeler olmasaydı... Acı olmasaydı keşke… Keşke… Keşke… “Keşke” kelimesini bilmese, öğrenmeseydik...


Hayata tek bağımdı aşkın… Gelirdim yanına sokulurdum… Tüm dertlerden, kederlerden uzaklaşırdım gözbebeklerinde kendimi gördüğümde… Nerden bilebilirdim ki bir gün o gözlerde kaybolacağımı
Umutlarımın, hayallerimin, sevgimin, beklentilerimin, inançlarımın yok olacağını… Nerden bilebilirdim ki; o seyretmeye doyamadığım gözlerinde ölümün beni beklediğini…


Oysa ben ayrılığı hiç düşünmezdim... Aklıma gelmezdi sensiz sabahlamak... Sen varken fark etmezdim mevsimlerin döndüğünü... Meğer ellerime kar yağabilir, gözlerime bulutlar değebilirmiş... Sen benim mucizemdin... İşte o mucizeye dokunmak, aslında seni sonsuza dek kaybetmekmiş... Bunu da öğrendim...



Aradım seni Canım... Ulaşılmaz olduğunu bile bile aradım... Seni henüz özlemiş de değilim, yanlış anlama beni... Ne zaman özlerim bilmiyorum... Hâlâ benimlesin ve hâlâ gecelerim senin; tıpkı kalbim gibi...

->MaSuM_PReNS<-

->MeHMeT_PoLaT<-
 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
...:::Alışmışım Yalnızlığa:::...


Hayatın sana sunduğu herşeye alışmalısın. Bırakıp gidenlere ve geride bıraktıklarına da bide boşa giden göz yaşlarına...
Çünkü kendimden biliyorum, eninde sonunda kazanan hayat oluyor ve bize düşen istesek de inat etsek de unutmak Hayatın sana sunduğu herşeye alışmalısın. Bırakıp gidenlere ve geride bıraktıklarına da...
Oluyor veya alışmak...

Sevmeyi öğrenmemek en iyisi, biliyor musun? Belki hayat tatsız tuzsuz bir yemeğe benziyor ama kalbin yanmıyor en azından. İlk defa bu acıya düştüğümde yüreği elinde bir delikanlıydım. Aşkın kendisi zaten tüm damarlarımızdaki kanı çeken bir dertken ben daha kötüsünü yaptım, canımdan çok sevdim. Bir kat arttı çektiğim acı. O zamanlar bir daha cesaret edeceğime inanmazdım asla, ama bir defa öğrenmeye gör. Zihnini bulandıran esrar gibidir. Bir kere de tiryaki olursun ve bile bile dalarsın acının içine yeniden...

Bir kere öğrendin mi aşık olmayı, hiç yapamazsan yoldan geçenlere aşık olursun. Ve bir defa alıştın mı aşk acısına yoldan geçen hepsinin arkasına bile dönüp bakmazsın, acısı içinde kalır yine de. Ve kalbin alışmıştır aşık olmaya, kaybetmeye. Giderek daha delice aşklar bulur seni, zamanla anlarsın ki aşık olunan çok da önemli değildir.Bizzat aşkın kendisidir aşık olduğun...

Duymadığın, görmediğin, dokunmadığın ve koklamadığın -belki de bunları ummadığın bile- birine aşık olmak nasıl bir şeydir. Aşk değişir. İşte sen tam da o günlerde buldun beni. Ve onun için çok sevdim seni. Onun için aşık oldum. Yirmili yaşlarıma gelmişim nerdeyse ve aşk deyince acıdan başka bir duygu yaşamamışım. Aklımda aşktan kalma bir kucak dolusu kaçış, terkedilmişlik ve aldatılmışlık var. Yine de bile bile düşüyorsam, bu aşk değil. En azından adı aşk gerisi ruhu değil...

Sen geldiğinde de biliyordum. Ya senden kaçacaktım ya sen de gidecektin. Sahi bu defa hangisi oldu? Onu bilemedim. Aslında tüm bu yaşadıklarımız benim "kader" diye anlattığım bir hayat sahnesi. Bizden habersiz kuruluyor sahne, oyun oynanıyor ve biz de oyunun baş aktörleriyiz belki, sonra perde kapanıyor. Böyle bir şey. Seni bulmak ne kadar güzelse, seni kaybetmek de o kadar güzel. Hayır yanlış yazmadım. Çünkü içinde sen varsın. İçinde sen varken bir şey nasıl kötü olabilir?

Belki bir gün okuma fırsatın olur, ama sana yazıldığını bilmeden. Buraya bir işaret koymalıyım diye düşündüm, bir kelime. O kelimeyi okuduğunda kalbin burkulsun ve anla ki bunu yazan benim, hikayesi bizim hikayemiz...
Kabetmeye alışkınım ben...



->MaSuM_PReNS<-
->MeHMeT_PoLaT<-
 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
...:::Yalnızlığa Alışmak:::...


Yalnızlığa alışmak... Yalnızlığı yaşadım ben. Ya herkesten az, ya herkesten fazla bilmiyorum ama herkes gibi...
Bazen gün içinde ve özellikle hafta sonları tek kelime etmeden dolaştım evde. Bazen üst kattan gelen konuşma/kahkaha sesleri, bazen alttaki dükkanın kepenkleri bazen de evimin hava almış rabıtalarından çıkan ayak seslerim. Tabi arada arayan annemle konuşmaya çalışırken, tembelleşmiş ses tellerimden çıkan benim bile tanıyamadığım sesim.

Bitecek,bitireceğim seni de beni hasret masalında…Yeni bir hikaye aramalı kendimize…Yeni bir söz vermeli yüreğin yüreğime… Zamansız gitmelere dur demeli,isyanlar olmalı büyük fırtınalardan sağlam çıkmış… Ve yeni hayallerimiz olmalı yüreklerimizde içinde senden ve benden hatıralar taşıyan…

Zamanın zamansızlığında, hayatın acımasızlığında hala seven yürekler olmalı bizimkiler…
Acizliği de yaşadım ben. Hayatımın baş rolünü kaptırdım belki de. Kendimi kaptırdım. Nasıl bitecek, nasıl düzelecek bilmiyorum ama düşecek kadar yürüyebiliyorsam kalkmasını da öğreneceğim elbet. Yeniden "ben" olacak, kendimi yeniden tanıyıp, yeniden seveceğim belki.
Ne de olsa hergün aynı klişe lafların peşine uyumuyor muyuz?
" Her gecenin bir sabahı vardır. Bu da geçer..."

Yüreğimizden kan akıtmaya başladık.Kan kaybetti güvenimiz, sevgilerimiz, o çocuksu hayatı yaşamaya değer kılan ruhumuz.Şimdi hepimiz büyük kocaman adamlar olduk.Ama içimizdeki çocuğu da bir o kadar yalnız bırakarak onu ölüme terkettik...

taş betonlar düşmedi belki üzerime…ama acının en büyüğünü kaldıramayacak durumda yürek…dayanmasına ne gerek varki…bırak koy ver gitsin…yaşamak buysa eger bırak yaşamasın…söz vermişlikler yok ortada sevenler yok ortada…aldatışlar yalanlar…ortada kalan benmiyim…çaresizce ağlayan ben…sitem ediyorum çok mu sizce….kanasınmı yüreğim ağlasınmı gözlerim bilemiyorum…nefes almak bile güç artık….sol yanım tutmuyor artık…çekip kopardın içimden hayatımı…can damarımı…kanattın umarsızca…evet yaralıyım belki kan kaybediyorum ama dokunmayın yarama kabuk baglamasın son zerresine kadar aksın…gücüm kalmasın…

->MaSuM_PReNS<-
->MeHMeT_PoLaT<-
 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
...:::Gözyaşları:::...

...ve kendimi daha fazla tutamayarak titremeye başladım.Ayaklarımı kontrol edemiyorum. Sanki, bir yerlere gitmeye çalışıyorlar...Benden ayrılmak gibi bir amaçları var...

...ve kendimi daha fazla tutamayarak ağlamaya başladım.Gözyaşlarımı kontrol edemiyorum.Sanki,Bu kadar zaman boyunca,Gözlerime saklanmışlar...

Şimdi, Benden uzaklaşmak gibi bir amaçları var...Daha fazla tutamadım kendimi... Yürüdüm...

Ayaklarıma hakimdim, ağlamıyordum... Yürüdüm... ...saatlerce... ...nereye gittiğimi bilmeyerek...

Gözlerim dalmıştı ağaçlardan dökülen yapraklara..
Hayallerin içinde kaybolmuştum...

Bir titreme geldi aniden...Üşüdüm...

->MaSuM_PReNS<-
->MeHMeT_PoLaT<-
 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
:::  VeFaSıZ  ::: 

Ayrılık derdi ile yıkılmış bedenim,
her yerde senin hayalini gormek için
zor da olsa açık durabilen gözlerim var,
senin bana bıraktıgın tek hatıra

Keşke gözlerime baka baka diyebilseydin ki
ayrılmalıyız artık.
Ama bu kalleşçe gidişine hangi yürek dayanırdı
hangi yürek.

Hadi cesaretin yoktu diyelim.
Yaşanmış o güzelim yılların anısına
birkaç satırdamı yazamadın
ey vefasız.

Şimdi o sokaklarda gezdiğimiz yerlerde tek başıma ve çaresiz geziyorum.
Seni bana soranlarda olursa bir çift dolu gözle başımı öneme eğiyorum.
Bilmem beni bu hale düşürmeye ne hakkın vardı.

Zaten gece olunca sensizliğin tam on ikisinde
elimde kalan resminle kendimi avutmaya çalışırken,
ağlamaksı gözlerle bir daha geriye dönmeyecegini düşünmek
düşündükçe daha cok caresiz kalmak ve senin bir baskasının oluşunun hayalini kurmak her seyden acı.

Bunları bana yasatmaya hakkın varmıydı.
Dunyamı karartmaya yüreğimin kapılarını herkese kapatmaya uykularımı kabuslara dönüştürmeye iki sevgili dolaşırken gördüğümde umut dolu gözlerimi doldurmaya hakkın varmıydı
ey vefasız hakkın varmıydı.

Bu gun yıkılışım yıl dönümü.
Yüreğim hala senin biraktığın gibi boş duruyor.
Eski ve harabe ev gibi.
Eskimiş resminide bir album arasında saklıyorum.
Ve dilimde mırıldandığım sadece su sarkı sozleri var.

Tek teselim kaldı o da hayalin.
Onuda al eger acımıyosan.
Hiç düşünme beni nolur halim
hep uzaklarda kal acımıyosan.
yaktın sevgi denen duygularımı.
Yıktın dağlar gibi umutlarımı.
Çaldın bu gunumu yarınlarımı.
Gel canımdıa al acımıyosan.
Gel canımıda al acımyıosan.

Unutmak istesem unutulmuyor.
Seven gönül sözle avutulmuyor.
Bir kadeh boşalıp biri doluyor.
Kır kadehlerimide acımıyosan
kır kadehlerimide acımyosan..

Diye sürüp giden sadece bu şarkı var dilim de. Artık eski gibi gecelerim aglamaklı günlerim boynu bükük geçmiyor. Ama şunuda iyi bilki sana verdiğim duyguları mutluluğu heycanı kısacası o büyük aşkımı sana helal etmiyorum haram olsun haram olsun...


                                                                                                  MaSuM_PReNS
 

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Gün geceye döndüğünde seninle olmak öyle güzel ki... Bütün bir gece seninle aynı havayı solumak, dinlediğim şarkılarda seni bulmak. Gündüzümde insanlar, mücadele, kavgalar, çirkinlikler var belki ama gecemde sadece sen ve ben… Belki bu yüzden geceyi sevişim... Sadece sana ait gecelerim, tıpkı kalbim gibi...


her gece bu denli mutlu etmez insanı
ne güzel bunu yaşayabilmek yaşatabilmek...

teşekkürler MaSuM_PReNS...
 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
-> SeNi SeViYoRuM <-

akm8qk.gif


I LoVe YoU



Ya gözlerin aklımda!

Yada aklım adında!

Ya hayalin karşımda!

Ya sesin kulağımda!

Ya ben çıldırıyorum!

Yada çok seviyorum!

Ya sevmek çok güzel!

Yada sevilen çok özel!



MaSuM_PReNS'ten

MaSuM_PReNSeS'ine



SeNi SeViYoRuM

BiTaNeM
akm8qk.gif

 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
...  BiTTi  ...


Bazen en güzel hikâyeniz hiç ummadığınız bir anda bitiverir. Sonsuza dek süreceğini sanırsınız oysa. Gözlerinizi açtığınızda her şey birden eski yapay çirkinliğinde yaşanmaya devam ediyordur. Hâlbuki gözleriniz kapalıyken hafif sarhoş bir haldeyken duyduğunuz baş dönmesiyle birlikte dizlerinizin titrediğini hissediyordunuz. Gözlerinizi açtığınız anda bu baş dönmesi de bitiyor dizlerinizdeki hafiflikte. Ardından bir dünya ağırlığındaki yükü omuzlarınızda hissediyorsunuz ve kalbinizdeki büyük boşluğu. Tekrar gözünü kapamak ne işe yarıyor ki. Tıpkı çok güzel bir rüyadan uyandıktan sonra tekrar gözlerini kapayıp kaldığınız yerden devam edememek gibi. Yani sonrası hep hüsran.



Hep hayal kırıklığı oturup ağlamak bile istemiyorsunuz. Konuşup insanlara anlatmak istemiyorsunuz. Her şey bitmiş olsa bile bu hikâyenin sizin sayfalarınızda yazıyor olmasının gururunu yaşıyorsunuz belki. Bencilce kimseyle paylaşmak istemiyorsunuz da. Geriye dönüp bu hikâyenin kahramanlarını bile istemiyorsunuz yanınızda yeni bir hikâyeye ise hiç gerek yok.


Hayata bir yanınız eksik bakıyorsunuz yarım yaşıyorsunuz her dakikayı. Ama işin ilginç tarafı yaşıyorsunuz. Öylesine de olsa yaşıyorsunuz kendinizle anlamsız duygularınızla herhangi bir suratla başka bir maskeyle yaşıyorsunuz.


Sizi görenler farkı hemen anlıyorlar; Ne olmuş olabilir ki? Bir insan bir günde nasıl bu hale gelmiş ki? Neden bişey anlatmıyor? Neden gözleri hep uzaklara bakıyor? Ya da kimi bekliyor olabilir? Böyle bir yerde bekleyerek nasıl umudunu kaybetmiyor?


Çevrenizde dönen milyon tane soruyu duymuyorsunuz bile. Cevapsız sorularla ne yapabilirsiniz? Anlatırsanız hikâyenin sihiri bozulmaz mı? Anlatacak bir cümlede bulamazsınız zaten. Onu suçlamak değildir niyetiniz hikâyede son noktayı koymak ona ait olsa bile. Kimse ona kızmasın sizi bu hale getirmeyi belki o da istemezdi…



Artık yalnız senin için

Üzülüyorum

Bitti

Zor oldu ama

Bitti...

 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Bilmezdim Sevgininde Bir Rengi Olduğunu...


An olur, deli sevdamın suskunluğunu yüklenirim bir başıma.
An olur, buluşur yüreklerimiz en masum sevda yollarında.
Umut ki, bitivermiş daha yolun en başında...
Ne yolumdasın ne yolsun sen bana...
Bilmezdim ışıksız yollarda umuda kavuşmanın yorgunluğunu,
Bilmezdim, umudun bir rengininde siyah olduğunu.

Gece olur, en parlak yıldıza takılır dalar gözlerim...
Gece olur, aniden kayar gider yokluğuna yıldızım.
Gölgen ki, düşüvermiş kalbime..
Ne yakınsın ne uzaksın sen bana.
Bilmezdim hayalinin aynalarda da konuştuğunu...
Bilmezdim, gözlerinin gökyüzünde de durduğunu.

Gün olur, buz dağından kopan bir buz parçası kadar soğuk,
Gün olur, ısıtır evrenimi güneşimin içime çizdiği ufuk...
Sevgin ki, yakıvermiş ateşiyle,
Ne sıcaksın ne soğuksun sen bana..
Bilmezdim sevginin de ateşten bir gül olduğunu..
Bilmezdim, gökkuşağınında çiçek gibi solduğunu.

Mevsim olur, damarlarımda dolaşan kan cehennem sıcağında kavrulur.
Mevsim olur, yüreğimde kopan fırtınalar kızgın çöllere savrulur.
Şefkatin ki, sarıvermiş ruhumu...
Ne ellerindeyim ne ellerimdesin sen bana
Bilmezdim yağmurun suyuda hasretiyle kuruttuğunu,
Bilmezdim, çölde gezinen yaralı bir ceylanı yüreğinden vurduğunu...

Neşe olur kahkahalarla ağladığıma güler geçerim...
Neşe olur, mutluluğu martıların sesinden dinlerim.
Gülümseyiş ki, dönüvermiş hıçkırığa içimde...
Ne yalansın ne doğrusun sen bana...
Bilmezdim bir gülümseyişin kadehlerde gözyaşı sunduğunu.
Bilmezdim, dudaklar gülümserken yüreğe kan dolduğunu.

Son olur, ayrılık heceleri bir bir kıyıya vurur...
Son olur, sözler biter şiirler nağme nağme konuşur.
Adın ki şiir oluvermiş dudaklarımda,
Ne aşkımsın ne canımsın sen bana.
Bilmezdim her aldığım nefeste ölümü soluduğumu,
Bilmezdim, canımsın dediğim minik kuşumun kafesinden kanatsız uçtuğunu...






 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli,
Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan,
Hüzün rengi almış saçlarının her teli
Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan,
Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli
Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli

Böyle mahsun kederli değildin eskiden
Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi
Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan
Yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi
Baygın kokusuna anılarla beraber giden
Böyle mahsun kederli değildin eskiden

Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Ağlamaktan mı karardı gözlerin
Bir zamanlar göz yaşını sevmezdin


şimdi neden yaşardı gözlerin
Hasta mısın, yorgun musun nen var
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar

Arzular vardır bilirsin anlatılamaz
Eskisi gibi kalsaydın ne olurdu
Taptaze,kar gibi beyaz
Keder sana yakışmıyor gül biraz
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz...

 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Küçük Bir Ateş


Sarp ve kayalıktır sevginin yolları,

Ama içinize ateş düştü mü izlemekten geri durmayın,

Gerçi sözleri düslerinizi darmadağın edebilir,

Ama sizinle konustuğu zaman yine de ona inanmamazlık etmeyin,

Cünkü başınıza tacı oturtacak olan da,

Sizi carmıha gerecek olan da sevgidir,

Tıpkı püsküllerin mısırı sarışları gibi sevgi de sizi kendisine sarar,

Soyunmanız ve önünde cıplak kalmanız için sizi zorlar,

Bembeyaz kesinceye dek evirir, çevirir, acı verir caniniza,

Boyun eğdirinceye dek ezer, yoğurur sizi,

Sevgi tüm bunları başarır, yeter ki siz kalbinizin sirlarini ögrenin,

ve bu yolla Hayatın yüreğinden bir parça olun,

Ama diyelim ki korkulara kapılmışsınız,

Ve sevgiden salt bir huzur ve zevk bekliyorsunuz,

O zaman bir an önce cıplaklığınızı örtün ve sevginin zorlu düzeninden uzaklaşıp

Mevsimleri olmayan bir dünyaya sıgının daha iyidir,

Karşısındakine kendinden başka birşey vermez Sevgi,

Ve kendinden başka hiçbirşeyi geri almaz,

Çünkü sevgi kendi kendini bütünler ve kendi kendine yeterlidir,

Sevginin kendini mutlu etmekten öte hiçbir arzusu yoktur,


Ama eğer sevgiye kapılmışsanız ve tutkularınız olsun istiyorsanız,

Sunları kendinize seçin;

Tutkunuz,sevginin içinde erimek olsun,

Tutkunuz,aşırı duygusal davranışların getireceği acıları tanımak olsun,

Tutkunuz,kendi Sevgi anlayışınızla kendinizi vurmak olsun, Varsın istekle ve coşkuyla aksın kanınız,

Tutkunuz,kanatlanmış bir yürekle sabaha gözlerinizi açıp sevgi dolu bir güne başlayabiliyor olsun teşekkur etmek olsun,

Tutkunuz,gün öğleye eriştiğinde oturup sevginin heyecanını düşünmek olsun,

Tutkunuz,gün akşama erdiğinde evinize minnet dolu bir yürekle dönebilmek olsun,

Ve yüreğinize gömdüğünüz sevgili için iyi birşeyler dileyip yatın;

Dudaklarınızda onu yücelten bir şarkı olsun...

 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Ne demiştik bu aşka!

"ayrı kara parçalarında,
ortak gökyüzüne bakmanın avuntusu var şimdi.
ne denir ki bu aşka...
yokluğumun kül tablasında, kırmızı rujlu sönmüş sigara izmariti
üzerine yatamadığımız bir yatak gibi kaldı aşkımız
ne denir ki bu aşka...
çarşafı bozulmayan bir sevdamız var şimdi..."

tasviri zor içimde başlayan ayrılıkların.
bana kalan, gözlerime delici son bakışın yalnızca.
oysa sözler vermiştik birbirimize değmeyecekti gözlerimiz.
arkanı dönüp giderken sen, ben içimdeki karanlığa uğurlayacaktım seni.
sevdiğin şiirleri alacaktın yanına giderken.
bir tek, bir tek bana yazdığın ilk ve son şiiri yanıma,
başucumdaki tozlu günlüğün sayfalarında bırakacaktın.
orada yazdığın son satır gibi hayatın tuhaflığına bir kez daha küfredecektin. Gözlerine bakıp "ne diyebilirim ki gidişine" diyecektim...



Gözlerim kangren kabuslara uyanmakta.
sanki tüm hazineleri keşfedilmiş ruhumun.
tüm gözler görmüş en gizli anlarımı , sensiz bu kadar düşecek miydim elden ayaktan?

Seni düşünmenin suç, hiç düşünmemenin kabahat olduğunu bildiğim halde
Ayrılık ayrılık kokarken avuçlarım
çığlık gibi iner adın, usul usul üstüme
işte bu yüzden ağır ağır çökerim bulunduğum yere,
Kanayan yerlerimi görmemeni istedikçe, utanır arsızlığım yalan olur;
Şarap tadını verir ağzımda işte o zaman yalnızlığın..
Bir tutam toprak kokar, bir tutam gece, kaç zaman oldu kokun sinmeyeli üstüme…
Kaç gece yürümedik ıslaklığında çimlerin yalınayak, deniz olup kaybolmadık maviliğinde ufukta geçen gemilerin…
şimdi geçmişe dair izler taşıyorum yüreğimde.
ne zaman uzaklığını fark etsem karanlığın korkusu iniyor yüreğime.
dokunduğun bir eşya, nefesinden yoksun bir oda belki de
umulmadık bir sessizlik kaplıyor yüreğimdeki yedi veren bahçeleri .
geçmiş bir aşkın sureti var şimdi avuçlarımda
bambaşka bir iklimdeyim sanki
zaman tükendi bende, pusuda bekliyor şimdi beni yalnızlık.
anladım ki sevmek lanetli
söyle sevgili;
ne demiştik bu aşka!..
 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Yalnızlık


Yalnızlık yorucudur, yalnızlık ağır. Yalnızlık insanı kendine bırakır. Bir insanın kendisiyle yaşamasını öğrenmek çoğu zaman bir yabancıyla yaşamasını öğrenmesinden daha zordur. Yalnız insan, kendi kalabalıklarla iyi geçinmesini öğrenir. Evin kapısını hep anahtarla açmaktır yalnızlık, kahveyi hep kendin yapmaktır.



Yalnızlık varlığında sıkıcı olan, yokluğunda üzücü olan ama aslında pek de sevilmeyen bir sevgilidir. Var olanların kurtulmak, yok olanların sahip olmak istedikleri belalı adamdır yalnızlık.



Yalnızlık adı üstünde yalındır, insanın en yalın en saf halidir. Yalnızlık tanıksız yaşamaktır her şeyi. Ardında hiçbir tanık bırakmadan geçip gitmektir hayatın içinden. Yalnızlığın en büyük tanığı sessizliktir ve çoğu zaman bozmak istemez yalnız insan sessizliği... Kapısı ağırdır yalnızlığın, bir kere kapandı mı tek başına açmak güçtür...



Bomboş bir tiyatrodur yalnızlık. Tek kişilik bir oyundur hayat ve perdeyi hep yalnız kapatırsın.

 

MaSuM_PReNS

Aktif Üye
Katılım
8 Ara 2005
Mesajlar
1,183
Tepkime puanı
0
Yaş
37
Yalniz Olanlara;

Ask bir kelebek gibidir,pesinden kostukça hep senden
kaçar.. En iyisi birak
uçsun, inan ki hiç beklemedigin bir anda gelip
omzuna dokunuverir...Ask
mutlu eder, bazen de üzer ama ask özeldir, askini hak
eden birine sunarsan
eger..
 




Sevgilisi Olanlara;

Askin amaci birileri için "mükemmel insan" olmak
degildir,seni  mükemmellige
en çok yaklastiracak insani bulmaktir..



Capkinlara;

Sevmedigin birine asla "seni seviyorum" deme.. Içinde
olmayan duygulardan  varmis gibi sözetme..

Kimsenin hayatina kalbini kirmak için girme..Sevgi
dolu bakan gözlere asla yalan söyleme,cünkü birine
verebilecegin enbüyük
aci, asik olmadigin birini kendine asik etmektir...





Evli Olanlara;

Seven insan "senin hatan"yerine "özür dilerim"
diyendir... "neredesin"
yerine "ben buradayim" diyendir.. "nasil yaparsin"
yerine "niyeyaptigini
anliyorum" diyendir.. ve ask "keske" yerine daima
"iyi ki"diyendir...



Kalbi KirikOlanlara;

Kalp yarasi siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer ve
ilaci bu aciya  alismak degil, ondan ders çikarabilmektir.



Asik Olmaktan Korkanlara;

Aska düs ama tökezleme,anlama bekleme, paylas ama
isteme,yaralan ama  asla  aciyi içinde büyütme...



Sevdigini Fazla Sahiplenenlere;

Sevdiginin bir baskasiyla mutlu oldugunu görmekten daha
aci bir sey  varsa,o  da sevdiginin seninle mutsuz oldugunu görmektir..



Askini Itiraf Etmeye Cekinenlere;

Sevdiginden ayrilinca ask aciverir,sevdigin seni terk
edince daha da çok  aci verir ama en acisi, onu ne kadar sevdigini
bilmesine hiç firsat  vermemektir..



Dönmeyecek Birini Hala Bekleyenlere;

Hayatin en hüzünlü ani, deli gibisevdigin insanin buna
hiç degmedigini  gördügün andir ve en büyük kaybin onun için
harcadiginyillardir...Senin  askini su gün hak etmeyen, belki 10 sene sonra yine
haketmeyecektir...



Birak, gitsin...

 

Heidi

Aktif Üye
Katılım
22 Şub 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
hepsi birbirinden güzel
güzel duygularına ellerine sağlık :)
 

canik

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
15,200
Tepkime puanı
0
Yaş
1020
zaman aşımına uğramıştır.ARŞİV
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst