Fark Oluşturun!

Kalpsiz

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
6,155
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Bazı konularda o kadar çok “aynı türden” mesajlar alıyorum ki,
Bunların hepsine buradan yanıt vermek istiyorum:
1) Yaşamak istemiyorum, ölmek istiyorum diyen kardeşlerimize :
Diyorsunuz ki , beni terketti, beni artık sevmiyor, artık başkasını seviyor , yaşamak istemiyorum, ölmek istiyorum, hayatan bir beklentim kalmadı artık…

Bu mesajlara gerçekten üzülüyorum. Ölmeyi istemek, herşeyden vazgeçmek “yapabileceğiniz en kolay aksiyondur”. Hatta yapılabilecek en kötü “ben bu kadar güçsüzüm arkadaş” bildirisidir. Bu yolla elde edebileceğiniz en büyük kazanç, çapını tahmin bile edemeyeceğiniz bir sıfır olacaktır!.

Birde sevgisini kanıtlamak için intihara kalkışanlar var ki bu arkadaşların da en büyük beklentisi, sevdiğinin “bak benim için kendi canını bile feda etmek istedi, demek beni bu kadar çok seviyormuş” dedirtebilmek çoğu zaman. Halbuki sevdiğiniz sizin için “bu kadar zayıf ve güçsüz olduğunu tahmin bile edemezdim” diye düşünecektir , en olumlu ihtimalle…

Sevginizi göstermek için kendinize zarar vermek çok açıkça söylüyorum ki en korkakça yöntem olacaktır ve kesinlikle bir sonuç vermeyecektir size…

O`na ne kadar sevdiğinizi göstermek için ölmeyi , bunalıma girmeyi , herşeyden vazgeçmeyi değil yaşamayı seçin , en büyük cesaret bu olacaktır… Eğer gücünüz varsa tabi..

2) Beni hala seviyor mu bilmiyorum sanki benden soğudu ne yapmam gerekiyor ?

Sevgi -bana göre tabi- üçe ayrılır.
İlki “çünkü” türü sevgidir.
O`nu seviyorum , çünkü “çok güzel”
O`nu seviyorum , çünkü “çok akışıklı”
O`nu seviyorum , çünkü “çok güvenilir”
….
İkincisi “için” türü sevgidir.
Beni mutlu ettiği için O`nu seviyorum
Bana hep yardım ettiği için O`nu seviyorum
Beni koruduğu için O`nu seviyorum
….

Üçüncüsü “rağmen” türü sevgidir
Herşeye “rağmen” O`nu seviyorum
Beni unutmasına “rağmen” onu seviyorum
Beni üzmesine “rağmen” onu seviyorum
….
bu örnekler çoğaltılabilir.

Arkadaşlar herkes kendi sevgisinden mesûldur. Siz kendi sevginize , kendi duygularınıza sahip olun ve sahip çıkın. O`nun sevgisi O`na aittir. Acaba beni sevmiyormu eskisi gibi , acaba benden soğudu mu? gibi şüphelere düşmeyin. Çünkü , kif`in dediği gibi düşerseniz boğulursunuz . Siz kendi sevginizden sorumlusunuz, O`nun sevgisinden değil…

3) Bana sevmekle ilgili , ayrılmak la ilgili , özlemle ilgili sözler gönderebilirmisiniz ?

Hayır gönderemem, göndermem… Neden başkalarının yazdıklarını siz sevdiğinize göndereceksiniz ki? Öyle özellikle uğraşılmış, süslü kelimelerin yan yana getirilmesiyle oluşturulmuş “güzel sözler” denen yazıları boşverin… Şimdi oturun , içinizden geleni basit kelimelerle ve basit cümlelerle kendi “sözünüzü” yazın…

Yılbaşında, bayramlarda, kandillerde, sevgililer gününde vs. internetten “güzel sözler” aramayı bırakın. Sadece sizin yazdığınız ve sadece bir kişinin okuyacağı yazılar yazın inanın ki çok zor değil… Ve bunun için özel bir günü de beklemeyin…

4) Yılbaşı geldi , nasıl bir hediye alayım?

:) Almayın diyeceğim şimdi size hatta sevgililer günü denilen o “alışveriş gününde” bile bir şey almayın , “bir şey yapın”…

Nasıl bir şey?
Sizin elinizin emeği olacak bir şey yapmayı denediniz mi hiç? Deneyenler vardır muhakkak ama denemediyseniz bir kez bunu yapın. Cebinize paranızı koyup , mağazalarda alışveriş yapmak yerine , sadece O`na özel bir hediye “yapın”.. Ne yapması , ne yapabilirim ki ben? Basit bir örnek ,
resim yapma kabiliyetiniz var mı ? (Yok mu?) Çok güzel… Resim yapma kabiliyetinizin olmaması çok çok iyi. Şimdi elinize bir kağıt kalem alın ve içinizden gelen güzel bir resim çizin. Bittiğinde ilkokul çocuklarının resimlerine benzedi değilmi ? işte püf noktası da bu. Sevdiğinizde biliyor sizin resim yapma becerinizin olmadığını ve buna rağmen yaptığınız o komik ve çocuksu çizim O`nun için çok çok değerli olacaktır… (Örneğin sevdiğimin bana elleriyle ördüğü atkı hayatımın en değerli eşyasıdır benim için)
5 ) Yorumlar hakkında bir açıklama..

Yorum yazan her arkadaşın adının üzerine geldiğinizde ip numarası belli bir kısmını görebilirsiniz. Ayrıca her yapılan yorumu onaylamıyorum. Yorumların onaylanmasının tek bir kıstası var, o da ; genel ahlak kurallarına uyması ve yazı ile alakalı olması. Bu kıstaslara uyan olumlu/olumsuz tüm görüşleri yayınlıyorum..

Yeni yılınızın huzurlu olması dileğiyle…



Bu yazı 31 Aralık 2005 tarihinde Özgür ŞAHİN tarafından Yazılmıştır.
 
Üst