Kocalarin çogu pisirilme sürecinde "yanlis islem" gördüklerinden yumusakliklarini ve iyi niteliklerini kaybederek bozulurlar. Gerçek odur ki, bazi kadinlar onlari sicak suda hasliyarak, bazilari ilgisizlikleriyle dondurarak, bazilarida basip, ezip tursusunu kurarak ve yine kimileri de savurganca harcayarak bozulmalarina neden olurlar.
Özenilerek hazirlanan her kocanin iyi ve yumusak olacagi söylenemez. Ancak iyi pisirilenin gerçekten tadina doyum olmaz. Koca seçiminde ne lüferin alimindaki gümüs piriltisi, ne barbunyanin altin yaldiz görünümü geçerlidir. Bunun için çarsi pazar dolasmaya da gerek yoktur. Genellikle en iyileri kapinizin önüne gelenlerdir.
Begeninin kisisel oldugunu düsünerek koca seçimini yalnizca kendiniz yapiniz. Kendinizi sabirla pisiremeyecekseniz almaktan vazgeçiniz.
Kocayi pisirmek için en iyisi porselen bir kap ise de, elinizde toprakçanaktan baskasi yoksa özenle kullanildiginda ayni isi görebilir.
Kocalar da karides ve istakoz gibi canli pisirilirler. Bazen piserken tencerenin disina tasip yanabilir yada kenarlari sertleserek kabuk tutabilirler. Onlari tencerelerinde tutmak için "görev duygusu" adli zayif iplikten çok "huzur" adli saglam sicimle sıkı sıkıya baglanmalidir.
Sevgi, sicaklik ve neseden olusan sürekli bir ates yakilir. Kisiliginde uygun bir isiya ayarlanarak atese oturtulur. Köpürerek tasmasi halinde kaygilanilmamalidir. Pek çogu iyice pisinceye kadar sik sik köpürebilir.
Özellikle sirke ve karabiber yerine taticilarin "öpücük" adi altinda sattiklari sekerden biraz konulabilir. Tadina bakarken hosgörü, iyimserlik ve nese benzeri baharatdan birer tutam katmaniz önerilir.
Ancak bunlar diger baharatlar gibi azar azar ve dikkatlice kullanilmalidir. Yumusakligini kontrol ederken sertlesmesinden kaçinilmalidir. Fazla yayilmasini ve kabin dibine oturarak ise yaramaz hale gelmesini önlemek için arada bir hafifçe karistirilmalidir. Kivama geldigini anlamamak olanaksizdir.
Böyle pisirildigi zaman size çok uygun ve sindirilmesi kolay olacaktir. Dikkatsizlik nedeniyle ev atesini sogutmazsaniz, bozulmadan istediginiz süre dayanir. Bu yolda hazirlanmis "koca" mutlu bir ömür boyunca tadini korur!
(bu yazi 1800 yillarinda basilmis bir yemek kitabinin ön sözünden alinmistir.)
Özenilerek hazirlanan her kocanin iyi ve yumusak olacagi söylenemez. Ancak iyi pisirilenin gerçekten tadina doyum olmaz. Koca seçiminde ne lüferin alimindaki gümüs piriltisi, ne barbunyanin altin yaldiz görünümü geçerlidir. Bunun için çarsi pazar dolasmaya da gerek yoktur. Genellikle en iyileri kapinizin önüne gelenlerdir.
Begeninin kisisel oldugunu düsünerek koca seçimini yalnizca kendiniz yapiniz. Kendinizi sabirla pisiremeyecekseniz almaktan vazgeçiniz.
Kocayi pisirmek için en iyisi porselen bir kap ise de, elinizde toprakçanaktan baskasi yoksa özenle kullanildiginda ayni isi görebilir.
Kocalar da karides ve istakoz gibi canli pisirilirler. Bazen piserken tencerenin disina tasip yanabilir yada kenarlari sertleserek kabuk tutabilirler. Onlari tencerelerinde tutmak için "görev duygusu" adli zayif iplikten çok "huzur" adli saglam sicimle sıkı sıkıya baglanmalidir.
Sevgi, sicaklik ve neseden olusan sürekli bir ates yakilir. Kisiliginde uygun bir isiya ayarlanarak atese oturtulur. Köpürerek tasmasi halinde kaygilanilmamalidir. Pek çogu iyice pisinceye kadar sik sik köpürebilir.
Özellikle sirke ve karabiber yerine taticilarin "öpücük" adi altinda sattiklari sekerden biraz konulabilir. Tadina bakarken hosgörü, iyimserlik ve nese benzeri baharatdan birer tutam katmaniz önerilir.
Ancak bunlar diger baharatlar gibi azar azar ve dikkatlice kullanilmalidir. Yumusakligini kontrol ederken sertlesmesinden kaçinilmalidir. Fazla yayilmasini ve kabin dibine oturarak ise yaramaz hale gelmesini önlemek için arada bir hafifçe karistirilmalidir. Kivama geldigini anlamamak olanaksizdir.
Böyle pisirildigi zaman size çok uygun ve sindirilmesi kolay olacaktir. Dikkatsizlik nedeniyle ev atesini sogutmazsaniz, bozulmadan istediginiz süre dayanir. Bu yolda hazirlanmis "koca" mutlu bir ömür boyunca tadini korur!
(bu yazi 1800 yillarinda basilmis bir yemek kitabinin ön sözünden alinmistir.)