3 Türk Mühendis

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Kalpsiz

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
6,155
Tepkime puanı
0
Yaş
36
ucakse7.jpg

HATIRLARSANIZ BİRKAÇ AY ÖNCE ASELSAN DA ÇALIŞAN
3 MÜHENDİSİN ANLAMSIZ ŞEKİLLERDE ÖLDÜĞÜ
ÜZERİNE BİR HABER GÖNDERMİŞTİM

İŞTE O YAZIDAKİ 3 MÜHENDİSİMİZİN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜKLERİ
HAKKINDAKİ SIR PERDESİ ARALANDI

İŞTE YENİ HABER....

************************************************** ********
ASELSAN DAKI SIR ÇÖZÜLDÜ*

Bundan bir kaç yil öncesine kadar F-16 üretim merkezi TAI de uçaklarin
dost-düsman tanimlamasini yapan elektronik sistemi bir tane dahi Türk
mühendisin giremedigi bir bölümde üretiliyordu. Bu sistem Türk F-16 sinin bir uçak ile karsilastiginda karsidakinin dost mu düsman mi oldugunu pilota iletiyordu. Yalniz burada bir sorun vardi. Bir Türk F-16 si stratejik kadim dostkarimizdan (!) ABD, Ingiliz veya Yunan uçaklarindan biri ile karsilastiginda onlari DOST görüyordu.
Bu da bir savas halinde *Bu kadim dostlarimizin (!) bizi sinek avlar gibi
avlayabilmesi anlamini tasiyordu.* Aselsan mühendisleri 6 ay gibi kisa
bir sürede ABD tarafindan bize güdülen bu uçak tanima sisteminin hakimiyetini
leyhimize çevirmeyi basardi. *ABD nin yillarca çalisarak kurdugu tezgah,
dahi Türk mühendisleri tarafindan kisa bir zamanda bertaraf edilmisti.*

Peki dahi mühendislerimiz simdi ne ile ugrasiyorlardi?

Kadim dostumuz (!) ABD, sadece uçak tanima sistemini elinde tutma
kozunu elinde bulundurmuyordu. Bundan daha vahim ve önemli bir kozu var:
ABD, herhangi bir savas veya askeri operasyon sirasinda ABD tarafindan
satilmis veya modernize edilmis elektronik sisteme sahip uçak, helikopter,
tank, zirhli birlikler, izleme sistemleri gibi hayati araçlari *UYDUSUNDAN
VERDIGI BIR EMIR ILE SAF DISI BIRAKABILIYOR.*
Yani, kendi yaptigi bu elektronik sistemler istendigi anda uzaktan
kumanda misali uydulardan kontrol edilebiliyor. Bu Türk Ordusunun savas
baslamadan yenilgisi anlamina geliyor.
alıntı:
Iste 3 dahi mühendisin katlinin nedeni :

Aselsan mühendisleri, uçak tanima sistemlerinin *MILLILESTIRILMESI*konusundaki basarisindan sonra, benzer bir
basariyi bu ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol disi birakilmasi, uydu müdahalesini bertaraf edecek yeni elektronik sistemlerin gelistirilerek silahli
gücümüzün *MILLILESTIRILMESI* için çalisiyorlardi. Bunlardan 3 gencimiz kadim dostumuz (!) tarafindan *SEHIT *edildi.

Dostumuz bu sistemi *ESREF BITLIS PASA NIN SEHIT EDILMESINDE DE*
içinde bulundugu ( helikopterde) ? kullanmisti.

Uyumaya devam etmek isteyenler, *UYUMAYA DEVAM EDIN!*
 

Kalpsiz

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
6,155
Tepkime puanı
0
Yaş
36
Suikastlar hiçbir zaman tek bir plan üzerinden yürütülmez rahmetli Eşref Bitlis Paşa eğer 17 Ocak 1993 günü kazadan kurtulsaydı gideceği Diyarbakır da kesin başka bir operasyon ile öldürülecekti.Kazanın oluşumu tamamen imkansız %1 bile ihtimal verilmeyen olasılıklardan kazanın oluşumu anlatılıyor.İddialara bakarsak 2 motorunda performans kaybından,motorların yanma odalarındaki patlamalar ile kanatlarda oluşan kopmalar sonrasında kumanda sisteminin kilitlenmesi ve %60 pilot hatası % 40 buzlanma olarak kaza bilirkişi raporları hazırlanıyor.Uçak aşırı buzlanma sonucu çakıldığı aktarılıyor ancak uçaklarda buzlanma önleyici sistem mevcut ve kalkıştan önce yer ekibi tarafından uçağın buzlanmaya karşı alkollendiği de açıklandı Uçak ta performans kaybı varsa 3 dakika yükseldikten sonra yüksek performans ile seyir etmiş buraya kadar her şey normal uçuş ekibi çok iyi eğitim almış pilot hatası da kesinlikle olamaz.Tüm dünyada bu tür uçak kazalarını ülkenin sivil havacılık kurumları kaza sonrası bilirkişi raporları hazırlar bizdeki gibi üniversite de öğretim görevlileri değil.Kaza sonrası bilirkişi raporunu hazırlayan Prof. Ahmet Nuri Yüksel zaten tüm bildiklerini kazanın gerçek oluşumun söyleyemez.Bu kazada da yaydın bir yöntem olan petrol jölesi (gres yağı) kullanıldı.Gres yağını bir poşet içerisine koyup güzelce ezdikten sonra bir zarf içerisine yerleştirip belge veya doküman süsü verilip istenilen yere ulaştırılabilir.Petrol jölesi uçuştan bir gece önce yakıt deposuna boşaltılmalı ki homojenlik sağlansın uçuştan bir gece önce nöbetçi asker uçak etrafında birilerini gördüğünü açıklamıştı.Uçak motorları çalıştıktan sonra petrol jölesi motorlarda patlamalar oluşturur,yakıt borularına sıvanır ve motorları durdurur.Bunun başka bir şeklide aynı petrol jölesini uçağın hidrolik tankına boşaltılırsa hidrolik sistemi yavaşlatır ve kontrol kumandaları kilitlenir.Eşref Bitlis’in bu kazadan kurtulma şansı yoktu. Kurtulsaydı Diyarbakır’da kesinlikle bir ikinci ekip suikastı tamamlayacaktı.Tıpkı Gaffar Okan suikastında olduğu gibi Gaffar Okan’da ilk suikasttan kurtulmuş ikinci plan da şehit edilmişti.Gaffar Okan suikastı akla gelen ilk örgüt Hizbullah ihale edildi.Gaffar Okan kafasından 30 yakın kurşun almış ve korumalar silahlarına bile davranamamış.MİT ve suikastı organize eden CIA’den aynı açıklama geliyor “Bundan kimse kurtulamaz” Suikast Hizbullah’a ihale edilip zamanında bölgede pkk ile mücadele ettiği için göz yumulan örgüt şimdi devlet tarafından kürtaj edilip istenmeyen çocuk ilan edildi.Suikast sonrası 5 tane Hizbullah militanı yakalanıp ortaya çıkartıldı 24 Ocak 2001 tarihinde Gaffar Okan ve 5 Polis memuru şehit edildi.Turgut Özal da üç suikasttan şans eseri kurtuldu.Turgut Özal korumaları ve sağlık ekibi ile 2 helikopterle Marmaris’e tatile gidecek Özal’ların hangi helikoptere bineceği zaten belli daha lüks ve konforlu olana Özal’lar tatile çıkmadan önce Türk İstihbarat yetkilileri Turgut Özal’a İran’dan gelen pkk militanları tarafında Cuma namazı sonrası bombalı suikastta bulunulacağı istihbaratını alır.Bu sık kullanılan kaçakçılık yöntemi gibi küçük olan yem yakalatıp büyük parti mal kaçırılar Turgut Özal konforu ve zaman kazanmak için helikopterlerle değil Ankara’dan jetle Dalaman havaalanına oradan da helikopterler ile Marmaris’e gitme kararı alır.Helikopterler Ankara Etimesgut hangarlarında uçuşu beklemektedir.Pilotlar tek başına boş gitmemek için yanlarına eşlerini de alıp Marmaris’e yola çıkarlar kalkıştan 4 dakika sonra helikopterler tıpkı Eşref Bitlis Paşa da olduğu gibi kontrollü iniş yapabilecekken yere çakılır.Helikopterin üst pervanesi rotorun yerinden çıkması sonucu helikopter düşer.Kalkıştan bir gün önce hangarlarda yakın bir mevkide İran pavyonu ve sivil havacılık fuarı kurulmuştu.Turgut Özal şans eseri bu kazadan kurtuldu ama onu Marmaris’te biri Rodos’tan gelen kadın ve 2 si İstanbul’dan gelen hoş geldin ve güle güle komitesi Turgut Özal’ı beklemekteydi.Bu olaylardan dolayı sıkı güvenlik önlemleri sonucu militanlar yakalandı.Militanların hücre sistemi ile çalıştığı için hiçbir yere ulaşılmadığı açıklandı.Turgut Özal’ın 1983 seçimlerinde büyük bir başarı elde etti seçim sonrası teşekkür konuşmalarına çıkıyor ilk konuşmasında Atatürk’ün yanlışlarda olmuştur yanlışlarını düzeltmek bizim doğrularımız doğrularını kabul etmek görevimizdir.İkinci konuşmasında bu ülkenin tek bir dayanağı vardır o da dindir dinimize sahip çıkacağız.Üçüncü konuşmasında bu ülkede yaşayan bütün azınlıklara kendi dilinde eğitim ve dininde özgürce ibadet etme özgürlüğü vereceğiz.Turgut Özal konuşmalarından sonra İzmir’den uçağa binip Amerika’ya gider ve Başbakanlığını onaylatıp gelir bundan kısa bir süre sonra pkk ilk eylemini 15 Ağustos 1984 Şemdil’li ve Eruh’ta gerçekleştirir 1.Körfez savaşında otorite eksikliğini doldurmak için bölgeye yerleşen Çekiç Güç sonrası pkk eylemlerinde artış oldu.Bölgedeki Çekiç Güç’ün varlığından rahatsızlık duyan Çekiç Güç’ün pkk ya verdiği yardımlardan bahseden ve buna karşı eylemler gerçekleştiren Eşref Bitlis,Hulusi Sayın,Cem Ersever,Bahtiyar Aydın suikastlara kurban gittiler. Süleyman Demirel’in deyimiyle kör kurşuna kurban gittiler.Bu tür suikastları bölgedeki faili meçhul cinayetleri araştırmak için kurulan Özel Harekat Daire Başkanlığı Süleynmaniye de ki askerlerimize yapılan çuval geçirme eylemlerini o zaman Türk Özel Harekat çalışanları CIA ve MOSSAD çalışanlarına yapmaktaydı.Amerikanın Büyük Ortadoğu Projesi sekteye uğramakta ve İsrail’in Büyük İsrail Devleti rüyası gecikmekteydi.Bunların önlenmesi ve Türkiye’ye gerçek bir nota verilmesi için Amerika’ya gözü kapalı güven duyan Turgut Özal Bulgar Konsolosluğundaki resepsiyon da zehirlenerek 17 Nisan 1993 tarihinde öldürüldü.Artık bu petrol jölesi sistemi pek kullanılmıyor dönemin iktidar partisi “Kuzey Irak’ta bizden habersiz ve izinsiz bir kürt devleti kurulamaz” demesinden sonra Ankara Kayseri Malatya’da 34 şehit verdiğimiz CASA uçak kazaları oluştu Eskişehir de iki F-4 savaş uçağımız kafa kafaya çarpıştı.Şimdiki kullanılan sistem bu uzaktan kumanda sistemi gizli yazılımlar ile uçakların kumandaları el değiştirebilir Mossad Amerika da küçük bir şirket kurup gizli yazılımlar üretti tüm dünyaya sattı yazılmalarda açık kapılar bırakılıp buradan istenildiği gibi bilgi hırsızlı ve müdahale edildi bunu CASA ve F-4 savaş uçaklarında yaptılar.Pilota rağmen uçağın kontrolü ele alınıp istenilen yere indirilebilir tıpkı 11 Eylül uçak kaçırma olaylarında pilotsuz yakıt ikmal uçaklarının kulelere girmesi gibi pilota rağmen her şey yapılabilir.Bill Gates’in Türkiye’ye gelmesinin de tek amacı bu tüm dünya kendi yazılımlarını kullanıp e-devlet sistemine geçiyor bizim e-devlet sistemine talip olan Microsoft bundan Türkiye de MİT’te ,Emniyet’ te yazılım sağlayan HAVELSAN’I bypass edip ihaleleri almak
 

Kalpsiz

Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2005
Mesajlar
6,155
Tepkime puanı
0
Yaş
36
ASELSAN’ın 3 mühendisi neden intihar etti?




İntihar, “mezar taşı ile övünmeyi istemeyen” insanların canhıraş protestosudur. Can bu, kolay değil. Kendi bilincinle kendi canına, kendi elinle kıyarsın.

Anlatması zor.

Yazması daha da zor.

Okuması da insanın yüreğini yırtar. Biz gazetelere genellikle intihar haberlerini hiç koymayız: Mecbur kalırsak çok küçük haber olarak görürüz.

Son 6 ayda ASELSAN’ın 3 mühendisi canına niçin kıydı? Hiç üzerinde durmayacaktım. Hafta sonunda TMMOB İstanbul Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Erol Celepsoy, gazetecileri ve ülkenin yaşayan en önemli elektrik-elektronik profesörlerini, bu sektörde imalathane, fabrika kurmuş, yenilik yapmış ya da dünyada yapılmış bir yeniliği Türkiye’ye taşıyarak yerli üretime omuz vermiş insanları biraraya getirdi.

Bir sunuş yaptılar.



***

Elimize toplam sayfa tutarı 700’ü bulan iki ciltlik bir kitabı, okumamız için verdiler. Doç. Dr. Yurdakul Ceyhun ve arkadaşlarının titiz çalışmalarıyla hazırlanmış. Türkiye’de elektronik sektörüne ilk 1954 yılında adım atılıyor; o yıldan bugüne bilgileriyle, çalışmalarıyla, yaratıcı emekleriyle sektöre katkısı olmuş hayattaki 82 kişi ile yüzyüze 8 ay süren söyleşi yapılmış.

Ben diyeyim:

Türkiye Teknoloji Tarihi...

Siz deyin:

Türkiye Sanayi Tarihi...

Böyle bir kitap çıkmış; adına da “Geçmişten Bugünlere” demişler.

İşte bu 700 sayfalık kitap, Türkiye’de teknolojiyi yerli olarak yaratmak isteyenlerin “vatansever yüce çabasını” anlatıyor ve anlatırken; Türkiye’nin teknik adamlarının, uluslararası büyük tekellerin çıkarlarına kurban edilen yaratıcı çabalarının da hikâyelerini, birinci el kaynakların ağzından aktarıyor.

1954’te...

İstanbul’da.

Perşembe Pazarı’nda hurdacı Kör Ziya’nın, artık tamir kabul etmeyecek kadar bozulmuş, eskimiş radyoları söküp parçalarını sattığı günlerden başlayıp önce montaj sanayiine sonra Netaş’a, Havelsan’a, Aselsan’a hangi emeklerle gelindiğini anlatıyor.


***

Geniş geniş olaylar...

Bire bir anlatımlar...

İşlenmemiş bilgiler...

Sergileniyor.

ASELSAN’ın kuruluşu, F-16 projesi, burada çalışan mühendislerin kapalı kutularda, gizli ve standart olarak getirilip montajlanan seyrüsefer sistemlerinin, radarların, “düşman ile dostu ayırt etmeye yarayan yazılımların” yerli üretimi için verdikleri çabalara karşı çıkılmasına dair örnekler bu kitapta ham bilgi olarak okuyucuya sunuluyor.

Anlıyorsunuz.

Yeni değil.

F-16 projesine başlandığında da yabancı ortak şirket; “dost uçakla düşman uçağı ayırt edecek yazılımı yapabilme teknolojisini” Türkiye’nin öğrenmesine razı olmamış. Sizin yapmanıza izin vermek istemiyor. Dolayısıyla satın aldığınız uçağın kimi vuracağını, kimi koruyacağını siz belirlemiyorsunuz, ABD belirliyor. Ve bizim mühendsiler de buna isyan ediyor.

3 mühendis ihtihar etti.

3’ü de ASELSAN’dan.

3’ü de ODTÜ mezunu.

3’ü de ASELSAN’da gizli yürütülen silah projelerinde görev yapıyordu. İlkinin 7 Ağustos 2006 günü, ikincisinin 16 Ocak 2007 günü, üçüncüsünün de 26 Ocak 2007’de kendi canlarına kıydıkları (!) açıklandı. İsimleri; Hüseyin Başbilen, Evrim Yançeken ve Halim Ünal’dı.

Ne oluyor?

3 intihar, intihar mı?

İntiharsa tesadüf mü?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst