By_Senator
Aktif Üye
- Katılım
- 4 Mar 2006
- Mesajlar
- 153
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 1020
Gecen gece sevgili ; Polat abim ile ( namı değer Gazoz kapağı Polat OKTAY ki; radyo35 ve radyomedyaturk dınleyenlerı tanır ) internet de sohbet aracı olarak kullanılan Messenger'da konuşmaya başladık .. Bana dedi ki ; Gökhan bunalıma girmek istermisin dedi ; olur abi dedim zaten iyi değilim. bana bir yazısını yolladı buyur al oku " cacık ve salatalık " diye yazmış oldugu bır yazısı .. dedım bunula mı bunalıma gırecegım; evet dedi .. oku bakalım ıyı bır cacık yapabılecek mısın ben yapamadım dedi .. merakla okumaya başladım .. ilk okumamdan dogrusunu sölemek gerekırse bir şey anlamadım ıkıncı defa okudum .. sanırım " biraz özveri, biraz tecrube, birazda güven meselesi " diye dusundum .. sordum böle bır sey mı dıye ; Biraz öyle ama asıl olan dedi ; evet dedim ;" doğru cacığa dogru hiyar olabilmek " dedi.. anLadım dedim ; " doğru hayata ya da doğru yaşantıya adam olabilmek mi dedim " ? Hiç alakası yok dedi .. " Ne peki dedim " doğru kadına doğru erkek olabilmek ya da doğru aşk'a doğru insanlar " ..
Evet buyrun bakalım siz neler diyeceksiniz ...
Akşamın bir vakti üç beş dost yalnızlığımızın şerefine Kadir Baba’nın meyhanesinde oturmuş tokuşturuyoruz kadehlerimizi.Kadehlerimiz boşalıyor papyonlu garsonlar gelip dolduruyorlar,anlıyorlar bizim bu gece hafif alkolik modda olduğumuzu.
Meyhane keyfi yaşıyoruz dostlarla.Rakı geliyor buz gibi…masamızda bir tek kuş sütü eksik iyi ki eksik rakı sofrasında ne işi var kuşun sütünün.Bir tarafta şakşuka bize son dönemlerin anlamsız şarkısını hatırlatırcasına…diğer yanda güzelim beyaz peynir,yanına çok yakışan domates ile birlikte.Ali nazik getireyim mi diye soruyor papyonlu garson,diyorum ki bütün gıcıklığımla bu ali ne kadar nazik,biz kaba adamlarız koçum sen bize doğranmış hıyar getir de kendimizi bulalım.Gülüşüyoruz.
Masa dolmuş.Etimiz de hazır,ocak başında pişmiş lokum misali.Kadir Baba geliyor masamıza vay diyor yazar kardeş ne iş?bütün kıçımın yazarları toplanmışsınız edebiyatta devrim mi var diye soruyor,Kadir Baba’nın deyimiyle kıçının yazarları bizler yok baba diyoruz alkolünü özledik bir de şu güzelim cacığına geldik.Kızmayın sakın bana ha öyle dedim diye diyor Kadir Baba,biz rakının tüm beyazlığıyla eyvallah baba diyoruz.Kadir Baba masamıza kabus gibi çöktükten hemen sonra yolluyor cacıkları,şirketten diyor uzaktan bağırarak.
Bir yudum rakı,bir parça peynir,bir kaşık dolusu cacıkla gecemiz şenleniyor.Bir ara cacığa bakıyorum hayatı cacığa benzetiyorum.Seninle olan hayatımı sevgili.Cacık rakıya mezeyken biz birbirimize bırak rakıyı meze bile olamamışız onu hatırlıyorum.Sonra içimden ne senden cacık olur diyorum ne de benden cacığa hıyar.Yüksek sesle masadaki kıç yazarlarına söylüyorum bu sözümü,geberesiye gülüşmelerimize Kadir Baba geliyor masaya.
-hayırdır lan diyor baba.Anlatıyorum Kadir Baba’ya.Acı bir gülümsemeyle diyor ki baba;
-ulan kıçımın yazarı,sen ne anlarsın cacıktan.
-niye baba diyorum alt tarafı cacık;yapıştırıyor suratımın orta yerine lafı baba
-sen o cacığın nasıl yapıldığını biliyor musun diye soruyor,
-evet yoğurdu sulandır benim gibi iki tane hıyarı doğra al sana cacık diyorum
-olmadı yazar diyor Kadir Baba.Öğrenememişsin sen cacık yapmayı.Cacık yapmak hüner ister,cacık yapmak el becerisi ister,cacık yaparken doğru hıyarı bulman lazım genç,cacığı herkes yapar da kimse cacığı cacık gibi yapamaz.Aslında bende,masadakilerde Kadir baba’nın cacıktan bahsetmediğini biliyoruz ama bozuntuya vermiyoruz.
Başımı öne eğiyorum Kadir Baba cacığı anlatırken sevgili.Kendi kendime konuşmaya başlıyorum.Biz cacık yaptık ama,cacık cacık gibi olmadı.
-doğru söylüyorsun baba diyorum.
-baba masadakilere dönüyor al işte kıçımın yazarı bu akşam bir tane daha yazacak,diyor ve uzaklaşıyor masadan.
Hesabı ödüyoruz ve neden cacık yapamadık ki diye kendimize kızarak evlere dağılıyoruz.
Bir tas cacık bana seninle bir daha asla beraber olamayacağımı hatırlatıyor.
Biliyorum ki sen cacık olsan bile ben doğru hıyar değilim.
Polat Oktay
Evet buyrun bakalım siz neler diyeceksiniz ...
Akşamın bir vakti üç beş dost yalnızlığımızın şerefine Kadir Baba’nın meyhanesinde oturmuş tokuşturuyoruz kadehlerimizi.Kadehlerimiz boşalıyor papyonlu garsonlar gelip dolduruyorlar,anlıyorlar bizim bu gece hafif alkolik modda olduğumuzu.
Meyhane keyfi yaşıyoruz dostlarla.Rakı geliyor buz gibi…masamızda bir tek kuş sütü eksik iyi ki eksik rakı sofrasında ne işi var kuşun sütünün.Bir tarafta şakşuka bize son dönemlerin anlamsız şarkısını hatırlatırcasına…diğer yanda güzelim beyaz peynir,yanına çok yakışan domates ile birlikte.Ali nazik getireyim mi diye soruyor papyonlu garson,diyorum ki bütün gıcıklığımla bu ali ne kadar nazik,biz kaba adamlarız koçum sen bize doğranmış hıyar getir de kendimizi bulalım.Gülüşüyoruz.
Masa dolmuş.Etimiz de hazır,ocak başında pişmiş lokum misali.Kadir Baba geliyor masamıza vay diyor yazar kardeş ne iş?bütün kıçımın yazarları toplanmışsınız edebiyatta devrim mi var diye soruyor,Kadir Baba’nın deyimiyle kıçının yazarları bizler yok baba diyoruz alkolünü özledik bir de şu güzelim cacığına geldik.Kızmayın sakın bana ha öyle dedim diye diyor Kadir Baba,biz rakının tüm beyazlığıyla eyvallah baba diyoruz.Kadir Baba masamıza kabus gibi çöktükten hemen sonra yolluyor cacıkları,şirketten diyor uzaktan bağırarak.
Bir yudum rakı,bir parça peynir,bir kaşık dolusu cacıkla gecemiz şenleniyor.Bir ara cacığa bakıyorum hayatı cacığa benzetiyorum.Seninle olan hayatımı sevgili.Cacık rakıya mezeyken biz birbirimize bırak rakıyı meze bile olamamışız onu hatırlıyorum.Sonra içimden ne senden cacık olur diyorum ne de benden cacığa hıyar.Yüksek sesle masadaki kıç yazarlarına söylüyorum bu sözümü,geberesiye gülüşmelerimize Kadir Baba geliyor masaya.
-hayırdır lan diyor baba.Anlatıyorum Kadir Baba’ya.Acı bir gülümsemeyle diyor ki baba;
-ulan kıçımın yazarı,sen ne anlarsın cacıktan.
-niye baba diyorum alt tarafı cacık;yapıştırıyor suratımın orta yerine lafı baba
-sen o cacığın nasıl yapıldığını biliyor musun diye soruyor,
-evet yoğurdu sulandır benim gibi iki tane hıyarı doğra al sana cacık diyorum
-olmadı yazar diyor Kadir Baba.Öğrenememişsin sen cacık yapmayı.Cacık yapmak hüner ister,cacık yapmak el becerisi ister,cacık yaparken doğru hıyarı bulman lazım genç,cacığı herkes yapar da kimse cacığı cacık gibi yapamaz.Aslında bende,masadakilerde Kadir baba’nın cacıktan bahsetmediğini biliyoruz ama bozuntuya vermiyoruz.
Başımı öne eğiyorum Kadir Baba cacığı anlatırken sevgili.Kendi kendime konuşmaya başlıyorum.Biz cacık yaptık ama,cacık cacık gibi olmadı.
-doğru söylüyorsun baba diyorum.
-baba masadakilere dönüyor al işte kıçımın yazarı bu akşam bir tane daha yazacak,diyor ve uzaklaşıyor masadan.
Hesabı ödüyoruz ve neden cacık yapamadık ki diye kendimize kızarak evlere dağılıyoruz.
Bir tas cacık bana seninle bir daha asla beraber olamayacağımı hatırlatıyor.
Biliyorum ki sen cacık olsan bile ben doğru hıyar değilim.
Polat Oktay
