sebnemsever_42
Multi Aktif Üye
- Katılım
- 20 Mar 2006
- Mesajlar
- 2,373
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 41
Cok güldüm valla fıkra gibi birşey bu ya
))))))
Adetlerle evlenmek zorunluluğu
Evlilik kararı alındıktan sonra örf ve adetler üzerine ısrar eden aile büyüklerine ters gitmeyin! Yok damat bohçasına ipek pijama konulmalıymış da damatlar artık bu pijamayla alay edermiş de...
Beterin beteri var! Eğer Çin'de gelin olsaydınız, oranın adetine göre damadın ailesi astroloji uzmanına başvuracaktı. Eğer uzmanın hazırladığını damadın ailesi onaylarsa, evlenecek çiftin doğum saatini ve tarihini kızın ailesine göndererek, aynı işlemi onların da yapmasını isteyecekti!
Evlilik yatağını damat hazırlayacakta ve üzerine portakal, fiştik, meyve dolduracakta ve mahallenin tüm çocuklarının yatak üstündeki bu malzemeyle (!) oynamasını isteyecekti.
Çünkü yatağın üzerinde ne kadar çok çocuk olursa, o kadar çok doğurganlık olacağına inanılıyor. Yani evlilik = çocuk doğurmak olarak algılanıyor... Şimdi anlıyor musunuz Çin'in nüfusu neden bu kadar yoğun?
Beyaz gelinlik hayaliniz varsa unutun! Çin'de gelinler düğünde kırmızı ayakkabı giyer ve kırmızı duvak örter. Nedimelik yapan bayanlar gelinin horoskopuyla uyumlu doğum yılına sahip kişilerden seçiliyor. Yani arkadaşlarınızı bile seçerken, düğünde yârenlik edebilir mi diye önceden astrolojik durumunu incelemelisiniz.
Ayrıca Ay takviminin 7'nci ayının son 15 gününde evlenmenin uğursuz olduğuna inanılıyor. Çünkü o dönemde cehennemin kapısının açılıp, kayıp ruhların serbest kaldığına inanırlar. Bizim iki bayram arası evlenme işine benziyor. Kalkar da ruhlardan biri ya çiftin aklını çelerse? Yahu kardeş siz zaten dünyanın yansını kaplamış çekik gözlülersiniz, pirinç yemekten cüce kaldınız, kabızlık çekmekten gözleriniz kısıldı. Evlenip, nüfusa bir düzine Çinli daha karmanın ne alemi var diyebilir...
Peki ya Kore'de evlenmek zorunda kalsaydınız? Biliyor musunuz ki her kavga ettiğinizde mahalleye ve eve gelen misafirlere bildirmek üzere tahta ördeklerle haşır neşir olmak durumundaydınız! Kore'de evlilik geleneklerinde ördek ve kaz çok önemli. Düğünden sonra, çiftin evine bir çift tahta ördek konuluyormuş. Eğer ördekler karşılıklı konursa çift iyi geçiniyor, ters konursa çiftin kavga ettikleri anlamına geliyor. Esas Iskoçya tarafında çok enteresan bir gelenek var.
Gelin düğünden bir gece önce aile büyüklerinin ortasına oturuyor ve onlara ayaklarını yıkatıyor. Çiftin mutluluk yolunda yürümeleri için yapılıyor bu iş! Kaç kaynana (!) oğlu mutlu olsun diye bu gelin ayağı yıkama işine he der bilemem artık. Zaten bu yüzden Türkiye'ye bu gelenek sıçramamış oralardan herhalde... Afrika'da bazı yerlerde kız istenirken gelin adayına para ve fısük veriliyor. Gelin kabul ederse damatla bölüşüyor. Bu iş bana hayvanat bahçesinde kafesin yanına maymunu çağırma işini anımsattı sevmedim... Afrikalı kızlar niye itiraz etmiyor anlamadım da.
Siz esas Vikingler zamanında yaşamadığınıza dua edin! O zamanda evlilikler açık arttırma şeklinde yapılıyormuş. Damat adayı gelin adayı için kızın babasına fiyat teklif eder ve bu fiyat üzerinden pazarlık yapılırmış. (Şimdi aranızdan bazılarınızın "ne var bunda ya başlık parası bizde yok mu?" dediğini duydum.) İyi de kardeşim ben milattan sonra 1000 yıllarından bahsediyorum 2005'ten değil. Gerçi ll'inci yüzyılda bizim Karadeniz kıyılarına da uğramışlardı başlık parasını hatıra mı bıraktılar ne?
Bosna-Hersek'te ise damat adayı kızın ailesi tarafından sorguya tabi tutuluyor ve gecenin sonunda uygun damat olduğuna karar verilirse şekerli kahve, huyu suyu beğenilmezse sade kahve ikram ediliyormuş. "Acı kahve" dedikleri bu olsa gerek. O evden nasıl çıkar adam da hayatına birşey olmamış gibi komplekssiz devam eder orası meçhul!
En fenası Pakistan'da. Şükredin ki bu memlekette gelin adayı değilsiniz. Pakisan'ın bazı bölgelerinde damat adayı kızın aile büyükleri tarafından sınavdan geçiriliyor. Bu sınavda, aile büyükleri damat adayına akla gelebilecek tüm hakaret ve küfürleri ediyorlar. Damat ise tüm bunlara katlanacak soğukkanlı davranacak. Sınavdan başarıyla geçen genç evlilik iznini almış olur. Kızı alır da, sonra kızdan hıncını çıkarır mı çıkarmaz mı ülkedeki evliliklere ve kadının haline bakın siz karar verin...
Adetlerle evlenmek zorunluluğu
Evlilik kararı alındıktan sonra örf ve adetler üzerine ısrar eden aile büyüklerine ters gitmeyin! Yok damat bohçasına ipek pijama konulmalıymış da damatlar artık bu pijamayla alay edermiş de...
Beterin beteri var! Eğer Çin'de gelin olsaydınız, oranın adetine göre damadın ailesi astroloji uzmanına başvuracaktı. Eğer uzmanın hazırladığını damadın ailesi onaylarsa, evlenecek çiftin doğum saatini ve tarihini kızın ailesine göndererek, aynı işlemi onların da yapmasını isteyecekti!
Evlilik yatağını damat hazırlayacakta ve üzerine portakal, fiştik, meyve dolduracakta ve mahallenin tüm çocuklarının yatak üstündeki bu malzemeyle (!) oynamasını isteyecekti.
Çünkü yatağın üzerinde ne kadar çok çocuk olursa, o kadar çok doğurganlık olacağına inanılıyor. Yani evlilik = çocuk doğurmak olarak algılanıyor... Şimdi anlıyor musunuz Çin'in nüfusu neden bu kadar yoğun?
Beyaz gelinlik hayaliniz varsa unutun! Çin'de gelinler düğünde kırmızı ayakkabı giyer ve kırmızı duvak örter. Nedimelik yapan bayanlar gelinin horoskopuyla uyumlu doğum yılına sahip kişilerden seçiliyor. Yani arkadaşlarınızı bile seçerken, düğünde yârenlik edebilir mi diye önceden astrolojik durumunu incelemelisiniz.
Ayrıca Ay takviminin 7'nci ayının son 15 gününde evlenmenin uğursuz olduğuna inanılıyor. Çünkü o dönemde cehennemin kapısının açılıp, kayıp ruhların serbest kaldığına inanırlar. Bizim iki bayram arası evlenme işine benziyor. Kalkar da ruhlardan biri ya çiftin aklını çelerse? Yahu kardeş siz zaten dünyanın yansını kaplamış çekik gözlülersiniz, pirinç yemekten cüce kaldınız, kabızlık çekmekten gözleriniz kısıldı. Evlenip, nüfusa bir düzine Çinli daha karmanın ne alemi var diyebilir...
Peki ya Kore'de evlenmek zorunda kalsaydınız? Biliyor musunuz ki her kavga ettiğinizde mahalleye ve eve gelen misafirlere bildirmek üzere tahta ördeklerle haşır neşir olmak durumundaydınız! Kore'de evlilik geleneklerinde ördek ve kaz çok önemli. Düğünden sonra, çiftin evine bir çift tahta ördek konuluyormuş. Eğer ördekler karşılıklı konursa çift iyi geçiniyor, ters konursa çiftin kavga ettikleri anlamına geliyor. Esas Iskoçya tarafında çok enteresan bir gelenek var.
Gelin düğünden bir gece önce aile büyüklerinin ortasına oturuyor ve onlara ayaklarını yıkatıyor. Çiftin mutluluk yolunda yürümeleri için yapılıyor bu iş! Kaç kaynana (!) oğlu mutlu olsun diye bu gelin ayağı yıkama işine he der bilemem artık. Zaten bu yüzden Türkiye'ye bu gelenek sıçramamış oralardan herhalde... Afrika'da bazı yerlerde kız istenirken gelin adayına para ve fısük veriliyor. Gelin kabul ederse damatla bölüşüyor. Bu iş bana hayvanat bahçesinde kafesin yanına maymunu çağırma işini anımsattı sevmedim... Afrikalı kızlar niye itiraz etmiyor anlamadım da.
Siz esas Vikingler zamanında yaşamadığınıza dua edin! O zamanda evlilikler açık arttırma şeklinde yapılıyormuş. Damat adayı gelin adayı için kızın babasına fiyat teklif eder ve bu fiyat üzerinden pazarlık yapılırmış. (Şimdi aranızdan bazılarınızın "ne var bunda ya başlık parası bizde yok mu?" dediğini duydum.) İyi de kardeşim ben milattan sonra 1000 yıllarından bahsediyorum 2005'ten değil. Gerçi ll'inci yüzyılda bizim Karadeniz kıyılarına da uğramışlardı başlık parasını hatıra mı bıraktılar ne?
Bosna-Hersek'te ise damat adayı kızın ailesi tarafından sorguya tabi tutuluyor ve gecenin sonunda uygun damat olduğuna karar verilirse şekerli kahve, huyu suyu beğenilmezse sade kahve ikram ediliyormuş. "Acı kahve" dedikleri bu olsa gerek. O evden nasıl çıkar adam da hayatına birşey olmamış gibi komplekssiz devam eder orası meçhul!
En fenası Pakistan'da. Şükredin ki bu memlekette gelin adayı değilsiniz. Pakisan'ın bazı bölgelerinde damat adayı kızın aile büyükleri tarafından sınavdan geçiriliyor. Bu sınavda, aile büyükleri damat adayına akla gelebilecek tüm hakaret ve küfürleri ediyorlar. Damat ise tüm bunlara katlanacak soğukkanlı davranacak. Sınavdan başarıyla geçen genç evlilik iznini almış olur. Kızı alır da, sonra kızdan hıncını çıkarır mı çıkarmaz mı ülkedeki evliliklere ve kadının haline bakın siz karar verin...