Korkularımız hayatımızı nasıl yönlendiriyor..?

3va

Yeni Üye
Katılım
3 Ocak 2006
Mesajlar
12,779
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Evrensel bir duygu olan korku  hayatımıza nasıl egemen olmakta ve bizi nasıl yönlendirmektedir? Çoğunlukla bunun farkında değiliz ve bağlantılarını ise keşfetmek profesyonel bir yardımla mümkündür. Korkumu bizi yönetecek yoksa biz mi korkuyu yöneteceğiz ? “Korku gelecek bir kötülüğü beklemedir” diyen Eflatun aynı zamanda “Korku köleliktir” diyor.  Ve Mevlana “Testi taştan korkar” diyor.



Hayatın uzun ince yollarında ilerlerken sayısız korkularla tanışıyoruz. Alt ettiğimiz korkular olduğu gibi etkisinden kurtulamadığımız ve bazen de farklı şekillere bürünen korkuları bilincimizde taşıyıp yolumuza devam ediyoruz. Üstümüzden atamadığımız ve bazen farkında olarak bazen de farkında olmayarak bünyemizde barındırdığımız korkularımız omuzlarımızda yük olarak durduğundan bir şekilde ilerlememizi ve hayattaki yürüyüşümüzü yavaşlatacaktır. Sahip olduğumuz her korku bizden bir kısım enerjiyi alacak ve yolumuza kimi zaman referans olarak çıkacaktır. Oysa yönlendiğimiz yada yönlenemediğimiz, karar verdiğimiz yada veremediğimiz , güven duyduğumuz yada duyamadığımız bir çok şeyde sahip olduğumuz korkularımızın etkisi vardır. Fobi haline gelen korkularımız bariz olarak göründüğünden farkındayızdır, saçma olduğunu biliriz ama yinede korkarız ve o korkunun etkisi ile hareket ederiz. Bir çokta yüzen gezen  ama belirli bir nesneye yönlenmeyen ve bizim anlam veremediğimiz ve çoğu zaman farkında olmadığımız korkularımız vardır. Bu korkularında hayatımıza etkisinin çok farkında değilizdir. Görmek istemediğimiz farkına varmak istemediğimiz bilinçdışı bazı dürtü ve isteklerin simgeleri olarak ortaya çıkan korkularımızın anlamlarının farkında olmak ise kolay olmayacaktır. Bir şeyin başka bir şeye dönüştüğü bilinçdışımız doğru bağlantı kurmamızı zorlaştırmaktadır.



            Çoğu zaman bu korkularımızın farkına varmak ve etkisinden kurtulmak profesyonel bir yardım gerektirir. Hayat serüveniz içinde değişik zamanlarda değişik katmanlara yerleşmiş ve hayatımızı etkileyen bu korkuları tanıyıp kendimizi arındırmak bizi hayatta daha etkili ve kendini daha doğru biçimde ortaya koyan bir insan haline getirecektir.

           

            İnsanın geçmişi, çocukluğu ve bu güne kat ettiği yollar korkularla doludur. Korku bazen hayatı öğrenmek için, bazen terbiye yöntemi olarak, bazen toplumsal düzenin sağlanması için , bazende insanın kendisini koruması için kullanıldı. Bazende eğitimde bir araç olarak kullanıldı. Ve korkutmalarla dolu çocukluk yaşantısı kendisini dış dünyanın diğer korkularına bırakarak hayata egemen olmaya devam etti.



            Korkuya dayalı bir aile yetiştirme tarzı, korkuya dayalı bir eğitim sistemi ve korkuya dayalı bir kamu düzeni korkuyla iç içe geçmiş hayatlara götürdü insanları. Korkunun büyütüldüğü ve güvensizliğin pekiştirildiği bie yönetim anlayışı ise değişik korkuların beslenerek hayatta etkinleştirilmesine neden oldu.  Ve bir çok insan ise hayatını korkulara teslim ederek benliğini ortaya koymaktan vazgeçen insanlar kendilerine olan saygı ve değeri de yitirerek kendilerine yabancılaştılar.



            Aç kalmaktan, ilaç bulamamaktan, işsiz kalmaktan, insanların güvenini yitirmekten, küçük düşmekten, yalnız kalmaktan, anlaşılamamaktan, gelecekten, yaşlanmaktan , ölmekten, sevdiklerini  yakınlarını kaybetmekten, hastalanmaktan, güçsüz düşmekten korkar hale gelen insanlar çoğu zamanda bu korkularının farklı şekillere bürünmüş halleriyle  yada klinik düzeyde tedavi gerektiren şekilleriyle karşılaşır hale geliyorlar.

            Fobi haline gelen korkularla baş edemeyen  kişilerin ise psikolojik tedavi görmeleri zorunlu hale gelmektedir. Çoğu zaman ise kişilerin hayatını kısıtlayan bu fobik reaksiyonlara katlanmayı tercih etmekte ve tedavi olmaya yanaşmamaktadır bazı kişiler.

Fobi haline dönüşen bazı korkular aslında kişinin yaşadığı başka gerginliklerin ve içinden çıkamadığı çatışma ve dürtülerin sonucunda olabilir. Yani fobilerde kişinin yaşadığı psikolojik sorunların görünür hale gelmesi  olarak ta tanımlanabilir.kişinin yaşadığı korkudan yola çıkarak psikolojik seansların sonucunda asıl soruna ulaşmak mümkün. Asıl sorun çözümlendiğinde ise korkuda kendiliğinden ortadan kalkmış olacaktır. Çoğunlukla hipnoz bu alanda iyi bir araç olarak kullanılabilir.



            Belirli bir nesneye yöneltilip fobi olarak ortaya çıkan bu korkular kişiye saçma gelir fakat kişi bu korkunun etkisinden kendisini kurtaramaz. Çok değişik korkular yaşayan insanlar bulunmaktadır. Sık karşılaşılan korkular kapalı yer korkusu, asansör korkusu, yükseklik korkusu, yılan ve köpek korkusu olmakla birlikte ; rüzgar korkusu, yaşlılardan korkma, kandan, böcekten, şimşekten, sudan, mikroptan, yazıdan, sudan, tozdan, denizden, evlenmekten, kıldan, idrardan korkan insanlara rastlamak mümkündür.



Tanımlamak gerekirse korku; insanın algıladığı, gördüğü, yada düşündüğü, imgelediği, tasarladığı  tehlikeli, tehdit dolu durum, kişi nesne olay ve olgu karşısında gösterdiği doğal evrensel bir duygulanım durumu, ruhsal tepkidir.



            Kişilerin korkularını tanımaya çalışmaları ve geçmiş yaşantılarıyla bağlantı kurmaları, bu korkuların nereden nasıl kendilerine miras kaldığının farkına varmaları bu korkuları yenmeleri için etkili bir adım olacaktır. Korkuların yaşamda nelere mal olduğu , yaşamı nasıl engellediği ve hayattaki ilerleyişi nasıl sekteye uğrattığı sorgulanmalı ve etkili bir yaşamın önünde engel olmaktan çıkarılmalıdır.  Aksi taktirde korkuların esiri olan bireyler olmaktan ve yaşama yabancılaşan mutsuz bireyler olmaktan öteye gidemeyecektir kişiler.

Korkusuz özgür bir yaşam kurmanız dileği ile...

 
Üst