Böylesine Sevmek

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sebnemsever_42

Aktif Üye
Katılım
20 Mar 2006
Mesajlar
2,377
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Karşımdasın.

Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana.

Ne büyük mutluluk bu...

Gördüğüm en güzel şeysin.

Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok.

Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda.

Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen...

Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım.

Tanrının bana armağanısın, ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım.

Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatin ta kendisi var.

Öyle gerçeksin ki...

Gözümü açıyorum sen, kapıyorum sen...

Hiç bitmeyen serüven...

Günümün en keyifli anı, uykumun en tatlı ruyası...

Seni soluyorum, havadasın.

Seni kokluyorum, doğadasın.

Hele şimdi sonbaharsın.

Ya da sonsuz bahar.

Seni yaşıyorum, canımdasın.

Canımsın...

Sarılsam sana, bin yıl geçse, bir an bile ayrılmasak...

Ten tene, yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak...

Ağaç ağaç gezip, yeşersek, açsak.

Yere düşsek, kalksak...

Seni bilsem, bir tek seni.

Seni görsem, bir tek seni...

Sesin sarhoş etse beni...

Öyle içimdesin ki...

Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim, veremem.

Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem.

Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben.

Senden once geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim, kimmişim bilememişim.

Şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile.

O yol yüründü ve bitti, artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önömde.

Yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim

ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu bir yol...

Öyle aklımdasın ki...

Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları.

Ardında seni bulurum sanıyorum.

Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor.

Sana dokunmamı engelleyen ne varsa,

bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum.

İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum.

Ve kavuşmak...

Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor.

Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum.

Maviye boyanıyorum.

Öyle özlüyorum ki...

Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol...

Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine.

Aşk bu, başka isim arama.

Hem de en koyu, en deli, en tutkulu...

Öğreneceğim çok şey var sana dair.

Bilmediğim çok şey var.

Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki...

Seni öyle çok seviyorum ki...

alıntıdır
 

sebnemsever_42

Aktif Üye
Katılım
20 Mar 2006
Mesajlar
2,377
Tepkime puanı
0
Yaş
41
BİL YETER



Siirler yazacagim sana

Ne gecmisten dem vurmus

Ne yarindan bahseden

Ya al oku,

Ya yirt at,

Yada geri gonder

Yalniz ozlendigini bil yeter bana ...



Mektuplar gonderecegim sana

Hicbir zaman cevabini beklemeyecegim
Gel demem artik,

Demiyorum

Demeyeceğim

Yalniz beklendigini bil yeter bana...



Sevgiler yollayacagim sana

Dosta dusmana inat

Ister goklere cikar

Ister yerlere firlat

Yalnız sevildiğini bil yeter bana...



Şairi bilinmiyor


 

sebnemsever_42

Aktif Üye
Katılım
20 Mar 2006
Mesajlar
2,377
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Seversiniz Bazen... 

Bir kuşu beslemek misali
karşınızdaki insanı sevginizle beslersiniz.
Farklıdır sevmesi insanların...
Kimi kafese tıkar kuşunu öyle besler,
alır özgürlüğünü elinden, seviyorum sanır.
öyle sandıkça sıkar karşısındakini, bunaltır.
Ufacık bir fırsat bulsa kaçmak,
kurtulmak ister artık kuş.
Aslında korkularından yapar insan bunu,
karşısındaki insana anlatamaz, anlatmasını bilmez.
Bir başka insana gitmesini istemez.
Her koca devin koca korkuları vardır, kimse bilmez.
Kimi de serbest bırakır kuşunu.
Salıverir gökyüzüne,
Döner gelir elbet der, döner gelir seviyorsa.
alır riski çekinse de bir şeylerden.
Bilir ki koysa kafese bir gün kesin kaçıp gidecek,
bir gün kesin terk edecek.
Serbest bırakır.
Döner gelir o da karnı acıktıkça,
Yüreği sevgiye acıktıkça.
Ne kadar çekinse de bilir geri döneceğini adam.
Bilir başka yerlere, başka kişilere gitse de
bir gün, bir şekilde geri döneceğini...
Kuş da bilir daha iyisinin olmadığını
ama bazen nankörlüğü tutar.
unutur onun için yapılanları,
uğramaz olur bir zaman...
başka kapılarda, başka pencerelerde aynını arar.
Ama bilmez başkalarda hiç aynılık bulunmaz.
Pişman olur, geri döner bir zaman sonra.
Öyle yenik, öyle mağlup döner ki hem de...
artık kafese girmeye bile razı olmuştur.
Şanslıdır...
Eğer geri döndüğünde açık bir pencere
veya aynı evde, aynı kişileri bulabilirse...
Eğer terk ettikleri taşınmamış,
Aynı yerde kalabilmişse...

W. Generous BLACKSTONE
 

sebnemsever_42

Aktif Üye
Katılım
20 Mar 2006
Mesajlar
2,377
Tepkime puanı
0
Yaş
41
Yine Söyletti

Hasret kalbimden vururken, resmin karşımda duruyor...
Gözümde tüterken yüzün, bütün fotoğraflarda gülümsüyorsun.
Zaten, hep gülümsemez miyiz; bazen gerçek, bazen sahte...
Belki, bir gün birisi özlemle baktığında, mutlu hatırlasın isteriz.
Gelip de geçtiğimizin her zaman bilincindeyizdir de, çok ender fark ederiz.
Ölümle yüzleşene dek, hayat karmaşasında tüketilir günlerimiz.
Kalan oluncaya dek, daha çok üzülürdüm yitenler için...
Yine de ölen için, daha zor olmalı ölmek...
Zaten kolay olsaydı, çoktan bırakmış olurdum hayatın yakasını; her gece kapımı çalmasın diye hasret...
Kulaklarımda çınlamasın diye sesin...
Her gün, tekrar tekrar sevmeyeyim diye seni...
Ve her gece, yanmasın diye içim...

Ardından bakarken yüreğime akan yaşlar, sapsarı bir gül düşürdü toprağıma. Dikenleri kanatsa da zaman zaman, kokusu her dem taze...
Kaybettiğim her şeyle anlam kazanan hayat; o ilk anda, yine düştü gözümden...
Ve bir gün yine yüceldi; üstelik sen dönmeden.

Kayan her yıldızla buğulanan gözlerim, umudu arıyordu; doğan her güneşte, gülümseyen her yüzde...
Bir gün, aynada çıktı karşıma...
Şaşırmadım görünce.
Böyle öğretmişti hayat; düştükçe kalkmalı, kim ölse yaşamalıydık!
Ben de yaşadım!

Gel gör ki, sen hala:
Ardından ağıtlar yazdığım;
Yokluğuna methiyeler düzdüğümsün.
Bir bahar sabahı kolsuz kanatsız bırakan,
Bir yangın yerinde sarı bir gül unutansın.

Sen,
Rüyalarda bile görüşemediğim;
Her zaman yüreğimdeyken, erişemediğimsin!

Sen hayatı ilk reddeden,
Ölümle ilk yüzleşensin...
Kendimi, hep beklerken bulduğum gelmeyenim;
Asla dönmeyecek olan gidenimsin!

Sen,
Sevinci kalabalık, kederi yalnız;
Yüreği hüzünlü, gözleri yaşsız;
Hep batarken rastladığım güneşimsin.
Eski bir vazoda kurumuş sarı güller,
Sarı bir defterde solmuş şiirlersin...

Sen sadece dünümsün; bugünüm, yarınım değil.
Ama,
Dünde kalmak istemezsin bilirim.
Seni hatırlatıp durur; gittin gideli yüreğim!

Ne yazsam anlatamaz; sana olan özlemimi, sana olan sevgimi...
Bilmem son sözlerim; bana yaptığı gibi, seni de titretir mi?

Gülleri sarı severim; toprağı ıslak...
Türküleri yanık, şiirleri hoyrat!
Havayı nemsiz, çayı demsiz...
Bir seni olduğun gibi,
Bir seni her şeye rağmen,
Bir seni, hala!...

Nazan Danacıoğlu
 

sebnemsever_42

Aktif Üye
Katılım
20 Mar 2006
Mesajlar
2,377
Tepkime puanı
0
Yaş
41
O durmadan kaçıyor;
sen ardından gitmiyorsan;
o günün her saatinde saklanıyor,
sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;
o sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;
boşuna aldatma kendini,
onu sevmiyorsun demektir.
Elindeki içki kadehinde,
dudağındaki sigarada ,
okuduğun kitapta,
mırıldandığın şarkıda,
söylediğin şiirde,



gördüğün rüyada
ve yaşaman için
ciğerlerine doldurduğun havada
o yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
onu sevmiyorsun demektir.
Renkler onunla değerlenmiyorsa,
örneğin onsuz kırmızı kırmızılığının,
mavi maviliğinin farkında değilse,
beyaz yalnız o giydiği zaman
güzelliğini haykırmıyorsa,
sabahları onu görünceye kadar
güneş doğmuyorsa
ve onsuz gökyüzü geceleri
aya, yıldızlara
hasret değilse
onu sevmiyorsun demektir.
Sokakta gördüğün her yüzde
ondan birşeyler aramıyorsan,
güzel bir manzara,
hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa,
uykudan uyandığın zaman
yaşamakta olduğundan önce
onu hatırlamıyorsan,
omuzlarına dökülmüş saçları,
bir sis perdesinin ardında
her zaman gülen,
ışık saçan gözleri
aklına gelmiyorsa,
durup durup avuçlarının
sıcaklığını özlemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.
Dünyada yaşıyan öteki insanların
senin için hala bir değeri varsa,
ona karşı tutumunu
toplumun köhne ve manasız
kurallarına göre ayarlıyorsan
ve açık açık
sanki var olduğunu haykırırcasına
sevgini söylemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.
Yok o senin için
herşeyden değerliyse,
gözünü yumduğun anda
onu görebiliyorsan,
o bütün şarkılarda,
bütün şiirlerde,
bütün resimlerde ise,
ona muhtaç olduğunu
söylemekten utanmıyorsan,
senin içten ve büyük sevgine
karşılık vermiyeceğinden
korkmuyorsan,
bütün bencil duygularından
sıyrılabilmişsen
onun için herşeyi,
ama herşeyi yapacak gücü
kendinde buluyorsan,
her hali sana
ayrı ayrı güzel geliyorsa,
karşısında kendini
bir çocuk gibi hissediyorsan,
istediği anda onun için
ölebileceksen,
onun için yaşıyorsan
ve yine onun için
bildiğin bilmediğin
bütün düşmanlıklara
karşı koyabileceksen,
o her geçen dakika
sende biraz daha büyüyorsa
ve kendi kendine bile
çok sevdiğini bütün
samimiyetinle,
inanmışlığınla
itiraf edebiliyorsan,
bir gün o seni hiç,
ama hiç sevmediğini söylese bile,
senin sevginde azalma olmayacaksa
ve ölünceye kadar onu aşkların
en ölümsüzü ile sevebileceksen;
işte o zaman
onu seviyorsun demektir.



O sana sevmeyi,
gerçek aşkı öğretti.
Sen onu hep sevecek
ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

O, hiç sen olmasan bile,
seni bir parça sevmese bile...

Ümit Yaşar Oğuzcan
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst