...Keziban...........Hatice bes yasindaki kizi kezibani yanina alarak kocasinin zulmunden kacip babasinin evine dondu !...Gercekte baba ocagina geri donmektense olmek daha iyidir! diye dusunuyordu...Babasinin yasadigi koy,turkiyenin ucra yorelerinden birindeydi, buralarda is yoktu,fabrika yoktu,issizler coktu,koyluler gecimlerini topraktan saglarlardi, ne yazikki buralardaki toprak ana da cok verimsiz ve kurakdi
......Bu yorelerin erkekleri genc yaslarda bolgeyi terkedip,buyuk sehirlere goc edip ekmeklerini,kismetlerini oralarda ararlardi,gencler icin burasi sanki bir mahrumiyet bolgesiydi,onlara burada gelecek ve istikbal yoktu...Bu yorelerde yetisen genc kizlarda kendilerine koca bulmakta zorluk cekerlerdi...Bu yorelerin kendilerine ozgu bir gelenegi vardi,evlenme yasina bile yaklasmamis genc kizlar, yasli dul veya bosanmis erkeklere adeta satilirlardi,Anadolunun bir cok yerinden,yasli ve dul kalmis kimseler ceplerine koyduklari bir kac bin lira ile buraya gelip,kendilerine genc kadin alirlardi,bu yorelerin bu adetleri bir cok civar sehirlerde biliniyordu.
......Hatice henuz daha onyedi yasina yeni girdigi gunlerde babasi mahmut onu uc kizi olan kirk yaslarindaki celal,e buyuk bir baslik parasi alarak verdi.....Celal haticeyi alip adanaya goturdu,orda kucuk bir ciftligi vardi,ciftliginde hem irgat gibi calistirdi,evde kendine kadin yapti,ayni zamanda da uc oksuz kizina uvey analik yaptirdi,sadece imam nikahi ile evliydiler,celal,in ilk esi son cocuguna dogum yaptiktan bir kac gun sonra vefat etmisti.
.....Celal ickiyi cok seven ve ayni zamanda hasin ve huysuz bir adamdi,haticeyi adeta kole gibi kullaniyordu,kizip kizlarini dovdugu zaman kizlari korumak icin araya giran haticeyide cok dovuyordu..Celal,in erkek cocugu yoktu, erkek evlat istiyordu,malimi mulkumu birakacak,benim soyadimi devam ettirecek ogullarim olmasini istiyorum deyip haticenin basinin etini yiyordu....Evliliklerinin birince senesinde hatice hamile kaldi hatice celal,e hamileyim dedigi gunden sonra celal dogacak bebegin erkek olacagina inanmis ve kafasina takmisti,erkek evlat ruyalariyla yataga giriyor,erkek evlat ruyalariyla uyaniyordu,buna kendini tamamen inandirmisti....Vakti saati gelince hatice dogum yapti,celal evin disinda merakla bekliyordu,koy ebesi disari cikip mujde celal aga bir kizin oldu deyince,hemen kendini kasaba meyhanesine atip saatlerce icip kor kutuk sarhos oldu.
......Bebegin adini Keziban koydular,keziban cok sirin bir bebekti buyuyunce cok guzel olacaga benziyordu.Gunler gectikce celal cok daha aksilesti,cogu zaman cok sarhos olup iyicene cekilmez bir adam oluyordu,bir cok gunler kiz cocugu dogurdugu icin butun kabahati haticeye yukleyip ya cok dovuyor,yada cok asagiliyordu.
......Keziban dogduktan sonra hatice her ne kadar kocasiyla yattiysada kendini koruyup hamile kalmadi,bir kizi daha olursa celal daha da cekilmez olacakti,.....Celal kadinim gel etme bana bir erkek evlat ver,yoksa uzerine kuma getirecegim,yada seni babanin evine gonderecegim deyip iyicene haticeye yukleniyordu...Zavalli haticede gunun buyuk bir kismini tarlada geciriyor,sonra eve gelip ev islerini yapiyor birde ustelik uc tane huysuz kiza analik yapmaya calisiyordu,bu arada sihhati git gide bozulmaya basladi,cok kilo kaybetti,sinirleri bozuldu, ondan sonrada icin icin kendini yemeye basladi,bu dunyaya geldigi icin nefret edip ayni zamanda kendisini bir kac bin lira icin celal,e satan babasina lanetler yagdiriyordu.
......Nikahsiz kocasi celalin baskilari her gun biraz daha artiyor.adam aksam sabah,ben erkek evlat istiyorum,bana erkek cocuk dogur diye kadinin iliklerini kurutuyor, dahada ileri gidip kendisini babasinin evine gondermekle tehdit ediyordu....Keziban dort yasina basmisti, haticede adeta yasiyan bir olu,canli cenaze gibi olmustu,daha yirmi iki yasinda hayat onu cokertmisti.Bir cocuk daha yapmaya karar verdi,vucudu cok zayifti,hamile kalmak istemiyordu ama,kocasi cok eziyet ediyordu,belki bir oglan cocuklari olursa celal biraz degisir kendisine resmi nikah da yapabilirdi,bir kac hafta celali kendisine cekti,korumasiz olarak sevistiler,sonrada hamile kaldi, icine yine sonsuz bir korku yerlesti,bu cocukda kiz olursa celal onu babasinin evine gonderebilirdi,babasinin evine gitmektense olmeyi tercih ederdi,o yorelerde kocasini birakip baba ocagina gelen kadinlara iyi gozle bakmazlardi,babasinin evinde aclik ve sefalet vardi,babasinin evine donmek en son careydi.
......Hatice uzun saatler dogum sancilari cektikten sonra bir erkek bebek dunyaya getirdi,kocasi celal guzel haberi alinca yine kendini kasaba meyhanesine atti bu sefer sevincten sarhos olmak istiyordu....Erkek bebekl cok sakin ve durgundu,pek sihhatli bebege benzemiyordu,haftasina kalmadan vefat etti.....Bir kac gun mutlu ve seven koca rolunu oyniyan celal tekrar cok aksi bir adam olup sirretligine devam etti,eline gecen her firsatta haticeye gerek fiziki gerek manevi iskenceler yapmaya basladi..senden bana kari olmiyacak,baksana bir deri kemik kaldin,senin yanina gelip yatmak bile istemiyorum.gidip kendime saglikli sihhatli at gibi bir kadin alacagim ve bana bir suru erkek evlat doguracak diyordu..celalin cekilmezligi, aksiligi son haddine vardi cogu zamanlar haticeyi pantolon kayisi ile dovup her yerini curutuyordu.....Hatice kurus,kurus toplayip bir koseye biraz para saklamisti,celalin evde olmadigi bir gunde kizi kezibani yanina alip babasinin evine dondu.
.......Mahmut aga kizinin kendisini ziyarete geldigini zannederek bir kac gun haticeye iyi davrandi,sonrada haticenin kocasini terkedip geldigini ogrenince cok aksilesti,once kizina kocasinin yanina donmesi icin guzel seyler soyleyip ikna etmeye calisti,hatice celal,in yanina donmeyecegini soyleyince mahmut agada iyicene aksilesti,kizina ve torununa verdigi bir dilim ekmegi,bir bardak suyu,bir kac kasik corbayi cok gormeye basladi,yavrum burda aclik var, burda sefalet var, ben kendi karnimi doyuramiyorum,sizleri hic doyuramam diyordu,iki hafta sonra haticeyi kocasinin evine donmesi icin cok fena dovdu,hatice beni oldur baba ama o adamin yanina gonderme diye babasina yalvariyordu.babasida nikahsiz kocasi celal kadar cok aksi ve insafsiz bir adamin biriydi..Cok kisa bir zaman sonra zavalli hatice yirmidort yasinda yasamaya doyamadan,dunyanin ne oldugunu anliyamadan vefat etti.yoksulluk icinde dogdu,sefalet ve acilar icinde yirmidort sene yasadi,cileler icinde vefat etti.
......Kucuk oksuz keziban dedesi ve ninesinin yaninda buyumeye basladi,dedesi mahmut cok lanet bir adamdi,nineside inadina cok iyi kalpli bir kadindi ama cok sakindi oda kocasinin sirretliginden dayaklarindan manyaklasmis, cok az konusur hale gelmisti...Keziban kucuk yaslarda dedesinin tarlasinda calisip onlara yardimci oldu,ilk olkulu bitirdikten sonra okula gitmedi,zaten yakin cevrelerde ne orta okul nede lise vardi......Yillar yildirim hiziyla gelip gecmeye basladi,kucuk yetim kezibanda kucuk bir koylu kizi olup serpildi,onyedi yasina girmisti,ayni annesine benziyordu,annesinin kucucuk bir resmi vardi,hep yastiginin altinda saklardi cogu geceler resmi oper ve aglardi....Bir ogleden sonra dedesi mahmut onu yanina cagirip,bak yavrum bu aksam uzaklardan bir bey bize misafir gelecek, ona caylari ve kahveleri senin ikram etmeni istiyorum, kendinede biraz ceki duzen ver birazda misafirin yaninda otur,dediklerimi dinlemezsen kemiklerini kirar seni uc gun samaanliga hapsederim dedi...Kezibanin icine bir merak dusmustu,kimdi bu misafir akrabalarindan birimiydi,yoksa tanri misafirimiydi,dedesi ne dusunup planliyordu,keziban adanada dogmustu,hayal meyal oralari hatirliyordu,buyuk bir sehirde yasamayi cok istiyordu,bu yorelerde hayat yoktu ekmek yoktu,koyluler kendi karinlarini doyuramiyorlardi,burda evlenirse kendi gibi cok fakir biriyle evlenecekti,buyuk sehirlere gitme imkanlari olmiyacakti,yalniz basinada bir yere gidemezdi,burda hic bir yerde olmiyan toreler vardi,genc ,cocuk yastaki kizlar yasli erkeklere bir kurbanlik koyun gibi satiliyorlardi.
.......Aksam beklenen misafir geldi,oda 40 yaslarinda temiz giyimli bir adamdi,misafire hos geldin amca dedikten sonra gereken ikrami yapti,kucucuk misafir odasinda dedesi kizmasin diye adamin karsisinda bir saat kadar oturdu,adam dedesiyle konusurken gozlerinide kezibanin uzerinden ayiramiyordu,adam baktikca kezibanin yanaklari al ,al oluyordu,dedesi ve adam bir muddet icerde konustuktan sonra beraberce disari ciktilar,keziban perde arkasindan onlari gozledi,dedesi hararetli,hararetli bir seyler anlatiyordu,onbes dakika kadar daha konustuktan sonra adam dedesine veda edip gitti...Keziban bu misafiri cok merak etmesine ragmen ne ninesine nede dedesine bir sey sorabildi.........Aradan uc hafta kadar zaman gecmisti, dedesi yine kezibani yanina cagirip,bu aksam bohcani hazirla yarin ogle saatlerinde ismail bey gelip seni goturecek,iki cocuklu dul ve ayni zamanda cok iyi adamdir,senin icin bana iyi para teklif etti,sana cok iyi bakacagim diyor,once imam nikahi yapacakmis sonrada resmi nikah kiyacakmis,karisi olacaksin,seni gaziantep,e goturecek kendisi asker emeklisi,bir sene evvel karisi araba kazasinda olmus,istedigin zaman bizleri gormek icin seni buraya getirecek,Kezibana sultanlar gibi bakacagim mahmut amca diyor.Bir aksilik cikarmadan guzel guzel gideceksin,aksi takdirde seni cok kotu dover kemiklerini kirarim dedi....Keziban dedesini cok iyi bilirdi,dovmeye basladimmi allah yaratti demezdi.Bu u duyduklari sey midesini bulandirmaya basladi,dedesinin karsisinda ilk defa isyan etmek istiyordu,..sen ne diyorsun dede ? ben satilik h,yv.n degilim,beni satamazsin,gozlerinden yaslar bosaniyor,istifra etmek istiyordu,beni istedigin adama veremezsin,ben kocami,evlenecegim erkegi kendim sececegim.eger beni babam yasindaki adamla evlenmeye mecbur edersen gider kendimi ugultulu tepeden asagiya atarim,sende benim katilim olursun dedi. Dedesi sesini biraz yumusattiktan sonra ben senin iyiligini istiyorum yavrum,ismail bey cok iyi adam,emekli maasi var dairesi var birde ek is yapiyormus,seni gul gibi gecindirecek,buralarda ekmek yok, buralar corak, en azindan colden kurtulup buyuk sehirde yasayacaksin dedi....keziban hayir dede; hayir dede; ben evlenmek istemiyorum diyerek odasina girip kendini divanin uzerine atti..dedesi uzun seneler once annesinide babasi yasindaki bir adama sattigi gibi simdide ayni seyi ona yapiyordu. hayir ! hayir ! dedi kendine gitmiyecegim,babam yasindaki ismail beyin karisi olmiyacagim.iki cocuklu dul adamin karisi olmiyacagim,beni zorla evlendiremiyecekler,diye butun gece gozunu kirpmadi,icin icin agliyor,ismail beye gitmemek icin bir care ariyordu,sabaha karsi biraz gozlerini kapadi,aksamdan ninesi onun icin iki tane bohca hazirlamisti,ogleye kadar agzina bir sey koymadi,bogazi tikanmisti sanki orda kocaman bir bilya var gibiydi yutkunamiyordu.
.......Ogle saatlerinde kapiya bir taksi yanasti,icinde ismail bey vardi,disarda dedesiyle bir muddet konustuktan sonra ismail bey dedesine kalin bir zarf verdi.keziban odasinin kapisini iyicene kapatti ama kapida kilit yoktu,biraz sonra dedesi,cok nazik bir sesle keziban kizim hadi bohcalarini alda gel.ismail bey bekliyor,iki otobusune iki kisilik bilet ayirmis gec kalirsan otobus kacar,hadi guzel guzel cik odadanda gel dedi....Keziban odadan cikmiyacagim,ismail beyle gitmiyecegim,beni zorla evlendiremezsin diye bagirdi,dedesi biraz daha nazik konusup hadi yavrum cik disari bizi ele gune rezil etme diye bir daha seslendi,keziban cikmayinca odaya girip kezibanin koluna yapisti,onu cekerek disari suruklemek istiyordu.keziban bir eliyle divanin demirine yapismis,bagirip aglayip gitmemek icin direniyordu,evlenmicem ben ,beni zorla evlendiremezsiniz,kendimi oldururumde evlenmem diye bas bas bagirdi,o sirada dedesi sagli solu bir kac okkali tokat atti,keziban sersemleyip yere yigildi,nine yasli gozlerle dedesinin arkasinda olanlara bakiyordu,dede sersemlemis kezibani disari suruklerken ninesi eline gecirdigi bir toprak su testisini dedenin kapasina patlatti,dede yere dustu ve basindan kanlar akmaya basladi....Yedigi tokatlarin sersemligi gecmeden keziban hizla evden disari firladi,ugultulu tepeye dogru kosmaya basladi,arasira geriye donup arkasindan gelen varmi diye bakiyordu...Ugultulu tepe koyun dortyuz metre kadar otesindeydi,ruzgarli havalarda burasi adeta uguldadigi icin ugultulu tepe diyorlardi,koye bakan tarafi yuksek bir yerdi obur tarafi ise buyuk bir ucurumdu,geceleri buralarda otliyan koyunlar keciler sarp yamactan asagiya dusup kayalara carparak parcalanirlardi...keziban nefes nefes ugultulu tepenin en yuksek yerine geldi,burdan otesi yoktu,ya geri donup yasli adamin karisi olacakti,yada bu ucurumdan asagiya kendini atacakti,basi ugulduyordu,ugultu sanki disardan geliyordu,iki eliyle kulaklarini kapatti,gozlerinden yaslar bosaniyor,olum ve kalim arasinda bir karar vermek istiyordu.bu tepeden bir kac kisi kendini asagiya atip intihar etmislerdi......Annecigim canim annecigim bekle beni,bende yanina geliyorum,biraz sonra birbirimize kavusacagiz deyip kendini asagidaki sarp kayalara dogru birakti.
Ako_hox tarafindan yazilmistir,okuyanlara cok tesekkur ederim...