Aragorn
Aktif Üye
- Katılım
- 3 Ara 2005
- Mesajlar
- 3,684
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 37
Bazen;
bir ezgi savrulurdu dudaklarında gecenin
hüznün uzayan saçlarında
kimsesizliğim kanar,
yağmalanmıs bir ömrün ortasından sızarak
yaralı gönlümün ırmaklarına dolardı.
oysa şimdi, geldin işte.
geldin,
erişilmez uçurum diplerinde kaldı özleyişler
yaralı ceylanlar sekerdi bakışlarımda
tomurcuklar öksüz,
serçeler dilsiz
her durakta boynu bükük bir çocuk üşür,
ve ben bu yağmurlar dolusu yalnızlığımla
bütün bulutlardan sana koşardım.
geldin,
kaf dağının ardında kaldı şimdi acılar.
her akşam vakti,
el ayak sesleri çekilirken caddelerden
vurup yüreğimi narlı sevdalara
yıldızlara ağlardım
oysa;
kimse bilmezdi,
her gece dudağımda bir şiir’in kanadığını
geçen günlerin,
değişen mevsimlerin,
ve yağan karlar altında kaldığını kalbimin.
geldin,
geçmiş bahar sokaklarına çıkardın beni.
bahçesi tarumar bir çiçeğin kirpiğindeydim,
bir kar çölünün ortasında,
bir insan mahşerinin içinde.
yapayalnız,
her bakışta bir hüzün,
her hüzünde bir bakıştı kanayan.
geldin,
göçmen kuşların özgürlüğüne çıkardın beni.
yıldızları sönmüş bir gecenin sayfalarında,
ışıksızdım,
özlemler damıtırken durmadan karanlığın yapraklarına
kalbimin üstüne üstüne yağardı kar.
ve ben
bölüp iklimlere o sevda tılsımı türküleri
işleyip alnımın çizgilerine tel tel
kalbimi sana rehin tuttum günler, aylar.
hasret ki yolları kanamalı ağır bir hüzün,
geçip giden günlerin terkisinde
rüzgar koyaklarını yitirmişti,
sözcükler büyüsünü
her mısrada çığlık çığlığaydı yüreğim.
geldin,
ömrümün bütün sokaklarına
gökkuşağı yağıyor şimdi.
bir ezgi savrulurdu dudaklarında gecenin
hüznün uzayan saçlarında
kimsesizliğim kanar,
yağmalanmıs bir ömrün ortasından sızarak
yaralı gönlümün ırmaklarına dolardı.
oysa şimdi, geldin işte.
geldin,
erişilmez uçurum diplerinde kaldı özleyişler
yaralı ceylanlar sekerdi bakışlarımda
tomurcuklar öksüz,
serçeler dilsiz
her durakta boynu bükük bir çocuk üşür,
ve ben bu yağmurlar dolusu yalnızlığımla
bütün bulutlardan sana koşardım.
geldin,
kaf dağının ardında kaldı şimdi acılar.
her akşam vakti,
el ayak sesleri çekilirken caddelerden
vurup yüreğimi narlı sevdalara
yıldızlara ağlardım
oysa;
kimse bilmezdi,
her gece dudağımda bir şiir’in kanadığını
geçen günlerin,
değişen mevsimlerin,
ve yağan karlar altında kaldığını kalbimin.
geldin,
geçmiş bahar sokaklarına çıkardın beni.
bahçesi tarumar bir çiçeğin kirpiğindeydim,
bir kar çölünün ortasında,
bir insan mahşerinin içinde.
yapayalnız,
her bakışta bir hüzün,
her hüzünde bir bakıştı kanayan.
geldin,
göçmen kuşların özgürlüğüne çıkardın beni.
yıldızları sönmüş bir gecenin sayfalarında,
ışıksızdım,
özlemler damıtırken durmadan karanlığın yapraklarına
kalbimin üstüne üstüne yağardı kar.
ve ben
bölüp iklimlere o sevda tılsımı türküleri
işleyip alnımın çizgilerine tel tel
kalbimi sana rehin tuttum günler, aylar.
hasret ki yolları kanamalı ağır bir hüzün,
geçip giden günlerin terkisinde
rüzgar koyaklarını yitirmişti,
sözcükler büyüsünü
her mısrada çığlık çığlığaydı yüreğim.
geldin,
ömrümün bütün sokaklarına
gökkuşağı yağıyor şimdi.