Keziban..

Sir_ako

Aktif Üye
Katılım
30 Tem 2006
Mesajlar
792
Tepkime puanı
0
Yaş
78
Keziban..
Hatice: bes yasindaki kizi Kezibani da yanina alarak kocasinin zulmunden kacip babasinin evine dondu, gercekte buraya donmektense olmek daha iyidir diye dusunuyordu,Babasinin yasamakta oldugu koy turkiyenin  ucra koselerinden birindeydi.Buralarda calismak icin is yoktu,fabrika ve atolyeler yoktu, issiz olanlar coktu, hic bir yerden yardim alamadan yasamlarini surdurmeye calisan insanlardilar,koylunun bir kismi gecimini toprakdan saglardi, ama toprakda verimsizdi ve kurakdi,
..Bu yorenin erkekleri genc yaslarda gurbete giderlerdi,cunku burasi onlar icin bir mahrumiyet bolgesiydi,gelecek icin hic bir  sey vaat etmiyordu…Bu yorelerde yetisen genc kizlarda kendilerine koca bulmakta zorluk cekerlerdi, zaten evlenmelerin cogu  pazarlanmis evlilikler gibi olurdu….Bu yorenin kendine ozgu bir gelenegi de vardi, ergenlik cagina girmis genc kizlar, yasli dul veya yasli bosanmis erkeklere bir kac bin liraya adeta kasaplik koyun gibi satilirlardi.Anadolunun bir cok yerinden yasli erkekler ceplerine biraz para koyup bu yoreye gelir ve kendilerine genc kadin alirlardi.Bu yoreler boyle taninirdi
.
..Hatice henuz 16 yasina girdigi gunlerde, babasi onu 3 kizi olan 40 yasindaki dul Celal,e buyuk bir baslik parasi alarak vermisti, Celalin odedigi para buyuk degildi ama fakir baba icin cok buyuk gozukuyordu…Celal Haticeyi alip Adana’ ya goturdu, orda orta halli bir ciftligi vardi,Zavalli Haticeyi hem ciftliginde irgat gibi calistirdi hemde kendine kari yapti, Ayni zamanda Hatice Celalin kiz cocuklarinada uvey annelik yapmaya basladi, ama zaten kendisi;de cocuktu….Imam nikahi ile evliydiler,Celalin  esi, aniden vefat etmisti..Celal ickiyi seven hoyrat ve aksi,aksi oldugu kadarda,hasin bir adamdi kafasi kizdigi zaman kizlarini sira dayagina ceker araya giren Haticeyi’de doverdi,Hatice baba evinde gormedigi dayagi simdi koca evinde goruyordu.
….Celal’in 3 kizi vardi, erkek evlat istiyordu,malimi mulkumu birakacak,soyadimi devam ettirecek bir ogul ver bana diye Haticenin basinin etini yiyordu….Bir sene sonra Hatice hamile oldu,Celal dogacak bebegin erkek olacagina butun kalbiyle inanmis ve havasina girmisti,….Dogum saati gelince Hatice dogum yapti, Celal on kapida  heyecen ve merakla bekliyordu, disari cikan koy ebesi gozun aydin Celal aga bir kizin oldu deyince.kendini kasabanin meyhanesine atti saatlerce icip kor kutuk sarhos oldu
..Bebegin adini Keziban koydular, cok guzel ve sirin bir bebekti,Gunler ilerledikce Celal daha da aksilesmeye basladi,cogu zaman haddini bilmeden iciyor, sarhos oluncada yapmadigini birakmiyordu,bir cok zamanlar kiz dogurdugu icin butun kabahati Haticede bulup kimi zaman dovuyor, kimi zamanda  soyledigi agir kelimelerle asagiliyordu..

……Keziban biraz ele avuca gelmeye basladi,Hatice her ne kadar kocasinin yatagini paylastiysada kendini koruyup hamile olmadi,bundan boyle bir cocuk daha yapmak istemiyordu, eger cocuk kiz olursa kocasi hic cekilmez olurdu….Celal bir cocuk icin israr ediyor,Kadinim bana bir erkek evlat ver, yoksa senin uzerine kuma getirecegim, ya’da babanin evine gonderecegim diye tehdit ediyordu,…Zavalli Hatice gunun buyuk bir kismini tarlada geciriyor, sonra eve gelip is yapiyor, daha sonrada 3 tane uvey hircin kizlarin dertleriyle ugrasiyordu…..Bu arada sihhati bozulmaya basladi, cok kilo kaybetti, sinirleri bozuldu, icin icin kendini yemeye basladi, bu dunyaya geldigi icin pismanlik duyuyor, bir kac bin liraya kendisini Celal’e satan babasindan da nefret ediyordu,
…Nikahsiz kocasi Celalin baskilari iskenceleri her gun biraz daha artiyordu, kendisi bir es degil de kole gibiydi,kafesin icine girmis ama disari cikamiyordu, caresizdi yardim edecek kimsesi yoktu, yillardir ne annesi nede babasi onu aramamisti…Celal aksam sabah. Kadin: ben erkek evlat istiyorum. Bana bir erkek evlat ver diye Haticenin iliklerini kurutuyordu, daha da ileri gidip babasinin evine geri gondermekle tehdit ediyordu…Keziban dort yasina basmisti, haticede adeta yasiyan bir olu gibiydi, daha yirmiiki yasinda hayat onu cokertmisti,.nihayet bir cocuk daha yapmaya karar Verdi, Belki bir ogullari olursa Celal ona resmi nikah kiyabilirdi, nikahsiz es olarak bir hic,di..Bir kac hafta korumasiz olarak celalle yatti, sevisti, sonrada hamile kaldi, icinde yine sonsuz bir korku vardi, doguracagi cocuk kiz olursa Celal onu babasinin evine gonderebilirdi,Babasinin evine gitmektense olmeyi yeglerdi. O yorelerde kocasini terkedip babasinin evine donen kadina iyi gozle bakmayip dislarlardi..Birde babasinin evinde aclik ve sefalet vardi.Oraya donmek son ve en son careydi, Zayifdi yipranmisti, zorlu hamilelik gunleri gecirdi.

…….Uzun saatler dogum sancilari cektikten sonra bir erkek  bebek dogurdu, kocasi Celal iyi haberi alinca yine kendini kasabanin meyhanesine atip bu seferde nes’eden icip sarhos oldu,.Bebek’de biraz gariplik vardi cok sakindi durgundu pek sihhatli bir bebege benzemiyordu. Bir haftA sonra bebek vefat etti.
….Bir haftadir cok iyi ve neseli koca rolunu oynayan Celal tekrar eski sirretligine dondu,her firsatta Haticeye gerek fiziki gerek manevi iskenceler yapmaya basladi,Bana senden kari olmiyacak baksana bir deri kemik kaldin, seninle yataga bile girmek istemiyorum, gidip kendime saglikli sihhatli at gibi bir  avrat alacagim, bana bir suru erkek evlatlar doguracak diyordu…
….Celalin cekilmezligi son haddine vardi Haticenin attigi her adim, yaptigi her hareket suc olmaya basladi,Celal bir cok zamanlar Haticeyi kayisiyla dovmeye basladi.dovuyor her tarafini curutuyordu,.Hatice bir koseye bir kac kurus saklamisti, Celalin evde olmadigi bir gunde yanina kizi Kezibani alarak babasi Mahmut aganin evine dondu.

….Mahmut aga kizinin  bir kac gunlugune kendisini ziyarete geldigini zannederek bir kac gun iyi davrandi, sonrada Haticenin kocasini terk ettigini ogrenince cok aksilesti, once kocasinin evine donmesi icin guzel sozler soyledi hatta yalvardi bile.Hatice bir Daha Celalin yanina asla donmiyecegini soyleyince Mahmut aga delirdi.Kizina ve torununa verdigi bir dilim ekmegi bir kac kasik corbayi cok gormeye basladi…Yavrum burda aclik var, sefalet var, ben kendi karnimi doyuramiyorum sizleri hic doyuramam diyordu..iki hafta sonra Haticeyi kocasinin evine donsun diye evire cevire  dovdu,.Hatice: baba beni oldur ama Celal,e gonderme diye yalvariyordu,Babasida Celal kadar insafsiz adamin biriydi, bir kac hafta sonra zavalli Hatice 24 yasinda yasamaya doymadan, hayatin ne oldugunu anliyamadan vefat etti, yoksulluk icinde dogdu, cile , sefalet ve koca eziyeti altinda 24 sene yasadi  cileler cekerek hayata kuskun sekilde vefat etti.


…..Kucuk Keziban dedesinin ve ninesinin yaninda buyumeye basladi, dedesi Mahmut aga cok lanet bir insandi.inadina nineside cok iyi kalpli bir kadindi,sakindi oda kocasi Mahmutun serrinden adeta manyaklasmis gibi olmus, cok az konusuyordu…Keziban kucuk yaslarda dedesinin tarlasinda calisip onlara yardimci oldu, ilk okulu bitirdikten sonra  okula devam edemedi,zaten yakinlarda ne orta okul vardi ne’de lise,
…Yillar yildirim hiziyla gelip gecmeye basladi,kucuk yetim Kezibanda kucuk bir koylu kizi olup cikti, 16 yasina girmisti ayni annesine benziyordu,cokda guzeldi,.Bir ogleden sonra dedesi Mahmut onu yanina cagirip, Bak yavrum bu aksam uzeri uzaklardan bir bey bize misafir olacak, ona caylari ve kahveleri senin ikram etmeni istiyorum.kendinede biraz ceki dozen ver, birazda misafire yakin otur,dediklerimi yapmazsan kemiklerini kirarim dedi….Kezibani bir merak sardi, kimdi bu misafir, akrabalardan birimiydi, dedesi nicin boyle konusmustu,yoksa tanri misafirimiydi,..Keziban adanada dogmustu hayal meyal oralari hatirliyordu,hayalinde hep buyuk bir sehirde yasamanin emelleri vardi, bu yorelerde ona ekmek yoktu, ayni koyden fakir bir cocukla evlenirse yine sefalet vardi, sefalet ve irgatlik,Buyuk sehirlere gitme imkani yoktu, yalniz basina bir yere gidemezdi,burda baska toreler vardi, kucuk, cocuk yasdaki kizlari kurbanlik koyunlar gibi yasli erkeklerle evlendiriyorlardi,
…..Aksam uzeri beklenen misafir geldi, oda kirk yaslarin uzerinde temiz giyimli bir adamdi, misafire hos geldin amca dedikten sonra elini optu, sonra suyla kahvesini getirdi, bir muddet misafirin karsisina oturdu, adam gozlerini kezibanin uzerinden ayiramiyordu.Adam baktikca kezibaninda yanaklari kizariyor ve utaniyordu.,Dedesi ve misafir bir saat kadar ordan burdan sohbet ettikten sonra beraberce disari ciktilar,Keziban perde arkasindan onlari merakla gozlemeye basladi,Dedesi hararetli olarak adama bir seyler anlatiyordu ama Keziban duymuyordu,disarda on dakika kadar daha konustuktan sonra adam dedesiyle tokalasip gitti,Keziban dedesine, misafir icin bir sey sormadi,

…..Aradan tam uc hafta gecmisti, dedesi Mahmut aga yine Kezibani yanina cagirip, Bu aksam Bohcani hazirla sahsi esyalarini  topla Yarin Ismail bey gelip seni goturecek,iki cocuklu asker emeklisi bir duldur, seni ona veriyorum,senin icin iyi para veriyor, hemde sana cok iyi bakacagina soz veriyor, once imam nikahi yapacak sonrada resmi nikah kiyacak yani onun karisi olacaksin,Seni gaziantep’e goturecek,Keziban’a sultanlar gibi bakacagim Mahmut amca diyor, hem senin icin hemde bizim icin iyi olur,..Bir aksilik cikarmadan Ismail beyle guzel guzel git, bizi ele gune rezil etme,Aksilik yaparsan kemiklerini kirarim fena yaparim dedi…Keziban dedesini iyi bilirdi kucuk yaslardan beri dayagini yiyordu, vurdumu allah yaratti demezdi, ama bu duyduklari karsisinda sessiz kalmak istemiyordu…..Sen ne diyorsun dede, ben satilik hayvan degilim, beni istedigin kisiye veremezsin, once benim fikrimi sormalisin,ben evlenecegim erkegi kendim bulacagim, Kezibanin gozlerinden yaslar bosaniyor hemde  dedesine isyan ediyordu, dede: eger beni o babam yasindaki adamla gitmeye mecbur edersen gider ugultulu tepeden kendimi asagiya atarim, sende benim katilim olursun dedi…
.
Dedesi taktik degistirip biraz yumusadi,, yavrum ben senin iyiligini istiyorum, gordugun gibi buralarda ekmek ve is yok, toprak bereketsiz, su yok, en azindan bu colden kurtulup buyuk sehirde rahat bir hayat yasiyacaksin,Ismail bey emekli hemde kendi daireside varmis, cocuklarida cok terbiyeliymisler, daha ne istiyorsunki.……Keziban: hayir dede hayir dede ben evlenmek istemiyorum deyip kostu ve yatak odasina girip hungur hungur aglamasina devam ett,.Dedesi uzun seneler evvel annesini’de babasi yasindaki bir adama satmisti, simdide ayni seyi kendine yapiyordu,.Hayir dedi kendi kendine, o babam yasindaki adamin karisi olmiyacagim asla, asla iki cocuklu dul adamin esi olmiyacagim gitmiyecegim beni zorla gonderemiyecekler, sabaha kadar icin icin agladi gozlerine hic uyku girmedi, sabahin gun isinlari yayilirken biraz daldi, Aksamdan ninesi onun icin iki bohca hazirlamisti, ogleye kadar agzina bir lokma yiyecek sokmadi, zaten bogazi tikali gibiydi.
…..Ogle saatlerinde kapiya bir taksi yanasti,icinde ismail bey vardi, disarda dedesiyle konusuyordu, sonra Adam dedesine kabarik bir zarf Verdi, dede tesekkur ett.i… Odasinin kapisinda kilit yoktu, dedesi kapi esigine gelip hadi yavrum gel bak Ismail bey seni goturmek icin geldi saat iki otobusunde iki kisilik yer ayirtmis gec kalmiyalim diyor,..Keziban ben kimseyle gitmiyecegim olurum’ de bu odadan cikmam diye  aglamaya basladi, iyi ve yumusak sozlerin fayda etmiyecegini anliyan dede Keziban’in bilegine yapisip suruklemeye calisti, Kezibanda bir eliyle karyolanin demirine tutunmus, gitmiyecegim diye feryat ediyordu,, dedesi cik kiz cik ele gune rezil olmadan cik kiz diye bagiriyordu, dede cikarmak istiyor Keziban inat ediyordu, olurumde o adamala evlenmem diye bas bas bagiriyordu, zavalli nine de goz yaslari icinde olanlari sessizce seyrediyordu,,,Cok sinirlenen dede Kezibana sagli sollu okkali bir kac tokat atti ve Keziban sersemleyip yere yikildi,Mahmut aga kizin bileginden tutup disariya suruklemek istedi, iste o sirada nine eline gecirdigi agir bir toprak testiyi, Mahmut aganin basinda parcaladi ve Mahmut aga yere yikildi,
  Yedigi tokatlarin shokunu atlatan Keziban ayaga kalkip sokaga firladi, kosuyor, suursuzca kosuyordu, ugultulu tepeye dogru kosuyordu, tepe evlerinden dortyuz metre kadar uzakliktaydi, tepenin obur tarafi ucurumdu, bir cok koyunlar, keciler burdan asagiya yuvarlanip telef olurlardi, ruzgarli gunlerde tepe adeta ottugu icin asirlardir koyluler bu tepeye ugultulu tepe ismini koymuslardi…Keziban suursuzca kosup tepeye geldi, evlemiyecegim asla asla beni evlendiremiyecekler diye cilginca  bagiriyordu,, arkasindan gelen olmadigini gorunce tepenin en ucuna cikti asagisi yuzlerce metre derinliginde ucurumdu, entarisinin cebinden cikardigi annesinin kucucuk resmine bakti, dudaklarina goturup optu, annem benim, canim annem, sen cok cektin ama ben senin gibi cekmiyecegim, iste simdi senin yanina geliyorum diye kendini asagidaki sarp kayalara dogru birakti…

Sir ako_hox tarafindan yazilmistir,
Okuyanlara binlerce tesekkurler.
12,subat 208 sydney.
 
Üst